Yerel seçimlerde yüzde 49 oyla Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer'in tutuklanmasını ve yerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla CHP'liler, DEM Partililer çeşitli parti ve STK'lar ile ve vatandaşlar saat 16.00'da Esenyurt Meydanı'nda bir araya geldi.
CHP MYK toplantısının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel mitingin yapıldığı Esenyurt Meydanı'na geldi.
"KAYYUMU ASLA KABUL ETMİYORUZ"
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, "Bu otoriter rejimi bir kez daha kınıyorum. Kayyımı asla kabul etmiyoruz. Esenyurt Türkiye'nin en büyük ilçesi. Türkiye'nin gerçekten bir iç barışa ihtiyacı var. Esenyurt Belediyesi'nden ne istediniz? Neden onu görevden aldınız, neden belediye başkanına şafak operasyonu çektiniz" dedi.
"BU ANLAYIŞ DÜN SİYASİ DARBE GERÇEKLEŞTİRDİ"
Hatimoğulları şu ifadeleri kullandı:
-Dönüp sormazlar mı size, hangi iç barıştan söz ediyorsunuz diye. Bugün sizlerin Esenyurt halkının, iç barışına, uzlaşısına bir operasyon yapıldı. Bu anlayış dün siyasi darbe gerçekleştirdi.
-Kayyım seçme ve seçilme hakkınıza darbe indirmek demektir.
Biz kayyım rejimini Van'dan, Hakkari'den biliyoruz demokrasiye ne kadar düşman olduğunu belledik. Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerine sesleniyorum. Kayyım rejimine izin vermeyelim. Direne direne kazanacağız.
"HAKKIMIZ OLANI ALACAĞIZ"
-Hakkımız olanı alacağız, demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında demokratik cumhuriyeti inşa etmek için Türkiye'de bütün farklılıklarımızla demokrasi paydasında hep beraber kazanacağız. Mücadelemiz mübarek olsun"
ÖZGÜR ÖZEL: BİZİ GÜÇSÜZ GÖSTERMEYE ÇALIŞTILAR
Mitingde halka seslenen CHP lideri Özgür Özel de şunları söyledi;
*Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Bugün Esenyurt'ta herkes omuz omuza seçilmiş belediye başkanına onun şahsında kendilerinin seçme hakkına sahip çıkanları yürekten kutluyorum.
"DARBEYE KARŞI DİMDİK AYAKTAYIZ"
*Dün yaşanan büyük hukuksuzluktan sonra bir çağrı yaptık. Dün Esneyurt'un seçme hakkına el koyanlar bizi güçsüz göstermeye çalıştılar.
*Burada bir ilk gerçekleşiyor. Meydanda bir siyasi partinin belediye başkanına yapılan haksızlık var. Ama meydanda biraz önce isimleri ayrı ayrı sayılan tüm siyasi partilerin bayrakları var.
*Biraz önce DEM Parti'nin sayın eş genel başkanının dayanışma söylemlerini işittik. Kendisine eşlik eden grup başkanvekillerine, millet vekillerine, TİP, EMEP, Saadet, DEVA, Gelecek, Sol Parti'nin il başkanlarına, yöneticilerine teşekkür ediyoruz.
*Bu meydanda tüm siyasi partiler var. Bugün de millet iradesine bir saygısızlık eden iktidarın ve onun büyük küçük, görünür görünmez ortaklarının giriştiği bu darbeye karşı dimdik ayaktayız, biriz, beraberiz.
"AHMET BAŞKAN YALNIZ DEĞİLDİR"
*Ahmet Özer bir akademisyen, profesör. Bir kanaat önderi, bilim insanı, kamu görevlisi. Yıllardır bu görevleri yapıyor. Esenyurt'ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentin sosyolojisini, seçmenlerinin tercihini dikkate alarak en doğru adayı belirlemek durumundadır. Görüşerek, ölçerek, biçerek yaptık.
