BBC'de yer alan habere göre; Titan arum (Latince: Amorphophallus titanum) bitkisi, Sumatra’nın tropikal ormanlarında doğal olarak yetişen ve nadiren çiçek açan devasa bir bitki. Bilim insanları bitkinin yaşam döngüsünü hâlâ tam anlamıyla çözememiş olsa da, son yıllarda yapılan araştırmalar bitkinin büyüleyici biyolojisini ve kötü kokusunun ardındaki sırları ortaya koymaya başladı.
DEV ÇİÇEĞİN 100 YILLIK GİZEMİ
Titan arum, 1878 yılında İtalyan botanikçi Odoardo Beccari tarafından Sumatra'da keşfedildi. İlk olarak Avrupa’ya getirilen bu bitki, İngiltere’nin Kew Gardens’ında 1889 yılında ilk kez çiçek açtığında büyük bir sansasyon yaratmıştı. 1926 yılında tekrar açıldığında ise halk o kadar büyük bir ilgi gösterdi ki, kalabalığı kontrol altına almak için polis çağrılmıştı. Bugün ise dünyanın dört bir yanındaki botanik bahçelerinde yetiştirilen bu bitki, nadir çiçek açmasıyla hâlâ haber başlıklarını süslüyor.
"CESET" GİBİ KOKMASININ SEBEBİ NE?
Titan arum, devasa çiçeğini açtığında yaydığı koku ile ünlüdür. Çiçeğin açılmasını bekleyenler genellikle bu kokuyu merakla bekler. Kokunun nedenini açıklayan bilim insanlarına göre bu kötü koku, bitkinin polinatör (tozlayıcı) böcekleri kendine çekmek için geliştirdiği bir adaptasyon. Çiçek, özellikle çürümüş et gibi kokan bir dizi kimyasal salgılıyor ve bu kokular, ölü hayvanlar üzerinden beslenen böcekleri cezbedecek şekilde evrimleşmiş. Kokunun yoğun olduğu dönemlerde, bitkinin etrafında sinekler ve böcekler dolanıyor; bu da tozlaşmayı sağlıyor.
Birçok insan bu kokuyu farklı şekillerde tanımlıyor. Kimisi çürümüş balık, kimisi ise aşırı terlemiş çorap kokusuna benzetiyor. Royal Botanic Gardens Edinburgh’da (RBGE) çalışan bahçıvan Paulina Maciejewska-Daruk, bu kokuyu "taşmış bir çöp kutusu gibi" olarak tanımlıyor. Kimyasal biyoloji uzmanı Jane Hill ise, kokunun daha çok "ölmüş, kurumuş bir fare" gibi koktuğunu belirtiyor. Yapılan araştırmalar, bitkinin kadın ve erkek çiçeklerinin farklı kokular yaydığını ve bu kokuların farklı böcek türlerini çekmek için kullanıldığını gösteriyor.
DEV BİR YAPRAK MI, YOKSA GERÇEK BİR ÇİÇEK Mİ?
Titan arum'un çiçeği, aslında göründüğü gibi tek bir çiçek değildir. Göz alıcı renkli yapısı "spathe" adı verilen bir yapraktan ibarettir ve gerçek çiçekler bu yapının içindeki sarı "spadix" üzerinde yer alır. Çiçeğin alt kısmında dişi, üst kısmında ise erkek çiçekler bulunur. Bu yapılar sayesinde bitki, polenlerin dişi çiçeklere ulaşmasını sağlar. Ancak bu süreç de oldukça enerji gerektiren bir işlem olduğu için bitkinin çiçek açması yıllar alır.
ÇİÇEK AÇMA SÜREDİ: SABIR VE DEVASA ENERJİ
Titan arum'un çiçek açma süreci, büyüleyici ama sabır gerektiren bir süreçtir. Bitkinin ilk çiçeğini açabilmesi genellikle 11 ila 15 yıl sürer. Bu süreç boyunca bitki, büyümek ve enerji toplamak için uzun yapraklar üretir. Yapraklar sayesinde fotosentez yaparak enerji depolayan bitki, belirli bir enerji seviyesine ulaştığında ise dev çiçeğini açar. RBGE’deki "New Reekie" adlı titan arum bitkisi, ilk kez 2015 yılında 13 yaşındayken çiçek açmıştı ve o zamandan beri her iki veya üç yılda bir çiçek açmaya devam ediyor.
KAYIP BİR DEV: TEHDİT ALTINDA
Ne yazık ki, Titan arum’un doğal yaşam alanı olan Sumatra’da bu büyüleyici bitki tehlike altında. 2018 yılında yapılan bir değerlendirme, bu bitkinin son 90-150 yılda nüfusunun %50 oranında azaldığını ve şu anda doğada 1.000’den az yetişkin bitkinin kaldığını ortaya koydu. Yasadışı orman kesimi, tarım alanlarına dönüştürülen araziler ve doğal afetler bu kayıpların başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ayrıca yerel halk arasında yaygın olan bir efsane de bitkinin insanlar için tehlikeli olabileceğine inanılmasına yol açıyor.
BOTANİK BAHÇELERİNDE YAŞATILAN MİRAS
Neyse ki, dünyanın dört bir yanındaki botanik bahçeleri bu nadir bitkinin genetik çeşitliliğini korumak için büyük çaba sarf ediyor. 2022 yılında titan arum'un tam genom dizilimi ilk kez yayımlandı, ancak çoğu botanik bahçesindeki bitkilerin aslında genetik olarak birbirine çok yakın olduğu ortaya çıktı. Edinburgh’da bulunan "New Reekie", 2019 yılında İngiltere’nin Cornwall bölgesindeki bir bitkiden alınan taze polenlerle döllenmişti. Bu yöntem, hayvan üreme programlarına benzer şekilde uygulanıyor ve bitkinin gelecek nesillerini korumayı amaçlıyor.
Titan arum’un çiçek açması nadir, büyüleyici ve aynı zamanda düşündürücü bir olay. Bilim insanları ve bahçıvanlar, her açıldığında bu olağanüstü bitkinin biyolojisini daha iyi anlamak için çalışmaya devam ediyor. Ancak, bu süreç doğada tehdit altında olan bu dev bitkinin korunması için bir hatırlatma niteliğinde.
Titan arum’un büyüleyici dünyası, doğanın ne kadar tuhaf ve etkileyici olabileceğini bize hatırlatmaya devam ediyor.