Çinli yetkililerin, İranlı muhataplarına Yemenli Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırılarını dizginlemeye yardımcı olmalarını, aksi takdirde Çin ile İran arasındaki ticari ilişkilerin zarar görebileceğini söylediği bildirildi.

Reuters'a konuşan konuyla ilgili bilgi sahibi dört İranlı kaynak ve bir diplomat, Kızıldeniz'deki saldırılarla Çin ile İran arasındaki ticari ilişkilere dair değerlendirmelerin Pekin ve Tahran'da yakın zamanda düzenlenen birkaç toplantıda yapıldığını ifade ettiler, fakat bu toplantıların ne zaman yapıldığı ya da kimlerin bu toplantılara katıldığı konusunda ayrıntı vermediler.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi İranlı bir yetkili şunları söyledi:

"Esasında Çin şöyle diyor: 'Eğer çıkarlarımız herhangi bir şekilde zarar görürse, bu (durum) Tahran'la olan ticaretimizi etkileyecektir. Bu yüzden Husilere itidalli olmalarını söyleyin'"

Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden İran destekli Husiler, Filistinlilere destek olmak için Kızıldeniz'den geçen gemilere Kasım 2023'ten beri saldırıyor. Kızıldeniz'deki saldırılar, küresel ticari geçişlerin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan gemilerin geçmesini engelledi. Süveyş Kanalı, Asya ile Avrupa arasındaki ticari taşımacılık için hayati öneme sahip.

Husilerin Kızıldeniz'in girişindeki Babülmendep Boğazı'ndan geçen gemilere saldırması küresel ticareti sekteye uğratmış ve birçok deniz taşımacılığı şirketinin gemilerini Ümit Burnu rotasına yönlendirmesine yol açmıştı. Gemilerin Afrika'nın etrafından dolaşması sevkiyat süresini yaklaşık 10 ila 14 gün uzatabiliyor. Bu da navlun ve sigorta maliyetlerini keskin bir şekilde artırıyor.

Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıların sebep olduğu ticari aksamalar nedeniyle ABD'li elektrikli araç üreticisi Tesla, Berlin fabrikasındaki otomobil üretimini geçici olarak durduracağını, çoğunluk hissesi Çinli Geely'e 0175.HK ait otomobil üreticisi Volvo Cars ise Belçika'daki fabrikasında üretimi üç günlüğüne durduracağını açıklamıştı.

Bunun üzerine ABD ve İngiltere, Yemen'deki Husilere karşı deniz ve havadan misilleme saldırıları düzenlemişti. İran ise bu saldırılardan ötürü ABD ve İngiltere'yi kınamıştı. 

ÇİN İLE İRAN'IN TİCARİ İLİŞKİLERİ

Çin son on yıldır İran'ın en büyük ticari ortağı olsa da iki ülke arasındaki ticari ilişki orantısız bir durumda.

Ticaret analiz şirketi Kpler'in tanker takip verilerine göre, Çinli petrol rafinerileri geçen yıl İran'ın ihraç ettiği ham petrolün yüzde 90'ından fazlasını satın aldı. ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları nedeniyle ABD'li ve Avrupalı şirketler İran petrolünü alamazken, bu durumu fırsat bilen Çinli şirketler İran petrolünü yüksek iskontolu olarak satın aldı.

Buna karşın, İran petrolü Çin'in ham petrol ithalatının yalnızca yüzde 10'unu oluşturuyor. Çin'in enerji ihtiyacını karşılamak için başka ülkelerden birçok tedarikçisi var.

İranlı kaynakların verdikleri bilgiye göre, Çinli yetkililer Çin ile bağlantılı herhangi bir geminin saldırıya uğraması ya da Çin'in çıkarlarının herhangi bir şekilde etkilenmesi durumunda İran'ın Çin'i büyük bir hayal kırıklığına uğratacağını belirttiler. İranlı kaynaklardan biri, Çin'in İran için önemli olduğunu fakat İran'ın Yemen'deki Husilerin yanı sıra Gazze, Lübnan, Suriye ve Irak'ta da vekilleri bulunduğunu ve bölgesel ittifaklarının karar alma sürecinde önemli bir rol oynadığını ifade etti.

İranlı kaynaklar, İran'ın Husiler, Lübnan Hizbullah'ı, Hamas ve Irak ile Suriye'deki milisleri içeren "Mukavemet Mihveri" ittifakının lideri olarak oynadığı rolün, Gazze yüzünden bölgesel bir savaşın içine çekilmemek için başka bir güvenceyle dengelenmesinin gerektiğini belirttiler.