CHP, 863 sayfalık muhalefet şerhinde bütçe hakkından makroekonomik beklentilere, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ekonomik etkilerinden kamu özel iş birliği projelerine kadar pek çok başlıkta eleştirilerini sıraladı. Şerhte, hem bütçe tekniklerinin hem de ekonomi politikalarının “ciddi yapısal sorunlar barındırdığı” ifade edildi.

Partinin analizine göre hükümet, Türkiye’nin potansiyel büyüme hızını yüzde 5 olarak kabul etse de, 2024–2027 döneminde hedeflerin sistematik olarak tutmayacağı öngörülüyor. Şerhte yer verilen projeksiyona göre:

2024 büyümesi: %3,3

2025 büyümesi: %3,3

2026 büyümesi: %3,8

2027 büyümesi: %4,3

Bu tabloya işaret eden CHP, “Türkiye ekonomisinin arka arkaya dört yıl potansiyelin altında büyüyeceği” değerlendirmesinde bulundu.

"DOLAR BAZIN GELİR ARTIŞI BAŞARI DEĞİL"

Şerhte, kişi başına gelirin 17 bin dolar eşiğini aşmasının ekonomik başarı olarak sunulamayacağı ifade edilerek, dolar bazındaki artışın sıcak para girişine ödenen yüksek faiz nedeniyle şiştiği belirtildi.

CHP, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin “Türkiye’ye gelen 100 bin doların yıl sonunda 125 bin dolara yükseldiğini” söylediğini hatırlatarak bunun sıcak paraya ödenen yüzde 25 faiz anlamına geldiğini vurguladı.

2017 Anayasa değişikliğiyle Meclis’in bütçe üzerindeki denetim gücünün zayıflatıldığı savunulan şerhte, bütçenin kabul edilmemesi halinde bir önceki yılın yeniden değerleme oranında yürürlüğe girmesinin “Meclis’i işlevsizleştirdiği” belirtildi.

SAYIŞTAY'A ELEŞTİRİ

Karşı oy metninde, Sayıştay’ın 2024 Genel Uygunluk Bildirimi’nde:

Ödenek sapmalarını bütüncül değerlendirmediği,

TBMM’nin bütçe hakkını ilgilendiren kritik tespitlere raporda yeterince yer vermediği, ifadelerine yer verildi.

CHP, yedek ödenek uygulamasındaki yüzde 2 sınırının fiiliyatta aşıldığını, Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan ödenek aktarmalarının da şeffaf biçimde izlenemediğini belirtti.

"OKULLARDA TEMEL İHTİYAÇLAR YOK"

Şerhte eğitim alanındaki sorunlar detaylı biçimde sıralandı. Buna göre:

59 bin 336 okulun yalnızca 1.032’sinde sabit kolluk görevlisi var.

Kadrolu güvenlik görevlisi atamasına yönelik bir plan bulunmuyor.

TYP kapsamındaki geçici personel uygulamasının süresi 6 aydan 9 aya çıkarıldı.

Öğretmenlere şiddet vakaları arttı; İbrahim Oktugan, Sibel Turan ve Miray Arslan’ın yaşamını yitirdiği olaylar örnek gösterildi.

"FAKİRDEN ALIP ZENGİNE VEREN BÜTÇE"

CHP, hükümetin yatırım harcamalarını reel olarak kıstığını, kaynakların ise cari giderler, faiz ödemeleri ve ödeme garantili projeler için ayrıldığını belirtti. Şerhte şu eleştirilere yer verildi:

Eğitim bütçesi nominal olarak artsa da artış enflasyon karşısında sınırlı.

Sağlık bütçesinin önemli kısmı şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedeline gidiyor.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi reel olarak yüzde 8 artıyor; örtülü ödenek hariç.

Şerhte, “AKP’nin uzun süre uyguladığı yoksulluğu yönetme stratejisini terk ettiği, bunun yerine kaynakların zengin kesime aktarıldığı” savunuldu.

CHP, Kur Korumalı Mevduat (KKM) ödemelerinin Merkez Bankası’na aktarılmasının “bütçe açığının yapay biçimde düşük gösterilmesine” hizmet ettiğini öne sürdü. Bu adımın aynı zamanda Merkez Bankası’nın karşılıksız para basma riskini artırdığı ifade edildi.

CHP’ye göre, otoyollardan şehir hastanelerine kadar gelir garantili projeler bütçeye ağır yük getirmeye devam ediyor. Şerhte yer verilen hesaplamalara göre:

2026–2028 toplam tahmini yük: 821,5 milyar TL

Dokümanlarda döviz garantili projelerin gelecek yıllara ilişkin toplam yükü hakkında ayrıntılı açıklama bulunmadığı da eleştirildi.

CHP’nin dış politika değerlendirmesinde ise Trump’ın yeniden ABD Başkanı olmasının ardından ilişkilerde hızlı bir yakınlaşma yaşandığı ancak bu yakınlaşmanın “eşitlik ve karşılıklı saygıya dayanmadığı” savunuldu.

Metinde, ABD’li yetkililerin Türkiye hakkındaki açıklamalarının “küçültücü” olduğu öne sürüldü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile ilişkileri “kişisel dostluk ekseninde yürütme” eğiliminde olduğu belirtildi.