Dara Antik Kenti'nde bugüne kadar yürütülen kazı çalışmalarında, nekropol (toplu mezarların bulunduğu yer) kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları ortaya çıkarılırken, 10 binden fazla ok ucu ile kandil, cam, seramik eserler ve ziynet eşyaları bulundu.

Mardin Müzesi başkanlığında sürdürülen kazılarda agora (çarşı) tespit edilirken, bu alanda yoğunlaşan çalışmalarda 10'u aşkın dükkan ve atölye açığa çıkartıldı. 

"25 BİN ASKERİN BARINDIĞI BİR GARNİZON KENTİ"

Mardin Müzesi Müdürü ve Kazı Başkanı Abdulgani Tarkan, Dara Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarının 1986'da başladığını ve günümüze kadar aralıklarla sürdüğünü söyledi. 

Söz konusu bölgede Diyarbakır'dan sonra en uzun surlara sahip antik bir yerleşim yeri olduğunu ifade eden Tarkan, şunları kaydetti: 

"Bölgemiz Roma imparatorluk merkezine çok uzak ancak Roma'nın garnizon kenti. Yani en uç noktasında kurulmuş bir kent. Dara Antik Kenti 4 kilometre uzunluğunda surlara sahip ve 28 burcu var. Kurulduğu 507 yılında 25 bin askerin barındığı bir garnizon kenti. Sadece kent surları içerisinde değil, çevresinde de yerleşimler olmuş. Aynı zamanda çok büyük bir nekropol alanına sahip. 507 yılında imparator Anastasios tarafından kurulmuş. Ancak öncesinde de yerleşim olduğunu tahmin etmekteyiz. Çeşitli dönemlere ait seramikler, sikkelerden yola çıkarak bu alanın tarihlenmesini yapabiliyoruz. Yani en eski Helenistik döneme kadar gidebiliyor Dara Antik Kenti'nin tarihi. Sarnıçlar, idari binalar, silah depoları, köprüler, sivil yaşama ait yapılar günümüze kadar ulaşmış."

Şimdiye kadar yapılan kazılarda çok sayıda mimari kalıntının ortaya çıkarıldığını anlatan Tarkan, çarşı alanında ise amaçlarının toprak altında kalan eserleri açığa çıkartıp, restorasyonlarını yapıp turizme kazandırmak olduğunu belirtti. 

Tarkan, "Dara Antik Kenti'ni güçlü bir destinasyon merkezi haline getirmek istiyoruz" ifadesini kullandı. 

"3 YILDA 10'UN ÜZERİNDE DÜKKAN AÇIĞA ÇIKARTTIK"

Mardin Müzesinde görevli arkeolog Dr. Devrim Hasan Menteşe de "3 yılda 10'un üzerinde dükkan açığa çıkarttık. Biz hep Dara'yı bir garnizon kenti olarak biliyoruz. Aynı zamanda 6. yüzyılda çok önemli bir ticaret merkezi olduğunu bu dükkanlardan ve çarşıdan anlıyoruz. Çünkü camdan tutun da metal işliklerin bulunduğu birçok dükkan bulunmakta. Bu da bize burada ticaretin çok yoğun olarak sürdürüldüğünü ve 6. yüzyılda Dara'nın aynı zamanda bir ticaret merkezi olduğunu göstermekte" ifadelerini kullandı.