Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Gelinen nokta doğru ama temel soru şu? Amaca odaklı mı bu yumuşama, kalıcı ve samimi mi, geçici ve konjonktürel mi, taktiksel mi? Yani amaca odaklı, kalıcı ve samimiyse çok doğru ama geçici, konjonktürel ve taktiksel ise yeni birçok felaketin habercisi olur" dedi.

"AK PARTİ ŞU AN İKİNCİ, MAHKUM OLDUĞU İÇİN..."

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet-Gelecek partileri ortak TBMM'de grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, Türkiye'nin siyasi normalleşmeye ihtiyaç duyduğunu kaydederek, şunları söyledi:

- Gelinen nokta doğru ama temel soru şu? Amaca odaklı mı bu yumuşama, kalıcı ve samimi mi, geçici ve konjonktürel mi, taktiksel mi? Yani amaca odaklı, kalıcı ve samimiyse çok doğru ama geçici, konjonktürel  ve taktiksel ise yeni birçok felaketin habercisi olur.

- AK Parti, birinci parti olup çoğunluğu almadığı dönemde yani 7 Haziran seçimleri sonrasında anayasa gereği, Cumhurbaşkanın verdiği görev gereği 'CHP lideri ile görüştük' diye bizim hakkımızda trol çeteleri örgütleyenlere sesleniyorum, o zaman AK Parti birinci partiydi, şimdi ikinci parti olarak edilgen bir şekilde yani mahcup ve mahkum olduğu için böyle bir görüşme yapıyor görüntüsü içinize siniyor mu?

ERDOĞAN- AYŞE ATEŞ GÖRÜŞMESİ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile yaptığı görüşmeyi değerlendiren Davutoğlu, görüşmenin cinayetten 1.5 yıl sonra gerçekleştiğine dikkat çekti:

- Herhalde Hanımefendi sormuştur, herhalde Sayın Cumhurbaşkanı'nın makul bir cevabı olmuştur. Niye 1,5 yıl susuldu, niye o yetimin başının okşanması için 1,5 yıl beklendi? Neden bir sanatçı, hatta geçmişte karşı karşıya geldiği kişiler vefat ettiğinde aileyi arayıp, cenazesine katılan Sayın Cumhurbaşkanı, bir genç akademisyenin iki yetiminin başını okşamak için 1,5 yıl bekledi?

- Herhangi bir kişi 1,5 yıl beklerse şahsi ihmal olur ama Cumhurbaşkanı 1,5 yıl beklerse bu şu demektir; bütün yargı ve emniyet makamlarına; 'Ben bu konuyla ilgilenmiyorum, siz bildiğiniz gibi yapabilirsiniz.' Onlar da bildiği gibi yaptılar, delilleri örttüler. Ayşe Hanım'ın ifadelerini iddianameden çıkardılar. Ucu MHP ve Ülkü Ocakları'na gider diye Devlet Bahçeli onları tehdit etti. Hepsi yaşandı ama geç olsa da ben olumlu bir gelişme olarak görüyorum.