Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda ekonomik düzenlemeler içeren 86 maddelik torba yasa teklifinin görüşmeleri devam ederken, gündem dışı konuşmaların ardından söz alan grup başkanvekilleri açıklamalarda bulundu.
SP Grup Başkanvekili Bülent Kaya, konuşmasında İsrail ile Filistin arasında yaşananlara değindi. İsrail'in hemen hemen her alanda Türkiye'nin katkılarıyla diplomatik olarak kazanımlar elde ettiğini, Filistin'in ise her geçen gün gerilediği bir sürece tanık olunduğunu belirten Kaya, "10 Mayıs 2010da Türkiye OECD ülkelerinin 21 kurucu ülkesinden bir tanesi ve veto hakkı olmasına rağmen, İsrailin OECD üyeliği maalesef, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından onaylanmıştı. Yine, Mayıs 2016 tarihinde İsraile NATO Genel Merkezinde daimi ofis tahsis edilmesi Türkiye'nin oluruyla gerçekleşmişti ve yine, bu OECD üyeliğinden sadece 21 gün sonra İsrail, Türkiye'nin bu jestine Mavi Marmarayı uluslararası sularda hukuka aykırı bir şekilde, haydutça kendi limanlarına çektirerek ve oradaki kardeşlerimizi şehit ederek cevap vermişti. Bu hususta hem iç hukukumuzda yürüyen davalar vardı hem de Uluslararası Ceza Mahkemesinde yürüyen davalar vardı ama maalesef, yine, Adalet ve Kalkınma Partisinin geçirmiş olduğu bir kanunla ve İsraille yapmış olduğu bir anlaşmayla, bu kişilerin hem Türkiyede hem de uluslararası hukuk nezdinde yargılanma imkanları ortadan kaldırılmıştı" dedi.
"TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNU GEÇİM SIKINTISI"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesinin geçim sıkıntısı olduğunu kaydederek, "Her geçen gün yükselen fiyatlar, artan enflasyon, alım gücünün düşmesi ve beraberinde gelen yoksulluk katlanarak devam etmektedir. Asgari ücretin 11 bin 400 lira olduğu bir ülkede, 16 milyon vatandaşımızın yaşadığı mega kentte geçim zorluğu bir numaralı gündem maddesi olarak hükümetin önünde durmaktadır. Tabii, sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de aynı zorluğu yaşıyoruz. Fahiş kira fiyatları yüzünden vatandaşlarımız, en temel insan hakkı olan barınma konusunda da zorlanmaktadır" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin savunma sanayide geldiği başarılara dikkat çekerek, "Teknoloji hamleleriyle savunma sanayisinde yerlilik oranı yüzde 80'lere ulaşmış bulunmaktadır. Uçaklardan helikopter ve insansız hava, kara, deniz araçlarına, çok maksatlı amfibi gemimiz TCG Anadoludan, denizaltılara, fırkateynlerden korvet, akıllı mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar tüm ileri teknoloji ürünleri artık ülkemizde üretilmekte, ihraç edilmektedir" dedi.
"PISA SKORLARI AÇIKLANDI"
CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da dün itibarıyla Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) skorlarının açıklandığını hatırlatarak, "Bu, 81 ülkede eğitimin kalitesini ölçen, çocuklarımızın okuma, matematik ve fen bilimleri karşısında ne derece başarılı olduklarını değerlendiren uluslararası bir araştırma. Buna göre, 81 ülkede ve bölgede 15 yaşındaki çocuklarımız arasında yapılan araştırmada bizim çocuklarımız okumada 36ncı, matematikte 39uncu, fen bilimlerinde 34üncü sıradalar ancak. OECD ülkelerinin en gerisindeler ve böyle bir eğitim kalitesiyle Türkiyenin kalkınabilmesi, bilime ve Ar-Geye dayalı bir eğitim sisteminin sonuç verebilmesi mümkün değil" eleştirisinde bulundu.
AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ise İsrail'in Filistin'e uyguladığı vahşetin her geçen gün devam ettiğini vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanımızın dün de ifade ettiği gibi, Batının etekleri altına saklanan İsrail yönetimi, zulmünü ne kadar tırmandırırsa tırmandırsın ödeyeceği bedel de o kadar ağır olacaktır. Bu çerçevede, bu sorunun çözülmesi Orta Doğu ve insanlığın barışa ulaşması için 1967 sınırları temelinde ve Doğu Kudüsün başkent olduğu bir Filistin devletinin kurulmasıyla ancak bu akan kanlar ve bu işgal son bulacaktır" yorumunda bulundu.
Gül ayrıca, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ve birçok hukukçunun uluslararası ceza mahkemesi nezdinde İsrail'in yargılanması için girişimlerde bulunduğunu da hatırlattı.
CHP'NİN KİRACILARIN SORUNLARINA İLİŞKİN ÖNERİSİ REDDEDİLDİ
CHP, ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan sorunların nedenlerinin tespit edilmesi ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verdikleri araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi verdi. Ancak CHP'nin önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Grup önerisinin gerekçesini açıklayan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, şunları söyledi:
* "Kira fiyatlarındaki artış kontrolden çıkmış durumdadır. Mahkemelerde kiracı-ev sahibi davalarında ciddi artışlar olmuştur. Türkiye nüfusunun yüzde 75’inin yaşadığı 30 büyükşehirde ortalama kira bedellerinin asgari ücretin yüzde 79’unu aştığı ifade edilmektedir. Yetkililer ise 'Gayrimenkul tarihinde ilk kez böylesi bir fiyat artışıyla karşı karşıyayız' demektedirler.
