İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem başkanı Tunç Soyer, İzmir Buca 1 No’lu Cezaevi’nde 163 gündür tutuklu. Önceki gün görülen üçüncü duruşmada da tahliye kararı çıkmadı. Bir sonraki duruşma tarihi 5 Ocak olarak belirlendi. Güçlü umutlarla duruşmaya giden Soyer ailesi, tutukluluğa devam kararını hayal kırıklığıyla karşıladı. Tunç Soyer’in eşi ve avukat kızı duygu ve düşüncelerini SÖZCÜ’ye anlattı.
"DOLANDIRDI DİYEN YOK"
Davanın geldiği aşamada değerlendirmeniz nedir?
NEPTÜN SOYER: Bugüne kadar olduğu gibi bu duruşmada da hiç kimse çıkıp “Tunç Soyer beni dolandırdı” demedi. Söz konusu kooperatif üyeleri yalnızca evlerine geçmek istiyor. Kooperatiflerin iç işleyişi ve kendi aralarındaki hususlardan ise belediye başkanı sorumlu tutulamaz, o ayrı bir dava konusudur.
“Belediyenin kasasından tek kuruş çıkmadan, halkın özgücüyle hayata geçirdiği bir kentsel dönüşüm modelinde kamu zararı var mı” diye bakıyor mahkeme. Halbuki milyarlarca lira para çıkması gerekirken çıkmamış. “Kamu zararı yoktur” diye Sayıştay’dan ayrı yazı var, Danıştay’dan ayrı yazı var, belediyeden ayrı yazı var. Hatta Danıştay, İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma iznini reddetti, “Görevi kötüye kullanma veya görevi ihmal yoktur” dedi. Tunç’un hem kamu zararı oluşturmadığı hem de hiçbir kişisel menfaat sağlamadığı aşikar. Nitekim iddianamede de bu belirtiliyor. Kast yok, hile yok, zarar yok, menfaat temini yok yani suçun hiçbir unsuru yok. Zaten suça dair tek bir delil yok. Ama bütün bunlara rağmen Tunç tutuklu. Neden? Tutukluluğuna devam kararı verildi. Niçin? Anlamak mümkün değil.
Önceki günkü duruşmada eşiniz hakkında tutukluluğa devam kararı çıkmasını nasıl karşıladınız?
NEPTÜN SOYER: İyiliğin suiistimal edilmesi, iyiliğin bu kadar kolay görmezden gelinmesi, açıkça yok sayılması hepimizi çok sinirlendiriyor ve üzüyor. Ama inatla biz iyi niyetimizden iyiliğimizden vazgeçmeden, hukukla mücadelemize devam edeceğiz ve sonunda elbet kazanacağız.
Aslında tahliye değil beraat konuşulmalı
Babanızın avukatlığını yapmanız size hangi duyguları yaşatıyor?
DEFNE SOYER: Hukukçu bir babanın avukat kızı olarak babamın özgürlük mücadelesini sürdürürken kendimde ayrı bir güç buluyorum, gurur duyuyorum. Babamın cebine bir kuruş girmediğini iddia makamı dahil onu yargılayanlar da biliyor.
BERAAT KONUŞMALIYIZ
Dosyada çürütecek bir delil yok o yüzden hukuken ne yapılır bilmiyorum. Zaten suç yok ki delil olsun. Suç şüphesi olmadığı gibi hukuken tutukluluk şartları da yok, çünkü zaten karartacak bir delil yok. Kaçma şüphesini ise kimse anlatamaz. Onuru ve bu memleket için bu kadar emek vermiş biri kendisine bu kadar iftira atılırken kaçar mı? Aslında tahliye değil beraat konuşuyor olmalıyız. Kamu vicdanında babam zaten beraat etti.
