Son yılları Covid-19 salgını, enflasyon ve savaşların gölgesinde geçiren küresel piyasaların 2024’te en önemli gündemi, seçimler olacak. Yapılan hesaplamalara göre 2024, bugüne kadarki en büyük seçim yılı olacak. En kalabalık 10 ülkesinin 8’inde gelecek yıl sandık başına gidilecek. Yılın en önemli seçimi ise kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimleri olacak. 2020’nin ardından bir kez daha Joe Biden ve Donald Trump’ın Beyaz Saray için yarışması muhtemel görünüyor. Özellikle de Trump başkanlığının, başta piyasalar olmak üzere küresel gündemi derinden etkileyebileceği düşünülüyor. 120 milyondan fazla nüfusuyla Meksika’da 2 Haziran’daki başkanlık seçimlerinde, ülkenin ilk kadın başkanının seçilmesi bekleniyor. Dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan’da nisan ve mayıs aylarında genel seçimler düzenlenecek. 20’den fazla muhalefet partisinin Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin başında olduğu partiye rakip olmak için ittifak kurması, dikkat çeken detaylar arasında bulunuyor. Rusya’da nisan ayında yapılacak seçimlerde Vladimir Putin isminin sandıktan çıkması kimseyi şaşırtmayacaktır.

İLK SEÇİM ASYA’DA

Ancak İngiltere’deki genel seçimlerde iktidarın el değiştirebileceği yönündeki yorumlar ağırlık kazanıyor.

Avrupa’daki bir diğer önemli seçim ise haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri olacak.

Yılın ilk seçimi ise nüfusuyla küçük ama jeopolitik konumuyla ABD ve Çin arasında güç savaşlarının yaşandığı Tayvan’da gerçekleşecek. 13 Ocak’taki başkanlık seçimlerinde “bağımsız yanlısı” olarak nitelendirilen iktidar partisinin mi yoksa “Çin’e yakın” olarak gösterilen muhalefetin mi kazanacağı kilit öneme sahip.

Mart ayında gözler Türkiye’ye çevrilecek

Türkiye’de de 2024 yılında seçim konuşulacak. 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler, gelecek yıl Türkiye’nin en önemli gündem maddesi olarak ön plana çıkıyor. Küresel piyasaların da takip edeceği seçimlerde en büyük iki şehir İstanbul ve Ankara’yı hangi partinin kazanacağı, yakından izlenecek. Ayrıca AKP’nin genel seçimlerin ardından ekonomi politikalarında değişikliğe giderek, faiz artırımlarına yönelmesinin nasıl sonuçlar doğurabileceği de merak ediliyor.