İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentte ilk kez kurulan İSTAÇ Şile Endüstriyel Atık Termal Bertaraf Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi.
İmamoğlu, 2019 yılında CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı sırasında elden yapılan 15 milyon liralık ödeme sırasında danışmanı Fatih Keleş’in de bulunduğu kişilerin para destelerini saydığı görüntülere ilişkin konuştu.
2019 İstanbul seçiminin 5 yıl önce Ramazan’ın ilk günü iptal edildiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
- Ramazanın ilk günü seçimi iptal eden bir akılla mücadele etmek zorunda kaldık. Yine dün ramazanın ilk günüydü. Ailemle ilk iftar sofrasını paylaşmak arzusunda oldum. İyi de oldu. Ama tabii yine ilk günü de olsa bazı kötülükler rahat durmuyor. Bir bakıyorsunuz böyle bir ‘Ekrem'i nasıl alaşağı ederiz, buradan ne çıkartırız’ diyerek seçime 20 gün kala işte İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi il binasının satın alması sürecindeki bir hukukçu ofisinde yapılan bir işlemin ki; orada benim çok değer verdiğim can bir yol arkadaşım var görüntüde. Yine o dönem siyasi yol arkadaşlarım vardı görüntüde. O görüntü üzerinden işte fırtına koparmaya çalışan insanların kötülükçü akılları var.
“EKREM’E ÇAMUR SIÇRATMA ÇABASI İÇİNDE OLDULAR”
İmamoğlu “Bu yaygara ile servis edilmesi, birkaç meczubun ‘buradan Ekrem'e ne sıçratırız? Nasıl bir leke, bir iz bırakırız" arayışıyla koca koca kanallarda ve hatta buna kısmen de alet olan devletin hepimizin vergisiyle yayın yapan kanalları da dâhil olmak üzere herkes bir yerinden böyle Ekrem'e çamur sıçratma çabası içinde oldular” diye konuştu. İmamoğlu şöyle devam etti:
“TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK KAYDOLDULAR”
- Bunlar alıştığımız şeyler. Ramazanın ilk gününde seçimi iptal ederek tarihe geçen, o dönemin içinde olan herkes, ‘çaldılar’ diyen, ‘hırsız’ diyen, işin en başındaki kişi Sayın Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, aday da dahil olmak üzere, o siyasi partinin bütün bakanları, hepsi dahil olmak üzere- benim bu anlamda dilimin kemiği yok- sebep olmuşlardı.
- Sonra bu kararı alanlar Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihine kara bir leke olarak kaydolmuşlardı. İzlerini o şekilde bırakmışlardır. Bu izi silemeyecekler. Ben de Allah'a şükür o akşam ‘hak yemedim, hakkımı da yedirmem’ diyerek tarihe geçmenin onurunu ve gururunu yaşıyorum.
“FETÖ TAKTİĞİ”
- Bunlar kumpasla seçim kazanacağını zannediyor ve bu uğurda kul hakkı yemekten de imtina etmiyorlar. İnsanlara iftira atan bu tarz işlerde, işlerine gelince ‘FETÖ işi’ oluyor. ‘Tu kaka’ oluyor vesaire. Ama kendileri yapınca da bunu silahşor gibi savunan, kalemini kul hakkı yemi üzerine kullanan, dilini çok affedersiniz ama izlemenin bile yanlış olduğunu düşündüğüm, dün babam onlardan birinin ismini verdi.
- Ben ismini vermeyeceğim. Yabancı bir kanalın ismini hala taşıyan bir kanalda yayın yapan bir meczubun ifadelerinden babama ‘Allah'ını seversen izleme bile’ dedim. ‘İzleme, beni izlemiyorum’ dedim. O bakımdan aynı o ‘tu kaka FETÖ'cü’ dedikleri taktikle yol yürüyen bu aklı, bu memleketin tarihinden, onun izlerini bu şehrin ve bu memleketin hafızalarından milletçe sileceğiz. Bu yolculuk o yolculuk.
- 15 yıllık siyasi yaşamımda ve bütün yaşamında kimsenin hakkında bir iftirada bulunmadım, bulunmam. Kimsenin onuruna, namusuna laf getirmedim, getirmem. Hayatımı böyle geçirdim. Anamın güzel duası ‘Allah seni iyi insanlarla buluştursun’ duasına karşılık söyleyeyim. Allah böyle insanlardan, memleketimizi de bütün insanlarımızı da anamın duası gereği beni de korusun. Allah bunlara akıl versin. Ama zannediyorlar ki Ekrem yılacak, yılmaz. Sizi süründüre süründüre yıldıracak. Bir avuç insanı yıldıracak. Kararlılığımı tarif bile edemem; bu kötü ve kötülüklerle mücadelede.
“O İMZAYI MİLLETİMİZ ATTIRACAK”
İmamoğlu, Şile Kömürcüoda’da açmak istedikleri atık yakma tesisinin kredisinin hazır olmasına rağmen yatırım planına alınmadığı için hayata geçirilemediğini yine “bir imzaya” takıldığını anlattı. İmamoğlu “ Ama o imzayı da milletimiz, 31 Mart'tan sonra böyle takır takır attıracak onu söyleyeyim” dedi.
