Türkiye genelinde hava kalitesi verilerini, ilgili mevzuat, politikalar ve uygulamaları yıl bazında inceleyen 15 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu THHP, son raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, Türkiye'nin birçok ilinde hava kirliliğinin kabul edilebilir sınırların üzerinde olduğu ve özellikle bazı bölgelerde durumun kritik boyutlara ulaştığı belirtiliyor.

2022 ve 2023 yıllarında Türkiye genelinde hava kalitesi izleme ağındaki istasyon sayıları artsa da hava kirliliğinin izlenmesi verimi hala çok düşük. Türkiye’de nüfusun yüzde 92’sinden fazlası hala Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre kirli hava soluyor. 

Dünyada meme kanseri ile hava kirliliği arasındaki bağlantıyı gösteren bilimsel araştırmaların sayısının giderek arttığına dikkat çeken raporun yazarlarından, halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Gamze Varol, şu açıklamalarda bulundu:

“HAVA KİRLİLİĞİ MEME KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR”

"P10 ve PM2,5 ile birlikte hava kirliliğinin önemli bir bileşeni olan NO2’deki (azot dioksit) her 10 μg/m3’lük artış, meme kanseri riskini %1,02 oranında artırıyor. Ayrıca, her 10 μg/m3 PM10 artışıyla meme kanserine bağlı ölüm riski %1,05 oranında yükseliyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, PM2,5 seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayan kadınlarda meme kanseri vakalarında %8’lik bir artış tespit edildi."

Raporda, her yıl düzenli olarak yapılan sağlık etki değerlendirmelerine göre, 2022 yılında Türkiye'de hava kirliliği nedeniyle gerçekleştiği tahmin edilen ölüm sayısının, önceki yıllara kıyasla hem sayısal hem de oransal olarak daha yüksek olduğu belirtildi.

“EN ÇOK ÖLÜM HAKKARİ’DE”

Rapora göre, hava kirliliğine bağlı ölüm oranlarının en yüksek olduğu iller arasında, bir önceki yıl birinci sırada olan Batman'ın yerini bu yıl Hakkari aldı. Hakkari’de hava kirliliği nedeniyle 230 kişi yaşamını yitirdi. Raporda, “PM2,5 düzeyinin 5 µg/m3’ün altına düşürülmesi durumunda bu ölümlerin %41’i önlenebilirdi” ifadesi yer aldı. Hakkari’yi sırasıyla Batman, Şırnak, Muş, Malatya, Iğdır, Şanlıurfa, Ağrı, Osmaniye ve Gaziantep gibi Doğu ve Güneydoğu illeri izledi.

Ayrıca, DSÖ'nün değerlerine göre, hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısal olarak en fazla olduğu il İstanbul oldu (8 bin 357). İstanbul’u İzmir (4 bin 852) ve Bursa (3 bin 657) takip etti. Ankara'da ise hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 155 olarak kaydedildi. Bu illerdeki yüksek ölüm sayılarının, hava kirliliği seviyelerinden çok, nüfus yoğunluğunun fazla olmasından kaynaklandığı belirtildi.

“AĞIR SANAYİ BÖLGELERİNDE PARTİKÜL MADDE İZLEMESİ YETERSİZ”

Rapora göre, 2022 yılında Türkiye genelinde 365 hava kalitesi izleme istasyonu bulunurken, 2023'te bu sayı 380'e yükseldi. Ancak, her istasyonda mevzuatın gerektirdiği tüm parametreler izlenmiyor. İstasyon sayısındaki artışa rağmen, 2022’ye kıyasla yeterli veri sağlayan istasyon sayısı azaldı. Dokuz ilde, yıllık PM10 değerlerini hesaplamak için yeterli veri elde edilemedi. Fosil yakıt, özellikle kömür kullanan ağır sanayinin yoğun olduğu bölgelerde partikül madde izlemesi oldukça sınırlı kaldı. Sakarya-Hendek OSB, Kocaeli-Gebze OSB ve Kocaeli-Dilovası-İMES OSB'deki iki izleme istasyonunda, 2022 ve 2023 yılları boyunca hiç PM10 ölçümü yapılmadı, bu da bölgedeki kirliliğin izlenmesinde ciddi bir eksiklik oluşturdu.

Rapora göre, 2023 yılında en yüksek PM10 ortalamasına sahip iller sırasıyla Malatya, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hakkari, Aydın, Batman, Iğdır, Şırnak, Gaziantep ve Kilis oldu. Yıllık ortalama PM10 değeri, ulusal mevzuatta belirlenen sınırın (40 µg/m3) altında kalan ve PM10 açısından nispeten temiz havaya sahip olan yalnızca 13 şehir bulunuyor: Adıyaman, Bitlis, Karaman, Isparta, Antalya, Bilecik, Kırşehir, Trabzon, Giresun, Rize, Sinop, Afyonkarahisar ve Samsun. Ancak, ulusal mevzuatta kabul edilen PM10 kirlilik sınırı, Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığı için belirlediği kılavuz değerin 2,7 katı kadar yüksek.

“İZMİR’DE HAVA KİRLİLİĞİ TEHLİKE SINIRINDA”

Rapora göre, hava kirliliğine neden olan partikül maddeler, PM10 ve kanserojen PM2,5, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde düzenli ve yeterli ölçülemiyor. Elde edilen sınırlı verilere göre, 2022 yılı boyunca İstanbulluların ortalama 38,41 μg/m3 PM10 seviyesine maruz kaldığı, bu oranın Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği kılavuz değerin iki buçuk katı olduğu tespit edildi. PM2,5 ise yeterli ölçüme tabi tutulmadı. Ankara’da 2022 yılı için PM10 ortalaması 39,25 μg/m3 iken, İzmir’de bu oran 45,18 μg/m3 olarak kaydedildi. İzmirliler, yıl boyunca ulusal sınır değerinin üzerinde kirli hava solumaya devam ederken, Ankara ve İstanbul bu limitin hemen altında yer aldı.