Müfettiş, davanın nasıl yürütüldüğüne ilişkin 680 sayfalık rapor yazdı. Raporda, ‘deliller görmezden gelindi, müşteki ifadeleri cımbızlandı’ tespiti yapıldı.
Üç Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) müfettişi, adliyeden 140 kişiyle görüştü, 680 sayfa rapor hazırladı. Ekleriyle birlikte 10 bin sayfayı bulan raporun konusu Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davasında bazı hakim ve savcıların Oktar’ı kurtarmaya çalışması. Örgüt, yaptığım televizyon programlarında tüm detaylarını verdiğim gibi başta cinsel istismar olmak üzere birçok suçtan yargılanıyor. 152 bin yıl ceza almışlar ama dosya, nasıl olduysa İstanbul Bölge Adliyesi 1. Ceza Dairesi’nde esastan bozulmuştu. Cinsel saldırılar için “rızası var” denmişti. Mahkeme başkanı Reyhan Yaman, üyeler Derya Bayburtluoğlu ve Ahmet Mahnaoğlu’nun imzası bulunan kararın ardından 68 kişi serbest bırakılmıştı.
NABIZ ÖLÇERKEN TACİZ
İşte HSK, tam da bu meseleyi masaya yatırdı. Nasıl oluyordu?
HSK soruşturmasını yukarıda ismi geçen üç hakimle sınırlı tutmadı, eski İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Savcı Önder Yaman ve savcı Ali Parlar’ı da soruşturdu. Sonunda HTS kayıtları dosyaya girdi, suç örgütü üyeleriyle yapılan telefon konuşmaları belirlendi. Suç tarihinde 9-10 yaşında olan mağdur S., yine aynı tarihlerde 65 yaşında olan Adnan Oktar’ın yanına kanuni temsilcisi olan annesi Dilek Çelikten tarafından getirilir. Sanık Oktar, 9-10 yaşındaki çocuk mağdur S.’nin nabzını ölçme bahanesiyle kollarını tutup bileğine dokunur. Boynundan aşağı doğru iner ve bacaklarını eller. Bunu anlatır ama anlatım ilk derece mahkeme üyeleri tarafından değerlendirme dışı bırakılır.
Bunu biz değil, HSK’nın hazırladığı rapor söylüyor. Yine aynı rapora göre, elde edilen delillerin tamamı görmezden gelinmiş, müştekilerin ifadeleri kırpılıp cımbızlanarak sanıkları beraat ettirme amacı gütmüş. Ayrıca heyetin çeşitli kişisel ve sosyal ilişkilerinin etkisi altında kalarak Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’nü ve bu örgütün üyesi olan sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik yoğun ve sistematik kasıtlı hareket ettikleri de raporda yer alıyor. HSK, Reyhan Yaman, Derya Bayburtluoğlu, Hadi Salihoğlu ve Ahmet Mahnaoğlu’nun haklarında meslekten çıkarma, Ali Parlar ve Önder Yaman hakkındaysa yer değiştirme cezası istiyor. Dosya bu hafta Yargıtay’a gönderilecek.
SEZER: KIZ ÇOCUKLARININ AHI BUNLARIN ÜZERİNDE
Operasyonu yürüten dönemin İstanbul Mali Şube Müdürü Furkan Sezer, bir süredir sosyal medya paylaşımlarıyla bu konuyu gündeme getiriyor, hatta siyasi bağlantılarının da Oktar’ı kurtarmak için girişimde bulunduğunu paylaşıyordu. Sezer’i aradım ve HSK’nın raporunu sordum, işte yanıtı: “Reyhan Yaman, Önder Yaman, Ali Parlar ve bu skandal kararı veren diğer hukukçuların sadece yer değişikliği ile sınırlı kalması bir skandaldır. Derhal görevden el çektirilmeleri gerekir. Neticede halen sistemin içerisindeler ve biliyoruz ki bir takım kişiler bunları korumaya devam ediyor. Bunun herkes farkında, kimlerin bakanlığa gidip aracılık ettiğini, kimlerin devreye girdiğini herkes biliyor. Daha önce de paylaştım. Ben bu davayı takipten asla vazgeçmeyeceğim. 12 yaşında örgüt tarafından istismar edilen küçük kız çocuklarının ahı bu insanların üzerinde olacak.”
MAMATi: KiMSE MASUM ÇOCUKLARA KIYMASIN
Örgütün eski elemanı olan ve örgütü CİMER’e ihbar ederek, büyük operasyonun başlamasına vesile olan Özkan Mamati’ye göre, bu karar Türk yargısı içinde namuslu, dürüst müfettişlerin hazırladığı detaylı hakkaniyetli yargının ve HSK’nın önüne gelen şikayetleri nasıl ince eleyip sık dokuduğunun kanıtı. Mamati, “Daha önce verilmiş olan bu korsan kararının maddi manevi zararları anlatmakla bitmez. Sevincimiz adaletin yerini bulması. Bu kararı yazan, örgütle aracılık eden kimseler bir daha bu devletin kalemini kâğıdını eline alıp masum çocuklara kıymasın” diyor.