*En sonunda Ahmet Özer'i sizlere arz ettik. İki kişiden biri oyuyla, rekor oyla Ahmet Hoca kazandı. Şimdi buradan ona, Silivri'ye bir dayanışma alkışı yolluyoruz.
*Karşımıza dikilen kötülüklere teslim olmadık. Buradan Ahmet başkana sesleniyoruz; burada toplanan halkımız 'Ahmet başkan yalnız değildir' diyor.
*Kayyum eliyle belediyeye el koymaya çalıştılar. Kanunsuz muameleler elbette halkın vicdanında yerini bulacaktır.
"AK PARTİ'DEN KİMSE KALMAZ"
*Diyor ki 2015 yılında sen Remzi Kartal'la telefon görüşmesi yapmışsın. 2015 yılında Remzi Kartal'la o dönemin AK Parti milletvekili oturmuş, yemek yemişler.
*Geçtiğimiz seçim, o zamanlar Munzur Üniversitesi'nden getirdikleri sosyolog, onu okuyan öğretim görevlisi ve Remzi Kartal'la 8,5 saat görüşmüş. Remzi Kartal'la görüştü diye içeri atarsanız AK Parti'de de kimse kalmaz, yöneticiniz de kalmaz sizin.
SÖZCÜ GAZETESİ DAVASINA DİKKAT ÇEKTİ
*Ahmet Hoca'nın tutuklanacağını dün öğle saatlerinde Erdoğan açık açık söyledi. Yani kararı vermişler, talimatı vermişler, şekil şartı tamamlıyorlar. Canan Kaftancıoğlu, Selahattin Demirtaş, Sözcü gazeteci davasında, Hrant Dink davasında as dediklerini asan, kes dediklerini kesen sarayın talimatlarını yerine getiren biri vardı.
*Onun adı seyyar giyotindi. Onun adı adaletin cellatıydı. Son göreve bakan yardımcılığıydı, siyasiydi. Bir telefonla bana İstanbul'da lazımsın diye ta devletin en tepesindekinden aldığı emirle koştu geldi, dünkü operasyonu yönetti. Sayın Erdoğan'ın talimatıyla gelip de bu operasyonlara girişen Akın Gürlük, Zekeriya Öz'ü hatırlıyor musun?
*Zekeriya Öz'e talimatı FETÖ veriyordu, kumpas yapıyordu, kibrinden yanına yanaşılmıyordu. Günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek. Akın Gürlek, savcı, hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan, hastane hastane sürünen mahkumları bile cezaya boğan ama Akın Gürlek adalet katledilsin diye gezdirilen bir cellattır. Bu vicdandır bu millete hesap verecektir.
AHMET ÖZER'İN NOTUNU OKUDU
*Elimde bir not var. Silivri 9 No.lu Cezaevi'nden Prof. Dr. Ahmet Özer'in halkımıza selamlarıyla ilk mesajı şöyledir: İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır. Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim.
"BİZ SEÇİME HAZIRIZ"
*Erdoğan Esenyurt meydan sana sesleniyor ve hükümet istifa diyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, ahmak davasıyla mı, kumpas davasıyla mı diye düşünme aklından geçeni, piyonlarına, cellatlarına yaptırmaya çalışma. Cesaretin varsa, zaten bıçak kemikte kaçma gel çık karşımıza. Biz seçime hazırız, el mi yaman bey mi yaman görelim.
*Senin seçim kaybetme korkun o yüzden Esenyurt'tan başlayarak İstanbul ve Türkiye'yi kuşatma gayretin ve bu kirli hesaplarının farkındayız. Yeniden kutuplaşma istiyorsun. İstiyorsun ki kutuplaşma, gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın.
*Yolsuzluk, işsizlik var. Hayat pahalı, enflasyon yüksek. Senin derdin gündemi meşgul etmek, gerilim çıkarmak. Mirasçısı olduğunuz FETÖ vari kumpas yöntemine başvurmaları acizliklerindendir. Bunun için oyun kuruyorlar. Ama biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız.
