Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi milletvekilleriyle İsrail Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaptı. 

Gazze'de insanlık tarihinin en karanlık günlerinden birisinin yaşandığını belirten Davutoğlu, uluslararası toplumun yaşanan katliama sessiz kaldığını söyledi. 

Davutoğlu, "Gazze'de soykırım sürerken Türkiye'de, Ankara'da, mazlum milletlerin savaşının karargahı olan Ankara'da soykırımcı diplomatlar istemiyoruz" dedi.

"ERDOĞAN'A MEKTUP YAZDIM"

Filistin topraklarında 7 Ekimden bu yana yaşanan çatışmaların İsrail-Hamas, İsrail-Gazze, İsrail-Filistin ya da İsrail-Arap savaşı olmadığını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

- Hükümet 7 ay sonra ancak bizim baskılarımızla ticari kısıtlama kararı aldı. 7 ay söyledik, bıkmadan usanmadan söyledik. 'Özel sektör' dediler, 'Karışamayız' dediler. Türkiye Cumhuriyeti devletine 7 ay sonra ticareti yasaklamış olmak yetmez.

- Sayın Erdoğan'a, 2 hafta önce bir mektup yazdım. Dedim ki; '15 Mayıs Nakba Günü, Türkiye için inisiyatif alma günüdür. Bütün dünya liderlerine mektup yazın ve onlara 15 Mayıs'ı küresel ölçekli yas günü ilan etme davetinde bulunun.' Eminim eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu mektubu yazmış olsaydı, diğer ülkeler takip edip, bugün bütün dünyada bayraklar yarıya indirilmiş olurdu.

"NORMALLEŞMEYİ KABUL ETMİYORUZ"

7 Ekim sonrası ülkelerine dönen İsrail Büyükelçiliği mensuplarının, Ankara'ya dönmeye başladığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

- Bugün İsrail Büyükelçiliği'nin önündeyiz. Şunu da bir kez daha uyarıyorum. Dün basına yansıyan haberlerden, İsrail tarafından yapılan açıklamalardan şunu öğreniyoruz; İsrailli diplomatlar Ankara'ya geri dönmüşler, dönüyorlarmış. Çünkü Ankara'da artık güvenlik riski kalmamış.

- Gazze'de soykırım sürerken Türkiye'de, Ankara'da, mazlum milletlerin savaşının karargahı olan Ankara'da soykırımcı diplomatlar istemiyoruz. Önce ateşkesi kabul etsinler, uluslararası adalet divanında hesap versinler, insanlık karşısında ödedikleri suçun bedelini ödesinler. O vakte kadar hiçbir normalleşmeyi, normalleşme adımlarını asla kabul etmiyoruz.