Baba ne diyordu, dün dündür bugün bugün... Gerçi dünya liderimiz yaşarken kendisine, “Otur oturduğun yerde. Otur da bey zannetsinler yahu” falan diyordu ama Allah’ın sopası yok işte! Dün beğenmediğin adamın izinden gidersin bugün böyle...

***

Erdoğan uçağına aldığı gazetecilere matematik dersi verdi. 50 dedi artı dedi 1 dedi. Hocadan kopyayı alan talebeler iner inmez patlattılar haberi. Ne demek istedi, ortağı Devlet Bahçeli ne diyecekti başladılar tartışmaya.

Boş işler bunlar, son 21 yıldır dünya lideri ne istediyse o!

Ama konu madem matematik, başka rakamlara bakalım o zaman...

15 Mayıs 2007’ydi. Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorusunu yanıtlarken şunları dedi:

“Cumhurbaşkanlığı için gidelim halka, halk seçsin. Buyurun dedik, 5 artı 5 ve 2 turlu seçim yapalım dedik. İki turlu seçimin sonucunda yüzde 50 artı 1 kim alırsa Çankaya’ya çıksın...”

İşte ilk o zaman duyduk 50+1’i!

O ister de olmaz mı? 21 Ekim 2007 pazar günü anayasa değişikliği referandumu için sandıklar kuruldu. Millet pazar günü sandığa gitmeye hazırlanırken karanlık bir elin başka planı vardı!

Referandumun başladığı saatlerde Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Dağlıca Köyü’ndeki Komando Taburu’na PKK 500 hainle saldırdı! 13 askerimiz şehit düştü, 16 evladımız yaralandı, 8 askeri kaçırdılar.

Ertesi gün gazetelerde manşetler ortaktı... Dağlıca baskını referanduma pusu!

Manşetler böyleyken referandum sonucu şöyle çıktı...

19 milyon 422 bin 714 evet... Katılım azdı, seçmenlerin sadece yüzde 67’si sandığa gitmişti ama satranç ustası Erdoğan’ın ileriye yönelik hamlesi kazandı. Sonraki ilk seçimde cumhurbaşkanını 50 artı 1 oyla halk seçecekti.

Türkiye genelinde evetler yüzde 68 iken, İstanbul’da evet diyenlerin oranı yüzde 66’da kalmışken referandumda en çok evet oyu nereden çıktı dersiniz?

Yüzde 95.38 ile Hakkari’den! HDP’nin kalesi sayılan bölgeden yani Ağrı, Bingöl, Bitlis, Batman, Diyarbakır, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Şanlıurfa, Van illerinden de yüzde 90’ın üzerinde evet oyu çıktı.

Referandum öncesi Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan baskını, Hrant Dink’in 2007’nin Ocak ayında katledilmesi, Trabzon’daki Santa Maria Kilisesi’nin Katolik rahibi Santoro’nun 2007’nin Şubat ayında katledilmesi ve 2007’nin Nisan ayında biri Alman üç kişinin boğazlarının kesildiği Malatya’daki Zirve Kitabevi baskını olaylarına girmiyorum bile!

50 artı 1 sistemi ile 2014’te, 2018’de cumhurbaşkanını halk kendi eliyle seçti.

2019 yılında AKP’li Faruk Çelik zart diye 50 artı 1’i gündeme getirdi, “40 artı 1’e çekilmeli” dedi! Tartışmalar(!) devam ederken dünya lideri, “Bizim böyle bir derdimiz yok ama böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, muhalefetin yapacağı bir iştir. Muhalefetten ne gelirse gelsin hepsini değerlendirmeye açığız, hazırız” dedi.

Özeti, istemem ama yan cebime koy!

14 Mayıs 2023’te yeniden cumhurbaşkanı seçtik. İki aday ikinci tura kaldı, Erdoğan zorlandı ama sonuçta yine kazandı.

Seçimin üzerinden henüz 5 ay geçmiş, 16 Kasım’a gelinmişti ki, 2007’nin kritik anayasa  referandumundan kısa süre önce ‘düğmeye basanların’ talimatı ile Hrant Dink’i katleden Ogün Samast tahliye edildi!

Hoppala demeye kalmadı, 18 Kasım’da Erdoğan doğrudan giriş yaptı mevzuya...

2007’de referandumdan geçirirken, 2014, 2018 ve 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yere göğe sığdıramadığı 50 artı 1 sistemi için ‘kimin eli, kimin cebinde belli değil’ dedi!

Hatta, “50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Yok altılı, yok on altılı masa... Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla en fazla oyu alan aday seçilir denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır” diyerek baklayı ağzından çıkardı!

Doğrusu çok düşünceliydi(!) 2028’te bir kez daha seçilmenin derdine düşmeyip, muhalefete derman arıyordu!

Hayret bi şey ama neyimiz hayretlik değil ki?

Şimdi herkes 50 mi, 40 mı yoksa 2+1 dubleks mi olsun diye hesap yapıyor.

Hesap öyle mi? 2007-2023 arasındaki şu hesaba da bakın öyleyse...

En düşük emekli maaşı asgari ücretin 1.5 katı daha fazlaydı. Erdoğan’ın 50+1’i sayesinde bugün emekli maaşı asgari ücretten yüzde 50 daha az! 50+1 sistemi kabul edildiğinde 1 dolar 1 lira 23 kuruştu, bugün 29 lira. 35 kuruş olan ekmek bugün 8 lira, 75 kuruş olan simit 12 lira, litresi 2 lira 89 kuruş olan benzin 35 lira, yüzde 8.39 olan enflasyon yüzde 126, asgari ücretle 2 Cumhuriyet altını alınırken, bugün bir taneye bile yetmiyor asgari ücret

Memlekette 50+1’i getirene kadar olanlar ortada, 50+1’i gönderene kadar neler olacak acaba? Yaşayıp göreceğiz...