“RANT UĞRUNA TALAN EDİLMESİNE GEÇİT VERMEDİK”
5 yıldır İstanbul’a muhafızlık yaptığını vurgulayan İmamoğlu , “İstanbul'un tarihinin, doğasının, maddi ve manevi zenginliklerinin rant uğruna talan edilmesine karşı tarihin belki en önemli en zor günlerinde güçlü bir muhafızlık yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Kimse bu yolcuktan bizi geri bırakamaz. İstanbul'un adaletsiz, özgürlükten yoksun tek renkli, tek sesli bir şehir haline getirilmesine karşı güçlü bir muhafızlık yapıyoruz. İstanbulluların iradesinin yok sayılmasına hukukun ve demokrasinin askıya alınma girişimlerine karşı güçlü bir muhafızlık yapıyoruz. Rant uğruna, çevreyi talan etmeye dayalı projelere asla geçit vermedik vermeyeceğiz” diye konuştu.
“2019 ÖNCESİNE DÖNERSE ÇEVRE KATLİAMLARI BAŞLAR”
İhanet projesi olarak nitelediği Kanal İstanbul’a da geçit vermeyeceklerini vurgulayan İmamoğlu “O ihaneti İstanbul'a yaptırtmayacağız. Yapamayacaklar. Herkes kendine şunu sormalı; İstanbul'da 2019 öncesine dönmek istiyor muyum? İstemiyor muyum? Biz bu dönemde tek bir yeşil alanı bile tek bir kamusal alanı bile imar değişikliği için meclise götürmedik. Tek bir vatandaşa ait bir yerde imar rantı yakalamak ve yaratmak adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ni meşgul etmedik. Ama son 5 yıl yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İstanbul'a dair gündemi bu oldu. İstanbul 2019 öncesine dönerse rant uğruna, çevre katliamları yeniden başlar. Hem de eskisinden daha acımasızca. İstanbul 2019 öncesine dönerse Kanal İstanbul gibi tarihin ve bu coğrafyanın en büyük belası açılır. 31 Mart seçiminin anlamı budur” diye konuştu.
"SANDIĞA GİTMEZSENİZ, OYLARI BÖLERSENİZ…"
“İstanbul 2019 öncesine dönmeyecek” diyen İmamoğlu şunları söyledi:
- Sandığa gitmezseniz, oyları bölerseniz İstanbul 2019 öncesine dönme riskiyle karşı karşıya kalır. Hem de her alanda 2019 öncesine dönme riskiyle karşı karşıya kalır. Bir avuç insan sosyal yardımları eski seviyesine indirir. Metro yapımı yavaşlar ve hatta durur. Deprem toplanma alanları ranta kurban gider. İmara açılmaya devam eder. Daha da kötüsü kentsel dönüşüm mağduru yaratmaya devam ederler. Fikirtepe gibi rezil ortamlar yaratırlar.
- Partizanlığın, rantçılığın kirli elleri yeniden İstanbul'un bütün kurumlara, kreşlere, yurtlara kadar uzanmasına sebep olur. İstanbul'un çeşitliliğini kaldıramazlar. İstanbul'un her kesimine, her grubuna, her yaşam biçimine saygıyı ortadan kaldırırlar. Onun için ben buradan herkese söylüyorum. Uyanık olun, uyanık olalım ve İstanbul'un 2019 öncesine dönmesine geçit vermeyelim. İstanbul'u çevreye duyarlı, adil, üretken, huzurlu ve mutlu bir şehir yapma hedefi doğrultusunda hep birlikte yürüyelim.
- Bu anlamda hızımızı düşürmeyelim. Geri dönmeden daha büyük hedefler, daha güzel yarınlar için hep birlikte üretmeye devam edelim. Eğilmeden, bükülmeden, yalpalamadan dosdoğru yürümeyi, bu milletimize gösterdik. Hep birlikte yürümeye devam edelim. Bir avuç insanın kaybetmesi 16 milyon İstanbullunun kazanmaya devam etmesi için hep birlikte tam yol ileri diyelim.”
TESİS HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Açılan benzer tesisler ile 2.5 milyon İstanbullunun elektriğinin atıktan üretildiğine anlatan İmamoğlu yeni tesiste tehlikeli sanayi ve tıbbi atıkların yakılarak bertaraf edilmesine sağlayacağını söyledi. Atıkların yüzde 80 oranında küçültülerek yakılacağını ve bundan elektrik üretileceğini kaydeden İmamoğlu “ Yaklaşık yılda 18 bin hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak” dedi. Tesiste yılda 33 bin ton endüstriyel atığın, enerjiye dönüşmesinin sağlanacağını söyledi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dün CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntülerine ilişkin re'sen soruşturma başlatmıştı.
Başsavcılıkça, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı" notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla re'sen soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.