Sallanarak ilerlemeleri, derilerindeki kristal yapılar sayesinde hızla renk değiştirebilmeleri ve çoğunlukla yalnız yaşamayı tercih etmeleri, bukalemunları diğer sürüngenlerden ayıran başlıca özellikler arasında yer alıyor. Hem sakin hem de etkili avcılar olarak bilinen bukalemunlar, doğadaki en ilginç avlanma stratejilerine de sahip.

BİLMEDİĞİMİZ GERÇEKLER

Bukalemunlar, çoğu kişinin yalnızca renk değiştirme özellikleriyle tanıdığı bir tür olsa da, aslında hayranlık uyandıran pek çok yetenek barındırır. Dillerini inanılmaz hızla dışarı fırlatabilir, kuyruklarını bir uzuv gibi kullanabilir, boyut olarak birkaç milimetre ile yarım metre arasında değişebilir ve gözlerini birbirinden bağımsız hareket ettirebilirler.

AYAK YAPILARI FARKLI

Diğer sürüngenlerde ayrı hareket eden parmaklar bulunurken, bukalemunların ayak yapısı oldukça özgündür. Her ayakta parmaklar iki gruba ayrılmıştır: bir tarafta üç, diğer tarafta iki parmak birleşik şekilde bulunur. Bu özel yapı, ağaç dallarına sıkıca sarılmalarını sağlayarak onların dengesini güçlendirir ve tırmanmayı kolaylaştırır.

200 BUKALEMUN TÜRÜ VAR

Dünya genelinde yaklaşık 200 bukalemun türü olduğu biliniyor. Bu türlerin yarısına yakını ise yalnızca Madagaskar’da yaşıyor. Bunun dışında Afrika, Hindistan ve Orta Doğu da bukalemunların yoğun bulunduğu bölgeler arasında.

2021’de Madagaskar’da keşfedilen Brookesia nana, yalnızca 14 milimetrelik yetişkin erkek boyuyla dünyanın en küçük bukalemunu unvanına sahip. Buna karşılık en büyük tür olan Furcifer oustaleti 69 santimetreyi aşan uzunluğa ulaşabiliyor.

RENK DEĞİŞTİRMELERİNİN NEDENİ FARKLI

Bukalemunların renk değiştirdiği düşünülse de, bu değişimin tek amacı kamuflaj değildir. Hayvanlar, renkleri aracılığıyla vücut ısılarını düzenler. Açık tonlara dönüştüklerinde güneş ışığını yansıtarak serinler, koyu tonlara geçtiklerinde ise ısıyı daha iyi emerek ısınırlar.

Ayrıca renk değişimi sosyal bir iletişim yoludur. Örneğin dişiler çiftleşmeye uygun olduklarında parlak sarı lekelerle sinyal verir. Çiftleşmeye hazır olmadıklarında ise mavi-sarı desenlerle birlikte tehditkâr tıslamalar çıkarırlar.

2015’te Cenevre Üniversitesi’nde gerçekleştirilen araştırma, bukalemunların renk değişiminin pigment hareketinden değil, derilerindeki nano ölçekteki kristal yapıların ışığı yansıtma biçiminden kaynaklandığını ortaya koymuştur.

KUYRUK VE GÖRÜŞ YETENEKLERİ

Pek çok bukalemun türünün kavrayıcı bir kuyruğu vardır. Bu kuyruk, adeta ekstra bir kol gibi görev yaparak hayvanın ağırlığını destekler ve ağaç dallarında güvenle hareket etmesini sağlar. Ancak bazı sürüngenlerin aksine, bukalemunlarda kuyruk koparsa tekrar oluşmaz.

Göz yapıları ise bambaşka bir mühendislik harikasıdır. Gözlerini birbirinden bağımsız oynatabilirler; yatayda 180°, dikeyde 90° görüş açısı sunar. Bu sayede başlarını çevirmeden çevrelerini neredeyse tamamen tarayabilirler.

AVLANMA STRATEJİLERİ FARKLI

Bukalemunlar avlarını belirlediklerinde inanılmaz bir mekanizma devreye girer. Dilleri vücut uzunluklarının yaklaşık 2,5 katına kadar uzayabilir ve bir saniyeden daha kısa sürede ileri geri hareket eder.

Dil ucundaki aşırı yapışkan tükürük, onları mükemmel bir avcı hâline getirir. Bukalemun tükürüğünün, insan tükürüğünden yaklaşık 400 kat daha yapışkan olduğu tespit edilmiştir. Bu sayede kendi ağırlığına yakın böcekleri bile rahatlıkla yakalayabilir.

SALLANMALARININ NEDENİ ŞAŞIRTICI

Bukalemunların yürüyüşü hafifçe sallanmalarıyla tanınır. Bazı bilim insanlarına göre bu hareket, rüzgârla sallanan dalları taklit ederek kamuflajı güçlendirebilir. Ancak bu teori hâlâ kesin olarak doğrulanmış değildir.

Genellikle yalnızlığı tercih eden bukalemunlar, başka bir bukalemunla karşılaştıklarında saldırganlaşabilir. Özellikle iki erkek karşılaştığında renk değişimleri, vücut şişirme ve tehditkâr duruşlar sıkça görülür. Çoğu zaman bu karşılaşmalar, taraflardan birinin geri çekilmesiyle son bulur.