CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, seçim güvenliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tüm siyasi partilere görev düştüğünü, en büyük görevin ana muhalefette olduğunu söyleyen Binici "Ama seçmenin de tabii ki verdiği oya sahip çıkma gibi bir görevi olacak. Yerel seçimlerin bambaşka bir süreci de şöyle, çok fazla oy kullanacağız. Dolayısıyla sayımlar çok daha uzun sürecek, yorucu ve uzun süreli bir gün olacak" dedi
Sürecin hassas olacağına işaret eden Binici "Bizim çalışmalarımız, CHP’nin seçmenin verdiği oyu koruyacağına, o sandıktan çıkan iradenin kağıda doğru yansıyacağına yönelik olacak. Seçmenin de bize bu konuda güven duymasını rica ediyoruz. 31 Mart gecesini hiçbir sıkıntı olmadan atlatacağız, umuyorum” ifadelerini kullandı.
SEÇİM GÜVENLİĞİNDE NE DEĞİŞTİ?
CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Binici "CHP’de seçim güvenliği açısından ne değişti?" sorusuna şu yanıtı verdi:
- 'Bir şey değişti' cümlesi doğru bir cümle olmayabilir ancak her seçimde bir tecrübe kazanıyoruz ve tecrübelerimizi üst üste koyarak bir seçim güvenliği süreci işletiyoruz. Kampanyanın reklam kısmı, proje kısmı ne kadar önemliyse seçim güvenliği kısmı da bizim için o kadar önemli.
- 100 yıllık bir parti olduğumuzu söylüyoruz, her seçimde bambaşka bir tecrübe kazanıyoruz çünkü her seçimde ülkenin geldiği hukuksuzluk, güvensizlik doğrultusunda her seçimde bambaşka bir sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Biz bugüne kadar karşılaşmış olduğumuz bütün sıkıntıları bünyemizde topladık ve çözümlerini ürettik. Bundan sonra da ülkenin başına gelebilecek olası senaryoları da değerlendirdik ve bunlara karşı da bir önlem aldık.
AVUKATLAR SAHADA OLACAK
- Sadece bu dönem partide şöyle bir süreç işletiyoruz seçim güvenliği adı altında: Tek başına bir seçim-hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığının yürüteceği bir görev ya da sağlayacağı bir alan değil burası. Burası çok dinamik bir alan örgütüyle, bilişimiyle, genel sekreterliğiyle, parti okuluyla süren bir alan. O yüzden haftalık düzenli toplantılar yapıyoruz bu birimlerle.
- İl ve ilçe örgütlerimizle eş güdümlü bir şekilde bu saydığım birimleri bir araya getirerek bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Yüksek Seçim Kurulu tarafından çıkartılan genelge doğrultusunda biz eğitim kitapçığımızı hazırladık. Bu eğitim kitapçığımızı parti okulumuza verdik. Parti okulumuz bunlara ilişkin eğitimlerine başlayacak il örgütlerinde.
- Hem örgütlerimiz hem sandık görevlilerimiz eğitilecek, aynı zamanda meslektaşım olan avukatlarımıza bir çağrı yaptık. Bu çağrı doğrultusunda avukatlarımız seçim günü sahada olacak. Aynı şekilde belediye başkan adaylarımız, belediye meclis üyesi adaylarımız, il genel meclisi üyesi adaylarımız, onların çalışma arkadaşları sürecin içerisinde olacaklar.
- Kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Biz Genel Merkez’den ne kadar çok çalışma yaparsak yapalım sonuçta, en nihayetinde iş dönecek dolaşacak ve o sandığın başında olan, sandığı korumakla yükümlü olan sandık görevlisinde toplanacak. Dolayısıyla biz, sandık görevlilerimize bu aşamada çok kıymet veriyoruz. Onların eğitimlerini tamamlamaya çalışıyoruz. Örgüt birimimiz bu konuda çok ciddi bir çalışma sergiliyor. Seçmen askı listelerinin itirazlarını gerçekleştirdik. Şimdi ikinci itirazları yapacağımız yerlere odaklanmaya başladık. Aslında sistemli, büyük bir ekip adı altında ve kapsamlı bir çalışma sürüyor şu anda.
