Prof. Dr. Murat Karataş, Çanakkale Cephesi'nde doktor olarak görev yapan Şefik Hüsnü Deymer'e ait resmi raporları inceleyerek yaptığı çalışmada şehit olan asker sayısına ilişkin yeni veriler elde etti.

Çanakkale Savaşları'nda resmi rakam olarak 57 bin şehit kaydı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karataş, "Bunları 1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan 'Şehitlerimiz' isimli eserden öğreniyoruz. Bu eserdeki kayıtlara göre 57 bin Çanakkale Cephesi'nde şehit olduğu yazılı ve kayıtlı. Fakat 1915 yılındaki askeri evraklara baktığımızda yeni veriler ortaya çıkmaya başladı. Çanakkale Cephesi'nde çeşitli yerlerde 1915 yılında doktor olarak görev yapan kimi subayların çeşitli notları var. 1915 yılına ait olan bu evraklar aslında şehit künyelerini tam kaydeden raporlar. Bu raporlar, olayın hemen arkasından yazıldığı ve hastane kayıtlarına dayalı olduğu için daha doğru verileri barındırıyor. Bunlar, Osmanlı askerinin not ettiği resmi evraklar" dedi.

Şefik Hüsnü Deymer (Sağdan ikinci)

"İSTATİSTİKSEL BİR SONUCA ULAŞMAK İSTEMİŞ"

Bu evraklardan en önemlilerinden bir tanesinin Şefik Hüsnü Deymer'in tuttuğu raporlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karataş, şöyle devam etti:

"Çanakkale Savaşları Enstitüsü içerisinde yaptığımız çalışmada Şefik Hüsnü Deymer'in Çanakkale Cephesi'nde Merkez Hastane'de doktorluk yaparken tuttuğu istatistiksel bir rapora denk geldik. Bu raporda Şefik Hüsnü Deymer, 'Avrupa'da öğrendiğim istatistik bilimine göre burada çalışma yapmak istiyorum' diyor. Bu çalışma aslında kendi isteğiyle yaptığı bir çalışma. Anadolu Yakası'ndaki merkez hastane dahil, birliklere bağlı ya da seyyar hastaneler dahil buraları 1916 yılının şubat ayında dolaşarak hastanelerin tuttuğu şehit ve yaralı defterlerini inceliyor ve bir rapor hazırlıyor. Raporda da Çanakkale Cephesi'nde vefat edenler genelde başından mı bacağından mı vuruluyor ya da nefessiz kalarak mı şehit oluyor buna dair istatistiksel bir sonuca ulaşmak istemiş."

"HER 10 ŞEHİTTEN EN AZ 2'SİNİN KAYDI YAPILMAMIŞ"

"Şefik Hüsnü Bey 15 sayfa boyunca şehitlerin tek tek isimlerini yazmış. Baba- anne adını, doğum yerini, nerede şehit olduğunu, hangi tarihte şehit olduğunu, nasıl şehit olduğunu tek tek yazmış. Ben de 1998'de Milli Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan 'Şehitlerimiz' kitabında 1916 yılında Şefik Hüsnü Bey'in yaptığı bu istatistiksel raporla karşılaştırdım. Karşılaştırınca 'Şehitlerimiz' kitabında Şevki Hüsnü Bey'in hazırladığı rapor arasında yüzde 80'lik bir benzerlik olduğunu gördüm. Yüzde 80 oranında şehit künyeleri uyumluydu ancak yüzde 20'lik bir kayıp vardı. Çanakkale Cephesi'nde şehit olmuş ama 1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı'nın kitabına kaydedilmemiş şehitlerimizin isimleri ortaya çıktı. Çanakkale Cephesi'nde her 10 şehitten en az 2 tanesinin kaydının yapılmadığı gibi bir genelleme yapabiliyoruz."

"ÇOK ÇARPICI BİR ÖRNEK VAR"

Çanakkale Savaşları ile ilgilenen akademisyenlerin Çanakkale Cephesi'ndeki 57 bin resmi şehit sayısını önceden beri az bulduklarını söyleyen Prof. Dr. Karataş, "Bu çalışmayla akademisyenlerin öngörüsü bilimsel olarak kanıtlamış oldu.Yüzde 80'lik benzerlikte de yüzde 50'lilik bir hata var. Örneğin Şefik Hüsnü Bey'in aldığı notta Çanakkale Cephesi'nde Çanakkaleli Halimoğlu Yusuf 4 Mart 1915 tarihinde şehit olmuş görünüyor ama 'Şehitlerimiz' kitabında Bilecik'e kaydedilmiş. Örneğin, '4 Mart 1915 Arıburnu Cephesi'nde şehit olmuş' diyor, 4 Mart 1915'te Arıburnu Cephesi daha açılmadı. Burada şehit olma ihtimali yok. Çok daha çarpıcı bir örnek var, 19 Haziran 1915 tarihinde şehit olan Bursalı Ahmet oğlu Ahmet'in şehadet yeri olarak Çiğiltepe yazılmış. Çanakkale'de Çiğiltepe diye bir yer yok" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Murat Karataş

"NET ŞEHİT SAYISINI ORTAYA ÇIKARABİLİRİZ"

Bu sorunun çözülmesi için askeri evrakların yeniden okunması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Karataş,sözlerini şöyle tamamladı:

"Şehitlerin künye bilgileri Osmanlıca olarak hatalı yazılmış ya da kaydedilmiş olabilir. Osmanlıcadan okunanlar hatalı okunmuş ya da hatalı şekilde baskıya girmiş olabilir. Ancak Çanakkale Cephesi'nde yüzde 20'lik şehit künye kaydı eksikliği söz konusu. Osmanlı askerinin o gün tuttuğu notlar, akademisyenler tarafından son 10-15 yıldır yeni yeni okunuyor. Bu askeri evraklar yeniden okunmak zorunda. Aradan 100 yıldan fazla süre geçti, birliklere ait zayiat cetvelleri ve hastane kayıtları okunduğu zaman ancak Çanakkale Cephesi'ndeki net şehit sayısını ortaya çıkarabiliriz."