Paro Uluslararası Havalimanı'nın dünyadaki en tehlikeli uçuş noktası olmasının birden çok sebebi bulunuyor. Öncelikle pisti; olağanüstü kısalıkta. Sadece 7.500 ft ve 8.000 ila 13.000 arasında değişen ortalama uzunluğun oldukça altında kalıyor.
Havaalanının coğrafi konumu da dik bir vadinin tam dibinde ve dev dağlarla çevrili olması nedeniyle son derece riskli. Sert ve ani değişen rüzgarlar pilotları zorluyor. Görüş mesafesi sık sık kapanıyor ve hava koşulları dakikalar içinde tam tersine dönebiliyor.
Pilotlar, iniş öncesi iki veya üç büyük dağın etrafından keskin manevralarla dolaşmak zorunda kalıyor.
SADECE 50 PİLOTUN İNİŞ SERTİFİKASI VAR
Bu nedenlerden dolayı dünyada yalnızca 50 pilotun Paro'ya iniş yapma sertifikası bulunuyor.
Bu rotayı deneyimleyen gazeteci Vicky Jessop, The Standard için kaleme aldığı yazıda uçuş öncesi son derece gergin olduğunu söylüyor. Uçuş sırasında camdan baktığında dağların uçakla neredeyse aynı seviyede olduğunu fark ettiğini anlatıyor.
Pilot, yolcuların hissettiği sallantıların "normal" olduğunu söylese de Vicky'nin kaygısı inişe kadar devam etti.
"GÜVEN VEREN BİR GÖRÜNTÜ YOKTU"
Jessop, iniş sırasında gördüğü manzarayı "Gözümün seçebildiği tek şey, pistin kenarında yatar gibi duran, üzerlerinde fosforlu yelek olan üç görevliydi. Pek güven veren bir görüntü değildi" sözleriyle anlatıyor.
Öte yandan Butan, Paro'dan sonra ikinci uluslararası havalimanını açmaya hazırlanıyor. Gelephu Uluslararası Havalimanı; yoga odaları, ses terapi alanları, büyük bahçeler ve "Forest Spine" adlı açık hava orman yürüyüş koridoru ile dünyanın en sıra dışı terminallerinden biri olmaya hazırlanıyor.