"SEÇMEN KÜTÜKLERİNİN ANALİZİNİ YAPTIK"
Binici "Seçmen listelerinin askıda olduğu itiraz sürecinde yerelde olup bitene nasıl hakim oldunuz, Genel Merkez ve yerelin koordinasyonunu nasıl sağladınız?" sorusunu şöyle yanıtladı:
- Biz öncelikle kendi çalışmamızı yaptık. YSK tarafından bütün siyasi partilere verilen seçmen kütüklerinin analizini yaptık. Ekimde aldığımız seçmen kütüğü, onun önünde olan seçmen kütüğü ve 4 Ocak’ta gelen seçmen kütüğünün karşılaştırmalı bir analizini gerçekleştirdik. Toplu bir taşınma ya da toplu bir değişikliği tespit ettik.
- Bu toplu değişikliklerden sonra daha az sayılı değişikliklere döndük ve örgütlerimize şunu söyledik: Burası Yozgat ise, burası Kars ise Yozgat İl Başkanımızı, Kars İl Başkanımızı aradık, dedik ki ‘Kıymetli Başkanımız, sizin burada şöyle bir toplu değişiklik var. Git, bu değişikliği yerinde tespit et.’ İl başkanımız, ilçe başkanımızı yanına alarak yerinde bir tespit gerçekleştirmeye çalıştı. Yani orası boş bir arsa mı? Orada gerçekten bu insanlar fiziken, fiilen varlar mı? Bunların hepsinin tespitini yaptıktan sonra itirazlarımızı gerçekleştirdik.
"İKİNCİ İTİRAZLARIMIZI HAZIRLIYORUZ"
- İtirazlarımızı ilçe başkanlarımız yaptı. İlçe başkanlarımız yaptıkları itirazların sonuçlarını aldı ve raporlamalarını bize bildirdiler. Biz o raporlar doğrultusunda şimdi ikinci itirazlar noktasında bir süreç işletiyoruz. Tabii burada şunu da kaçırmamak lazım: Seçmen hareketliliği Türkiye'de hep olan bir şey ve özellikle yerel seçimlerde daha çok olan bir husus. Çünkü seçmenlerimiz büyükşehirlerde yaşasa bile, kendi köyünde muhtarı seçebilmek için yerel seçim sürecinde bir hareketlilik gerçekleşir.
- Dolayısıyla bunu da çok gözden kaçırmamak lazım. Biz kendi tespit ettiğimiz bütün itirazları yaptık. Tespit edemeyip de seçmenimizden bize gelen şikayetlerin hepsinin de itirazlarını gerçekleştirdik. Sonuçlarını aldık. Bir kısmı kabul gördü. Bir kısmı görmedi. Görmemesinin gerekçesini de bize bildirdiği için seçim kurulları, biz o gerekçeler üzerinden ikinci itiraz yapmamız gerekiyorsa da ikinci itirazlarımızı şu anda hazırlıyoruz.
BOŞ TUTANAK İMZALANMAYACAK
('Sandıkları terk etmeyelim' söyleminden öte somut bir çalışma yapılmamış, seçmenin motivasyonu ikinci turda kırılmıştı. Bununönüne nasıl geçeceksiniz?)
- Tabii ki sandık hepimizin sorumluluğu olmakla birlikte seçmenin de sorumluluğu. Yani seçmen verdiği oyu da takip edecektir. Biz bu konuda bütün sivil inisiyatiflerle çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. En nihayetinde, seçmenimiz de kendi verdiği oya sahip çıkmak için o gün sandık başında olacaktır, gözlemci olarak ya da sandık görevlisi olarak.
- Sabah sandık görevlilerimiz, gözlemci seçmenler gidecek. Ve önce bir kere boş tutanakları imzalamayacaklar. Yani Anadolu'da yaygın bir şekilde böyle bir usul gerçekleştiriyorlar. Kolaylık olsun diye, kötü bir niyet altında aramıyoruz asla ama kolaylık olsun diye böyle bir süreç yapıyorlar. Bunu bir kere engelleyeceğiz çünkü o tutanağın altı bir kere imzalanırsa üstü istediği gibi doldurulur.
- Sandıktan çıkan oy doğru sayılacak, o sayılan oy doğru bir şekilde tutanağa geçirilecek, çeteleye geçirilecek ve seçim kuruluna teslim edilecek. Burada bütün siyasi partilere ciddi bir görev düşüyor. Görevin en büyük kısmı bizlere düşüyor. Ama seçmene de tabii ki verdiği oya sahip çıkma gibi bir görevi olacak bu noktada. Ve ben bütün seçmenle bu süreci el birliğiyle yapacağımızı düşünüyorum.