Dünya Sağlık Örgütü, balık tüketimini haftada en az iki kez önerse de, uzmanlar bazı balık türlerinin içerdiği yüksek toksik bileşikler nedeniyle sağlığı tehdit edebileceği konusunda uyarıyor. Özellikle hamile kadınların ve çocukların bu türlerden uzak durması gerekiyor.

Bazı balık türlerinde vücuda hızla giren organik cıva (metilciva) ve daha düşük seviyelerde de olsa kadmiyum ile kurşun gibi ağır metaller bulunabiliyor. Ancak uzmanları en çok endişelendiren maddeler, yüksek miktarda tüketildiğinde bağışıklık, sinir ve hormonal sistemleri doğrudan etkileyen dioksinler ve poliklorlu bifeniller (PCB'ler).

Balığın potansiyel tehlikesi; avlandığı yere, yaşam süresine, ağırlığına ve beslenme biçimine bağlıdır. Dipte beslenen ve yırtıcı balıkların toksin biriktirme riski daha yüksektir. 

Ağzınıza bile değdirmemeniz gereken 8 balık

Diyetisyenler, özellikle yüksek toksin riski taşıyan ve tüketiminin sınırlandırılması gereken şu balık türlerine dikkat çekiyor:

Büyük Ton Balığı (İri gözlü ve sarı yüzgeçli orkinos)

Amerikan Yılan Balığı

Kral Uskumru

Kılıçbalığı

Köpek Balığı

Levrek ve Turna Balığı

Deniz Alabalığı

Pangasius

Pangasius neden tavsiye edilmiyor?

Diyetisyen Dr. Bartek Kulczyński'ye göre, ucuz fiyatıyla cazip gelse de, Pangasius besin değeri açısından zayıf bir tercihtir. Bu balık, düşük protein içeriği ve diğer türlerde bolca bulunan Omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve kobalamin gibi önemli besinlerin eser miktarda bulunmasıyla öne çıkıyor.

Ayrıca, Pangasius'un büyük ölçüde Vietnam'daki Mekong Nehri havzasında yetiştirilmesi büyük bir risk faktörü. Bölgedeki pirinç yetiştiriciliğinden kaynaklanan pestisitlerin nehre karışması nedeniyle, özellikle Vietnam menşeli Pangasius'tan kaçınılması şiddetle tavsiye ediliyor.