Kendilerini MİT görevlisi gibi tanıtarak Bakan, Milletvekili, yargı mensupları ve bürokratlarla yakın ilişkileri olduğu yalanıyla Adliye ve Yargıtay’da davası olan vatandaşlarla irtibat kurup, “Davanızı çözeriz. Beraat alırsınız ama hakim ve savcılara da para yediriyoruz” diyerek 31 kişiyi dolandıran 23 sanıkla ilgili dava, Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, delillerin toplandığını belirterek karar aşamasına gelen davayla ilgili savcıdan mütalaasını istedi. Üç avukat ile emekli asker ve polislerden oluşan dolandırıcılık çetesinin, uyuşturucu, cinayet ve terör suçlarından davası ve soruşturması olan kişi ve bu kişilerin ailelerine ulaşarak, davalarda etkili olması için sahte muhbir belgesi düzenleyip az ceza almalarını sağlayacakları, para karşılığı vatandaşları güvenlik korucusu yapacakları vaadinde bulundukları ifade edildi. Mütalaada, sanıkların uluslar arası bağlantıları nedeniyle İngiltere vizesi çıkarabilecekleri, sahte bilirkişi ve engelli raporları düzenleyip bu kişilere engelli maaşı bağlayacakları vaadiyle maddi menfaat sağladıkları ifade edildi.
Mütalaada, dolandırıcıların haklarında arama ve tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan kişileri UYAP bilişim sisteminden tespit ettikleri belirtildi. Sivil polis gibi davranan dolandırıcıların kendi adamlarına sahte gözaltı yaptırdıkları kişileri araç içinde alıkoyarak ailelerinden para alıp aynı gün serbest bıraktıkları kaydedildi. Çete üyesi iki avukatın, kendi aralarında görev bölümü yaparak diğer çete üyelerini dolandırılacak kişilerin ailelerine yönlendirip para pazarlığı yaptıkları vurgulandı.
SANIK TEHDİTLERİ MAHKEME DOSYASINDA
Sanıkların dolandırıcılıkları telefon dinlemesi, fiziki takiple tespit edilirken, para aldıkları H.A adlı kişinin 4 yıl hapis cezası alıp parasını geri istemesi üzerine sanık B.B.’nin, “Masraflarımız oldu. Seni her türlü paket eder yakarım. Ben istihbaratçıyım. Aracına uyuşturucu koyar yakalatırım seni. Merak etme cezanı istinaf mahkemesinde kaldırtacağım” diye tehditte bulunduğu belirtildi.
'BAKAN BİZE ÜÇ KONTENJAN AYIRDI' YALANI
Sanık B.B.’nin dolandırdığı O.A. adlı mağdura, eski Tarım Bakanı Mehdi Eker’in kendilerine 3 kişilik iş kontenjanı ayırdığını belirterek, “Sizi valilik veya belediyede masa başı takım elbiseli bir işe sokacağım. En fazla 15 gün içinde başlarsınız” dediği vurgulandı. Mütalaada, kahvehanede çaycılık yapan Ö.F.E.’nin uyuşturucudan aldığı hapis cezasını kaldırma vaadinde bulunan B.B.’nin, 50 bin lira istediği, ardından iki çete üyesini polis kılığında kahvehaneye gönderdiği bildirildi. Bu kişilerin sahte polis kimliği gösterip, “Yakalama kararın var. gözaltına alıyoruz seni” dedikten sonra araca bindirilen Ö.F.E.’den 25 bin lira para istedikleri kaydedildi.
GETİR PARAYI AL MUHBİR BELGESİNİ
Uyuşturucu suçundan gözaltına alınan K.T.’ye ulaşan iki avukatın, gözaltı sırasında yere düşüp ayağını kıran bir polisin kendisinden şikâyetçi olacağını, ancak 70 bin lira vermesi halinde şikâyetten vazgeçeceğini söyleyip 35 bir lira maddi menfaat temin ettikleri vurgulandı. Sanıkların bu kişinin yargılama sırasında da kendisine narkotik polislerinden muhbir belgesi düzenleyip mahkemeye sunarak ceza almaktan kurtaracakları vaadiyle 10 bin TL daha dolandırdıkları bildirildi. Mütalaada, oğlu uyuşturucudan tutuklu bulunan A.Ç adlı kadını da 115 bin TL dolandıran çete üyesi avukatın, emniyet ve jandarmadan edindiği bilgileri çete üyeleriyle paylaşıp menfaat temin ettiği için ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Sanık avukatları, savcı mütalaasına karşı savunmalarını hazırlamaları için mahkemenin kendilerine süre verilmesi talebinde bulundu. Mahkeme talebi kabul ederek duruşmayı erteledi.
Sanık avukatlardan E.D.’nin dolandırıcılık, resmi belge sahtecilik, görevi ve güveni kötüye kullanma suçlarından Ağır Ceza Mahkemelerinde 6 ayrı davasının daha olduğu ortaya çıktı. Son olarak 8. Ağır Ceza Mahkemesine açılan aralarında 6 avukatın olduğu 18 sanıklı davada da sanık olduğu öğrenildi.