* Ülkenin her yerinde, yoksulluk sınırı altında, kiralarını ödeyemediği için eşyalarıyla sokağa atılan, ev sahibi ya da kiracısı tarafından darp edilen, kavga sonucu ölümlerin gerçekleştiği olaylara çokça şahit olmaktayız. Bu kriz, toplumsal cinnet boyutuna ulaşmış ve vatandaşlarımız hükûmetin çözemediği barınma krizini artık canlarıyla ödemeye başlamışlardır. Neredeyse her gün ev kiraları ve barınma krizi sebebiyle kavgalar, intiharlar ve ölüm haberleri çokça basına da yansımaktadır. Gerilimler, yaralanmalar ve ölümle sonuçlanan olaylar bitmek bilmiyor ama biz burada ne yapıyoruz?
* AKP iktidarının gözü ne yoksulu ne emekliyi ne memuru ne de asgari ücretliyi görmektedir. Bir avuç mutlu azınlığın servetine servet katılmakta, onlara kaynak aktarımı yapılmaktadır. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ülkenin ekonomik ve sosyal yaşantısında büyük yaralar açmıştır. AKP'nin yarattığı bu yanlış ekonomi politikası ev sahibi ve kiracıları da karşı karşıya getirmiştir. Bunun adı artık 'toplumsal şiddet'tir, 'toplumsal cinnet'tir diyebiliriz. Yüksek faiz oranlarına rağmen kredi kartı borçluluk oranı geçen yıla göre yüzde 180 artmış durumda. İcralık olmayan vatandaş sayımız neredeyse yok denecek sayıda azdır.
* Vatandaşların TOKİ’yle 59 milyar liralık taksitli konut borcunu her gün duymaktayız. Vatandaşlarımız borç içerisinde bir hayata mahkûm edilmiş durumdadır. Hiçbir vatandaşımız bir maaşıyla temel giderlerini maalesef karşılayamaz durumdadır. Olağanüstü artışların önüne geçilemediği gibi, kalıcı çözümlerin bulunmaması hâlinde de şiddet olayları giderek artacaktır. Yasal düzenlemeler eksik ya da yetersiz kalmaktadır. AKP ve MHP sıralarında oturan vicdanlı ve duyarlı milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum: Ev kiraları maaşlarından fazla olan Türkiye dışında başka bir ülke gösterebilir misiniz bize? Gelin, hep birlikte tüm ülkenin kanayan yarası olan barınma sorunu için, ev sahibi-kiracı arasındaki sorunların çözümü için Meclis araştırma komisyonunu kuralım. Bugün bu eller evet için kalksın."
"MİLYONLARCA İNSANA MAKARNA VE KÖMÜR YARDIMI NEYSE KİRA ARTIŞINI SINIRLAMAK DA AYNIDIR"
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan da şunları dile getirdi:
* "Kiracı-ev sahibi arasında yaşanan ciddi sorunların temelinde tıpkı diğer sorunlarda olduğu gibi günü kurtarma gayretiyle plansız, programsız yapılan müdahaleler bulunmakta. Vatandaşlarımızın çok büyük bir bölümünün alım gücü düşüp kazançları ihtiyaçlarını karşılamaz hâle gelince ister istemez kira yükü de büyük bir problem olarak karşılarına çıktı. 2023 yılı için yeniden değerleme oranı yüzde 58,46 iken kira artışları yüzde 25’le sınırlandı; bu durum hayatın gerçeklerine sırt dönmekten başka bir şey değildir.
* Kiracıya yardım etmek isteniliyorsa -ki mutlaka edilmelidir- bunun yolu kira artışlarına sebep olan unsurlarla mücadele etmekten geçmektedir. Özellikle AK Parti hükûmetleri döneminde artarak devam eden hatalı şehirleşme politikaları ülke topraklarının neredeyse yüzde 90’ını atıl hâle getirirken kalan çok küçük bir alana her türlü problemi içinde barındıran devasa şehirler oluşturdu.
* O bölgelerdeki rant dolayısıyla gayrimenkul fiyatları hayal edilemeyecek kadar artarken üretilen konut fiyatları ve kiralar da aynı doğrultuda yükseldi. İşsiz ve aç bıraktıkları milyonlarca insana makarna ve kömür yardımı neyse kira artışını sınırlamak da aynıdır. Hem 'serbest piyasa' diyeceksiniz hem belediye zabıtalarının pazardan narh koyması gibi sınırlamalar getireceksiniz. Bu durum iş bilmezliğin şaşkınlığın bir sonucudur."
"BOŞ EV VERGİSİ İHDAS EDİLMELİ VE YABANCILARA KONUT SATIŞI YASAKLANMALI"
İYİ Parti Muğla Milletvekilli Metin Ergun da şunları söyledi:
* "Son üç yıldır konut fiyatları enflasyonun üzerinde artmıştır, hâl böyle olunca, Küresel Konut Fiyat Endeksi’nde Türkiye, dünyada konut fiyatlarının en çok arttığı ülke hâline gelmiştir. 6 Şubat depremleri ise iktidarın yanlış para ve göç politikalarının konut sektöründe yarattığı tahribattan sonra gerçekleşmiştir. Depremlerde yüz binlerce konut yıkılmış, milyonlarca vatandaşımız evsiz kalmıştır; deprem sonrası oluşan yeni talep, büyükşehirlerdeki konut fiyatlarında ve kiralarda ilave artış dalgası yaratmıştır. İYİ Parti olarak iktidara çağrımız şudur: Konuta erişimi zorlaştıran ve büyük bir barınma sorunu yaratan bu probleme gerçekçi şekilde çözüm bulunmalıdır; bu aşamada sadece parasal tedbirler yetersiz kalır, ilave olarak boş ev vergisi ihdas edilmeli ve yabancılara konut satışı yasaklanmalıdır."