A23a’nın ilk yılları oldukça sakin geçti; dev buzdağı Weddell Denizi'nin tabanına sıkışmıştı. 2020'de nihayet hareket etmeye başlamış olsa da bu yılın başlarında bir su akıntısı girdabı olan Taylor sütunlarına takıldı. Bu tür girdaplar, su altındaki dağların varlığı nedeniyle oluşuyor ve buzdağlarının bu bölgelerden kurtulmasını zorlaştırıyor. Ancak A23a, bu engeli aşmayı başardı.

Bir trilyon ton ağırlığındaki buzdağının yeniden hareket etmesi, bilim insanları tarafından heyecanla karşılandı. British Antarctic Survey (BAS) ekibinden okyanus bilimci Andrew Meijers, "A23a’nın tekrar hareket ettiğini görmek heyecan verici," dedi.

A23a'nın geçmişteki hareketlerinin yavaş olması, erime sürecini de büyük ölçüde yavaşlattı. Ancak geçen yıl ESA'nın Copernicus Sentinel-1 uydusu tarafından izlenmeye başlayan buzdağı, erimeye başladıkça çevredeki sular üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Bilim insanları, A23a'nın erimesi sırasında çevre sularına karışacak olan karbondioksit, demir ve diğer besin maddelerinin, su altı yaşamını ve gıda zincirini nasıl etkileyeceğini inceliyor.

Buzdağının erimesi sırasında salınacak demir gibi maddelerin, okyanustaki fitoplankton seviyesini artırarak atmosferden daha fazla karbondioksit tutulmasına katkıda bulunabileceği düşünülüyor. Ancak bu olumlu etkilerin, kutuplardaki büyük ölçekte erimenin sebep olacağı deniz seviyesi yükselmesi ve habitat kaybı gibi yıkıcı sonuçlarla dengelenmesi gerekiyor.

Bilim insanları, A23a’nın Antarktika’nın çevresindeki Circumpolar Akıntı boyunca hareket ederek “buzdağı geçidi” olarak bilinen bölgeye ulaşacağını tahmin ediyor. Yolculuğu sırasında daha sıcak sulara ulaşacak olan buzdağı, bu bölgede daha hızlı eriyecek ve deniz tabanından topladığı kaya parçaları ve yüzeyindeki tozları çevreye bırakacak.

BAS biyogeo-kimyacısı Laura Taylor, "Bu devasa buzdağlarının geçtiği sulara besin maddeleri sağlayarak genelde verimsiz olan alanlarda ekosistemleri canlandırabildiğini biliyoruz," dedi. Ancak, belirli bir buzdağının boyutu ve kökeni gibi faktörlerin bu süreçte nasıl bir fark yarattığı henüz tam olarak bilinmiyor.

A23a’nın erimesi ve hareketleri, yalnızca okyanus ekosistemi için değil, aynı zamanda küresel iklim dengesi için de büyük önem taşıyor.