Doğada yetişen en değerli bitkilerden biri olan yabani safran, son dönemde yeniden gündemde. Bazı bölgelerde dağ yamaçlarında, çalılıklar ve dikenlerin arasında kendiliğinden yetişen bu nadir bitki, adeta altınla yarışıyor. Çiçeklerinden elde edilen safran baharatı, gramı altından daha yüksek fiyatlara satılıyor.
DOĞANIN ALTINI
Bilimsel adı Crocus sativus olan safran, hem yetiştirmesi zor hem de toplaması büyük emek isteyen bir bitki. Her çiçekten sadece birkaç lif safran elde edilebiliyor. Bu nedenle üretimi oldukça sınırlı, değeri ise bir o kadar yüksek. Uzmanlara göre 1 kilogram saf safran üretmek için yaklaşık 150 bin çiçek gerekiyor. Bu da onu “dünyanın en pahalı baharatı” unvanına taşıyor.

GRAM ALTINDAN BİLE PAHALI
Türkiye’de özellikle Kastamonu, Safranbolu, Şanlıurfa ve Isparta çevresinde yabani türlerine rastlanabiliyor. Bu bölgelerde doğal olarak yetişen safranlar, yöre halkı tarafından özenle toplanıyor. Her biri el emeğiyle kurutuluyor ve küçük miktarlarda satışa sunuluyor. Pazarda gramı birkaç yüz lirayı bulan safranın kilosu, gram altından bile pahalı hale gelmiş durumda.
SAĞLIK VE GÜZELLİKTE DEĞERİ BÜYÜK
Sadece mutfakta değil, sağlık ve kozmetik sektöründe de kullanılan safran; antioksidan, sakinleştirici ve bağışıklık güçlendirici etkileriyle biliniyor. Uzmanlar, safranın kalitesinin yetiştiği bölgeye, iklimine ve toplanma zamanına göre değiştiğini belirtiyor.