İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, beraberindekiler ile Türk Ocağı Genel Merkezi’ni ziyaret ederek Genel Başkan Mehmet Öz ile bir araya geldi.
Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, görüşmede bölgenin, dünyanın ve Türkiye’nin meseleleri üzerine karşılıklı olarak görüşlerini paylaştıklarını ifade ederek, "Bize dahil olan heyetler de vardı. Bu görüşmeye katılan çok kıymetli hocalarımız da vardı. Diliyor ve umuyorum ki buradaki düşünce kıvılcımı, Türk dünyasına bir ateş olsun. Buradan herkes bizim aldığımız şevki, bizim aldığımız ilhamı alsın. Burası Cumhuriyet'in kuruluşuna öncülük ve önderlik eden fikriyatın vücut bulduğu yerdir. Bugün de Cumhuriyet'in korunup kollanması noktasında çok önemli bir misyonu da icra edeceği aşikardır. Türkiye’nin üniter devlet yapısının korunmasına ihtiyacı var. Türk milletinin, millet yapan değerlerin korunmasına ihtiyacı var" dedi.
"VASATA HİZMET ETME MAHİYETİ ARZ EDEN BİR KONUŞMAYDI"
Dervişoğlu açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında değindiği konulara ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Konuşmasının tamamını izlemedim. Satır başları itibariyle baktım. Türkiye’deki oluşturmak istenen vasata hizmet etme mahiyeti arz eden bir konuşmaydı.
Olumlu- olumsuz yönleriyle alakalı olarak sıhhat derecesi yüksek değerlendirmede bulunacağım.
Neyi konuşuyoruz? Anayasa'nın tartışılmaz hükümlerini, İmralı’daki cani başının serbest bırakılması, Meclis'e taşınmasını, bunun için Büyük Orta Doğu projesinin hala hayata geçirilmesine dair adımların atılmasını, Suriye’nin kuzeyindeki ve Irak’ın kuzeyindeki yapılarla iş birliği yapılmasına yönelik atılmış adımları, toptancı bir tarih şuuruyla ele alıp değerlendiriyoruz."
"ŞİMDİ BANA ÖYLE BİR CEVAP VERDİRTMEYİN YANİ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Anıtkabir’de el sıkışmasına dair görüşleri sorulan Dervişoğlu, "Neyin konuşulduğunu doğrusunu isterseniz, ne speküle ediliyor anlayabilmiş değilim. Ben Sayın Bahçeli’yle her zaman el sıkışırım. Benim el sıkışmaya karşı bir tavrım yok. Ben, bazı alanlarda el uzatma kavramı üzerinde yapılması icap eden tartışmalara işaret ettim. Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit arasında da bu yaşanmıştı. Sayın Demirel bir Anıtkabir ziyaretinde Ecevit’in elini sıkınca gazeteciler de bunu ona sormuştu. O da cevaben 'Neresini sıkacaktım?' cevabı vermişti. Şimdi bana öyle bir cevap verdirtmeyin yani" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜYLE ANCAK ANLADIĞI DİLDEN MÜCADELE EDİLİR, ASLA MÜZAKERE EDİLMEZ"
Türk Ocağı Genel Başkan Mehmet Öz ise Türkiye’nin bir yandan bölgesel güç merkezi olma yolunda ilerlemekle birlikte bir yandan da büyük risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi:
"Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ifadesiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalacağına inanıyorsak bu gibi konularda terör örgütlerine asla ve katiyen ödün vermemeliyiz. TUSAŞ tesislerine yapılan saldırı bir kez daha göstermiştir ki, terör örgütüyle ancak anladığı dilden mücadele edilir, asla müzakere edilmez.
Biz, sözde barış süreci sırasında da bu fikrimizi açıkça 'Teröristle müzakere çözüm değil, çözülme getirir' cümlesiyle ifade etmiştik. 40 yılı aşkın süredir PKK terörünün yol açtığı insani ve maddi bedelleri ödeyen Türk milletinin rızası alınmadan, şehit ailelerinin hassasiyetleri ve acıları dikkate alınmadan PKK terör örgütü hakkında şok edici çözüm önerileri telaffuz etmek, toplumun ezici çoğunluğunda büyük bir tepkiye yol açmıştır.
İpleri emperyalist güçlerin elinde olan bir terör örgütünün, 25 yıldır hapiste olan terörist başının yapacağı çağrıyla ülkemize yönelik terör eylemlerini sona erdirmesi mümkün değildir.
Zaten bu örgütün Suriye uzantısı, 10 yılı aşkın bir süredir ABD- İsrail ortaklığının himayesinde, Suriye'nin kuzeyinde genişçe bir bölgeyi kontrol etmektedir. Nitekim son Güvenlik Zirvesi'nde de Türkiye'nin bu 'teröristan'a asla izin vermeyeceği vurgulanmıştır"