Kırmızı-turuncu renkteki küçük taneleriyle tanınan üvez meyvesi, Karadeniz’in dağlarında kendiliğinden yetişen, yüzyıllardır tüketilen şifa dolu bir meyve. Yerel halk bu meyveyi taze, kurutulmuş, reçel, marmelat veya şurup halinde sofralarına taşırken, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayanlar onu neredeyse hiç tanımıyor ancak bilim dünyası artık bu doğal hazineye odaklanmış durumda.

BİLİM DÜNYASI MERCEK ALTINA ALDI 

Journal of Functional Foods dergisinde yayımlanan yeni araştırmalara göre, üvezin düzenli tüketimi kronik inflamasyonu azaltıyor ve metabolik sağlığı destekliyor. İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emma Stevenson, üvezin C vitamini ve polifenoller açısından adeta bir hazine olduğunu söyledi. ABD’deki Tufts Üniversitesi’nden Dr. Dariush Mozaffarian ise bu meyvenin kan şekeri dengesine katkı sağladığını ve insülin direncini azaltabileceğini belirtti. 

BAĞIŞIKLIK İÇİN DOĞAL DESTEK 

Harvard Tıp Fakültesi’nden Dr. Uma Naidoo, “Günde bir avuç üvez bağışıklık için yeterli. Ancak şekerli reçeller yerine taze tüketin” diyerek dikkat çekti. İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nden Dr. Lars Eriksson da üvezin C vitamini ve flavonoid içeriği sayesinde soğuk algınlığına karşı doğal bir kalkan oluşturduğunu belirtti. 

KARADENİZ'İN GİZLİ ŞİFASI 

Karadeniz’in yüksek rakımlı köylerinde halk, üvezi sabah kahvaltılarında veya akşam yemeklerinden sonra kaşık kaşık tüketiyor. Doğal yetişme özelliği sayesinde ilaçsız, katkısız ve yüksek antioksidan içeriğe sahip olan bu meyve, artık modern tıp dünyasının da radarına girmiş durumda.