*Orada belli ki ortada koltuk hesabı var. Belli ki bir al-ver hesabı var. Emin ol ki, Esenyurt sana göstermiştir ki, milletin hesabı koltuk hesabını bozacak.
*Bu ülkede milletin lokmasına göz dikenler, emekliyi, asgari ücretliyi, çiftçiyi, işçiyi, memuru yoksulluğa itenler, kadınları, çocukları, bebekleri korumasız bırakanlar, kurumları ve adaleti çürütenler şimdi halkın iradesine kast etmeye kalkıyorlar.
"HERKES SÖZÜNÜ SÖYLEMELİDİR"
*Artık Türkiye'nin daha fazla geriye götürülmesine hiç kimsenin tahammülü kalmamıştır. Artık geriye dönüş yoktur. Durumundan rahatsız olan herkesi sesini yükseltmeye davet ediyorum. Çocuklarımızın geleceğine ket vuranlara, güzel ülkeme kötülükleri yapanlara kimse sessiz kalmamalıdır.
*Herkes sözünü söylemelidir. Aydınlar, sanatçılar, sendikacılar, odalar Türkiye'yi sokulan bu otoriter bu baskıcı yoldan memnun olmayan herkes sesini yükseltmelidir. Hep beraber haykıracağız, hep beraber kazanacağız.
*İktidarda kalmak için illa anayasaya değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş'u yolladılar. Anayasaya uymayan biriyle anayasa olur mu dedim. Tayfun Kahraman, Can Atalay içeride iken, AYM yok sayılırken, AİHM kararına uyulmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün siyasetçiler içeride iken ne anayasası dedim?
SİNE-İ MİLLET AÇIKLAMASI
*Şimdi yeni bir oyun var. Anayasayı değiştirmenin yeni bir oyununu bulmuşlar. Birtakım sosyal medya hesaplarından hep birlikte şöyle yazıyorlar; DEM Parti CHP muhalefet Meclis'ten çekilsin.
*Sine-i millete dönün, erken seçim yapılsın. Tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil sine-i millet dedik. Sine-i millet erken seçim doğurmuyor, ara seçim doğuruyor.
*Ara seçim 90 gün sonraki ilk pazar. Sen seçilmiş bir daha girmiyorsun, AK Parti ile MHP o 200 milletvekilinin 100'ünü ya da 80'inini alıyor ne sana ne bana ne başkasına ihtiyacı olmadan anayasayı değiştiriyor. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.
ERKEN SEÇİM VURGUSU
*Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya, sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz. Ben CHP’nin Genel Başkanı olarak sizlere söz veriyorum ki tüm kurullarımızın ve tüm örgütümüzün gücüyle, örneğin yarın, sabahleyin grup toplantımızı Ahmet Özer’i ziyaretimin hemen sonrasında Silivri Cezaevi’nin önünde yapıyorum.
*Ardından CHP Grubu’nun başka bir şehirde planlanan toplantılarını iptal ettik. Burada, önümüzdeki dönem muhalefetle dayanışmayı, iktidarla mücadeleyi, erken seçim için yapılması gereken her şeyi konuşacağız. Ahmet Başkan’a sahip çıkmayı da Esenyurt’un iradesini de İstanbul’un muhafazasını da.
*Ve eninde sonunda o sandığı getirip Recep Tayyip Erdoğan’ı göndermeyi de konuşacağız ve başaracağız. Ayrıca bu hafta, bugün Esenyurt’ta MYK yaptım. Yarın, öbür gün Esenyurt’ta milletvekillerimizle çalışacağız. Ertesi gün Parti Meclisimizi (PM) toplayacağız. Alınan bütün kararlar bundan sonra artık erken seçimi zorlamaya, mücadeleyi yükseltmeye, bunlardan kurtulmaya yöneliktir.