Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin uygun görmediği, Acıpayam Belediyesi ve kırsal Alcı Mahallesi Muhtarlığının itiraz ettiği projenin nihai ÇED raporu tamamlandı. Firmanın megavat başına aylık 138 bin lira kira bedeli ile Dalaman Çayı’nı 49 yıllığına kiraladığı öne sürüldü.
Bazı küçük yerleşim birimleri ve tarım alanlarının baraj göleti altında kalacağı belirtilen projeden en fazla bin nüfuslu Alcı Mahallesi'nin etkileneceği kaydedildi.
Köylüler halkın katılım toplantısında kendilerine baraj gövdesinin 13 metre yükseklikte olacağının söylendiğini fakat ÇED raporunda 23 metre yüksekliğe kadar çıkabileceğini gördüklerini belirterek; “13 metre yükseklikte 250 dönüm arazi su altında kalacak. Fakat 23 metre yapılırsa binlerce dönüm tarım arazisi sulara gömülecek” dedi.
"TOPRAKLARIMIZ VE SUYUMUZ ELİMİZDEN ALINMASIN"
Alcı Mahallesi sakini köylülerden İlhan Ergen, barajın İniçi Köprüsü mevkisine inşa edileceğini belirterek, “Bizim topraklarımız çok verimli. Bu toprakların elimizden alınarak 49 yıllığına şirkete verilmesi bizi çok rahatsız ediyor. Biz burada köylülerimizle beraber üretiyoruz. Bizim topraklarımız ve suyumuz elimizden alınmasın. Başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.
"SUYUMUZU ELİMİZDEN ALACAKLAR"
Halkın katılım toplantısında barajdan kimsenin etkilenmeyeceğinin söylendiğini ifade eden Ergen, “13 metre yüksekliğinde bir baraj olacak, kimse etkilenmeyecek dediler. ÇED raporunun başlangıç kısmında da aynı şeyi belirtmişler. 250 dönümlük istimlak edilecek bir alan var diyorlar ama raporun ilerleyen sayfalarında 21 metreden, 23 metreden bahsediyorlar. 23 metre olduğunda bizim sular altında kalacak arazimizin miktarı kat kat artıyor. Ayrıca bizim suyumuz son zamanlarda bize bile yetmiyor. Esas suyumuzu elimizden alacaklar. DSİ 2021 yılında bir ihale açmış. Aynı firmaya aylık 138 bin lira bedelle suyun kullanma hakkı 49 yıllığına ihale edilmiş. Bu durumda en az 100 aile, baraj 23 metre yapılırsa belki 500 aile etkilenecek” dedi.
"AÇIKTA KALACAĞIZ"
Alcı köylülerinden Sait Demiryürek, “Ben hayvancılıkla uğraşıyorum. Baraj yapıldığı zaman bizi çok etkileyecek. Zaten yeterli suyumuz yok. Yazın mısırlarımız susuz kalıyor” diye konuştu.
Hayvancılıkla uğraşan 23 yaşındaki Gökhan Koca ise “Bu yaşıma kadar hayvancılık yaptım. Elimden başka bir şey gelmiyor. Baraj yapılırsa buradan gitmek zorunda kalacağız. Bizim 30-40 dönüme yakın arazimiz su altında kalacak. Açıkçası biz bu imkanı kaybettiğimiz zaman açıkta kalırız. Çünkü elimden başka iş gelmiyor. Ben hayvan bakarım, et ve süt üretirim. Sonuna kadar bu projeye karşıyım” dedi. Üretici Erdoğan Alparslan da tepkisini, “Çiftçinin arazisi elinden gidecek. Çiftçi mahrum olacak” diyerek dile getirdi.
"İNSANLAR GEÇİNEMEZ"
Bölgede bir besi çiftliği inşa ettiğini belirten Sinan Şimşek de şunları söyledi:
“Eğitim fakültesi mezunuyum. Köyde tarım ve hayvancılık yapıyorum. Büyük bir besi çiftliği kurmaya başladım. Buradaki arazilerden elde ettiğimiz arpa, buğday, yonca ve silajla hayvanlara bakacağım.
Bu kadar verimli arazilerimizin bize sormadan elimizden alınmaya çalışılmasını kabul etmiyorum. 6 dönüm arazim su altıda kalacak. Tüm köylü aynı durumda. Yapacak işleri yok. Özellikle belli bir yaşın üstündeki insanların şehre gidip sigortalı bir işe girme imkanı yok.
Kimse yaşlıları çalıştırmak istemez. Bu insanların elinden bu imkanları alınınca ne şehirde okuyan çocuklarını okutabilecekler ne de geçim kaynakları olacak.”
"HUKUKİ İŞLEM BAŞLATACAĞIZ"
Partililer ile birlikte Alcı Mahallesi'ni ziyaret eden CHP Denizli İl Yönetim Kurulu Üyesi Hazel Somkaya ise şöyle konuştu:
“Buradaki baraj çalışması için geldik. Bu doğa harikasının talan edileceğini üzülerek öğrendik. Bu sürecin takipçisi olacağız. Dalaman Çayı’nın 49 yıllığına bir firmaya kiralandığını öğrendik. Bununla ilgili ÇED raporlarının hazırlandığını öğrendik.
ÇED raporları içinde de tutarsızlıklar olduğunu, buna karşı hukuki işlem başlatacağımızı söylemek isterim. Bölgede halk tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Ancak baraj çalışması nedeniyle bazı yerleşim yerleri ve tarlalar sular altında kalacak.
Üretici üretim yapamaz hale gelecek. Çünkü suyu kullanamayacak. Yörenin kanayan yarası Dalaman Çayı’nda yaşanan kirlilik sorunu çözülememişken üzerine bunun eklenmesi halkın daha da mağdur olmasına neden olacak”
