Dervişoğlu'nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

'Hayırlı Günler Komşum, Derdin Derdimdir' diye kapısını çalacağını söylediğiniz Türk Milleti'ne bir sorun bakalım; mahallelerinde Kandil zebanilerini istiyorlarmıymış?

Öcalan denen caninin TBMM'ye talimat vermesini bu kürsülerde konuşmasını destekliyorlarmışmış bir sorup öğrenin bakalım.

"Bizim Babil nasihatçilerine karnımız tok" diyor. Bizim de Kandil nasihatçilerine karnımız toktur.

Lafı uzatmanın manası yok. Dünya yuvarlaktır, cani Apo bebek katilidir. Kim ki onla fikir ortaklığı yapar o onun suç ortağıdır.

Öcalan'a cevap veremeyen kim varsa bana cevap veriyor ya.

'Bahçeli'yi bu çizgiye ben getirdim' diyor adam ben. 'Lozan bitti, devleti dönüştürüyoruz diyor"

Dervişoğlu Bahçeli'nin 'devşirilmiş aslan yavrusu" sözlerine ise şu yanıtı verdi:

"KURT YAVRUSU KURT OLUR"

"Siz hala aslan yavrusu, adam mı değil mi onu tartışıp alkışlattırıyorsunuz, Allah'tan kötü bir şeye de benzetmemiş.

Geçmişte kime neler söyleyip fikir değiştirdiğiniz dünya alem biliyor. Yaptığınız hakaretler benim üzerime ve dava arkadaşlarımın üzerine yapışmaz.

Ayrıca ben bugüne bakıp dünü unutanlardan değilim, ben üzerimde hakkı olan kişilere asla saygısızlık yapmam ama yanlış düşüncelerine dünya yansa karşı çıkarım. Hamurunda tuzu olanlar beni gayet iyi tanırlar. Kurt yavrusu kurt olur kurt. Bilmem anlatabildim mi?"

Meclis Başkanı Kurtulmuş'un, "Milli Güvenlik Kurulu, PKK’nın artık bir silahlı örgüt olmaktan çıktığı yönünde bir karar alırsa bu meselenin hukuki zeminini tahkim etmiş olur. Benim kanaatim de böyledir" sözlerini hatırlatan Dervişoğlu bir kez daha eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti:

"ÖCALAN'A ALÇAK DE DE GÖRELİM BAKALIM NUMAN KURTULMUŞ"

"Bir de Numan Kurtulmuş var Allah selamet versin. Meclis Başkanı sıfatıyla sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Sözlerinden Meclis Başkanlığı'ndan İmralı başvekilliğine terfi etme çabası içinde olduğuna utanarak şahit oluyoruz.

Artık PKK'ya nasıl bir rol vereceklerini şaşırdılar. Diyor ki muhterem; "MGK PKK'yı terör örgütü olmaktan çıkarsın."

Vay be, alın size Terörsüz Türkiye.

Ama bununla yetinmesinler bununla da kalmayın PKK'ya kamuya yararlı dernek sıfatı verin bari utanmıyorsanız.

Ya hu MGK dediğiniz Erdoğan değil mi? Bir de bütün sistemini alt üst ettiğiniz TSK'nın yetkili makamları değil mi?

Teğmenleri attırdığınız yetmedi, her çözüm sürecinde teröristleri karakoldan izlettirip yüzlerce şehidimize mal olduğunuz yetmedi. Üstüne bir de bugün PKK'yı kardeş kurum mu ilan edeceksiniz? Türkiye 41 sene boyunca diplomatıyla, istihbaratçısıyla PKK'yı terör örgütü olarak kabul ettirmek için ne uğraş verdi biliyor musunuz?

"MGK eleştirilerinden bu anlamı çıkaranlar alçaktır" diyor. Söylediklerini millete ifşa ediyorum. Bir kere de bana alçak diyeceğine PKK'ya alçak de de göreyim bakalım.

Meclis salonlarında devlet ve millet düşmanları lehine gösteri yapan hainler sürüsüne alçak de de göreyim bakalım.

50 bin insanımızın katili Öcalan canisine alçak de de görelim bakalım Numan Kurtulmuş.

Bu saatten sonra da benden cevap bekleme."

NE OLMUŞTU?

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 7 Kasım'da medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle TBMM İstanbul Florya Atatürk Deniz Köşkü ve Sosyal Tesisleri'nde bir araya gelerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunmuş ve PKK'nın silah bırakmasının denetimine yönelik soru üzerine şunları söylemişti:

"Bunun kontrolü güvenlik birimleri tarafından zaten yapılıyor, sürdürülüyor. Sürekli raporlamalar ortaya konuluyor. Hem Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde hem Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde, belli yerlerde jandarmanın kontrolünde bu raporlamalar yapılıyor. Sonuçta bu raporları ortaya koyduklarında, 'Evet, örgüt kendisini feshetmiştir' kanaati bu birimler tarafından ortaya çıkarsa bunun bir yerde tespit edilmesi lazım. Türkiye'de de devletin en üst güvenlik merci, Milli Güvenlik Kurulu'dur. Milli Güvenlik Kurulu'nda bu konu tartışılır ve Milli Güvenlik Kurulu, PKK’nın artık bir silahlı örgüt olmaktan çıktığı yönünde bir karar alırsa bu meselenin hukuki zeminini tahkim etmiş olur. Benim kanaatim de böyledir."

MHP lideri Devlet Bahçeli ise dün partisinin grup toplantısında Dervişoğlu'na yönelik eleştirilerde bulunarak şu ifadeleri kullanmıştı:

Bize yönelik, “Sen olmuşsun İmralı, etrafındaki alkış ekibi olmuş Kandil. Siz varken PKK’ya gerek yok” diyen devşirilmiş aslan yavrusuna diyeceğim çok şey olsa da, bir lafına bakıyorum laf mı diye, bir de söyleyene bakıyorum adam mı diye. İki durumda da karşımda ciddiye alınacak bir insan sureti, dikkatle inceleyeceğim bir cümle düzeneği kesinlikle göremiyorum.

Tarihte Babil nasihatçileri diye bir kavram vardır. Söylenenlere göre, Babil’de doktor yokmuş. Hastalığı olanlar meydanda toplanır, gelen geçenden yakalandıkları hastalıklar için öğüt dilenirlermiş. Zengin işadamları itibar kazanmak için her fırsatta öğüt verirlermiş. Kimisi şahsi deneyiyle övünür, kimisi de laf ola beri gele konuşurmuş. Ancak Babil’de herhangi bir illete çare üretildiği de görülmemiş. Çünkü Babil’de sorununun çözümü için akıl yerine beyhude öğüt vermenin kolaycılığı, boşa sallayıp dolu tutmanın sorumsuzluğu egemenmiş. Bizim Babil nasihatçilerine karnımız toktur"