CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İzmir'de yıkım kararı olduğu halde emniyet desteği olmadığı için yıkılamayan kaçak tarikat yurduna ilişkin açıklama yaptı.
İzmir'in Karabağ ilçesi Uzundere Mahallesi'nde bulunan kaçak tarikat yurduna yıkım kararı verildi. Belediye ekiplerinin yıkım için ekipleri sevk ettiği yurt arazisinde yıkım başlayamadı. Emniyetin gerekli desteği sağlamaması sebebiyle başlanamayan yıkım siyasetin gündemine de oturdu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, yıkım kararı olan ancak yıkılamayan İsmailağa Cemaati’ne ait yurt ve Kur'an kursu binası önünde basın açıklaması yaptı.
Yıkım kararının bilinçli bir şekilde engellendiğini söyleyen Zeybek, yaşanan sürecin sorumlusu olarak AKP'yi işaret etti.
Zeybek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
-Belediyemiz hemen inşaatın başlangıcında yapı tatil tutanağı tutuyor ve inşaatı mühürlüyor. Sonrasında da ilgili kaymakamlığa yazı yazıyor. Diyor ki ‘burada bir yıkım gerçekleştireceğim. Bana kolluk gücü veriniz.’ Kaymakamlık o gün de ülkenin içinde bulunduğu şartları dikkate alarak bir türlü bu kolluk gücünü vermeye yanaşmıyor.
-Niye? Çünkü biliyoruz ki bu kaçak yapının arkasında AKP’nin İzmir siyasetinde söz sahibi olan etkili isimleri var. Onların talimatı üzerine bu süreç gerçekleşmiyor.
“Türlü türlü bahanelerle bu yıkım gerçekleşmiyor”
Kaçak yapının yıkım kararına rağmen emniyetin belediyeye kolluk kuvveti desteği vermediğini hatırlatan Zeybek, şu ifadeleri kullandı:
-Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verince de kaçak yapının ilgilileri tarafından arkalarındaki her türlü siyasi desteği de alan iktidar tarafından kollanan ve korunan kaçak yapının malikleri, burada inşaatın ikinci katına başlıyorlar. Belediye ikinci kez yıkım kararı alıyor. Yine encümenden geçiyor.
-Aslında Türkiye'de bir kaçak yapıyla ilgili yapı tatil tutanağı iki kez tutulduğunda bunun malikleri doğrudan doğruya ceza mahkemelerinde yargılanıyorlar. Yeni yasaya göre kaçak yapı yapmak aynı zamanda suç.
-Buna göz yuman belediyelerle ilgili de yetkililer hakkında da cezai dava açılacağına ilişkin bir yasa hükmü olmasına rağmen burada yine kaymakamlık devreye giriyor ve yine kolluk kuvveti göndermiyor. İdare mahkemesi yaptığı yanlışın farkına varıyor, binanın camı çerçevesi takılmış, çevre düzenlemesi belli bir düzeye gelince belediyenin itirazı sonrasında ‘yürütmeyi durdurma’ kararını kaldırıyor.
-Belediyemiz bir kez daha kaymakamlıktan yıkımı gerçekleştirmek için kolluk kuvveti istiyor ama ülkenin içinde bulunduğu koşullar gerekçe gösterilerek türlü türlü bahanelerle bu yıkım gerçekleşmiyor.