Mersin Akdeniz Belediyesi'ne bu sabah itibariyle kayyum atandı. Kayyum atamasını DEM Parti milletvekili Ali Bozan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla DEM Parti Akdeniz Belediye Eş başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile Meclis üyelerinin gözaltına alındığını açıkladı. DEM’li belediyeye yapılan operasyona CHP tepki gösterdi.
(CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu)
“KAYYUM KÜRT MESELESİNİ DAHA DA ZORLAŞTIRAN BİR UYGULAMADIR”
DEM’li Eş başkanların gözaltına alınması ve Akdeniz belediyesine kayyum atanması kararını SÖZCÜ’ye değerlendiren CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu, AKP’nin Kürt meselesiyle ilgili samimiyetinin bir kez daha büyük soru işareti olarak toplumda yer alacağını söyledi. Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı;
“Bu süreçle ilgili olarak yurttaşlarımızın kaygısı vardı temkinli yaklaşıyorlardı. Adalet ve Kalkınma Partisinin samimiyeti konusunda. Gerçekten önemli bir süreç yürütüyoruz, Türkiye’nin silahtan arındırılması Kürt meselesinin terörle, şiddetle, silahla anılmaması için bir süreç yönetiliyor yada başlatıldı. En önemli meselelerden biri de kayyum meselesi Adalet ve Kalkınma Partisinin 2016 yılından beri uygulamaya başladığı ve Kürt meselesini daha da zorlaştıran daha da içinden çıkmaz hale getiren bir uygulamadır kayyum. Maalesef 31 Mart’tan sonra da uygulanmaya başlandı. Bu süreçle birlikte kayyum atamalarının geri alınması düşünülürken parlementoda yeni bir düzenleme yapılması için çalışmalar yapması gerektiği söylenirken tam da bu süreçte Adalet Kalkınma Partisi, Mersin’de doğu ve güneydoğudan göç etmiş yurttaşlarımızın yaşadığı Kürt seçmenlerin ağırlık olduğu bir yere belediye başkanlarının gözaltına alınmış olması ve kayyum atanması tabi ki kabul edilemezdir. Adalet ve Kalkınma Partisi bu süreçle ilgili olarak samimiyeti bir kez daha büyük soru işareti olarak toplumda yer alacaktır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi şuna karar vermelidir, Kürt meselesini gerçekten demokrasiyle, özgürlükle, adaletle çözmek istiyor mu istemiyor mu? İstemiyorlarsa eğer hiç kimseyi oyalamasına gerek yok, insanlara umut vermesine gerek yok. Açık açık söylesinler ‘ben Türkiye’nin Kürt meselesinden besleniyorum benim varlık nedenim de budur demokrasi falanda tanımıyorum’ desin. Herkes kendi yoluna baksın.”