Güney Afrika'nın suç, vahşi yaşam ve tehlike içeren destinasyon imajı, Tyumenli bir girişimci ailesinin 11 günlük kendin yap seyahat planını durduramadı. Seyahat acentesi kullanmadan yola çıkan aile, seyahatin pahalı ya da korkutucu olmak zorunda olmadığını ispatlayarak, Afrika'nın en güney noktalarına ulaştı ve bunun için 500 bin ruble (yaklaşık 275 bin TL) harcadılar.
Gezinin en büyük maliyet kalemi olan uçuş, dört kişi için 310 bin Ruble'ye (yaklaşık 169 bin TL) mal oldu.
Girişimciye göre, Güney Afrika'da yaşam maliyeti Moskova'dan daha pahalı değil; toplam gezi maliyeti, Türkiye'de her şey dahil iyi bir otelde iki haftalık tatil masrafına denk geldi.
Vizesiz seyahat imkânının büyük bir kolaylık sağladığı belirtilirken, konaklama (Airbnb üzerinden 11 gün 40 bin Ruble-yaklaşık 22 bin TL) ve araba kiralama (20 bin Ruble + iade edilen depozito-yakşaşık 11 bin TL) için yabancı banka kartı zorunluluğu nedeniyle arkadaş desteği almak gerekti.
Aile, geleneksel safari turları yerine, çocukların rahatça katılabileceği bir rota izledi. Öne çıkan deneyimler şunlar oldu:
Ülkenin güneybatı ucu olan ünlü Ümit Burnu (Cape of Good Hope) ve Atlantik ile Hint Okyanusu'nun koşullu sınırının bulunduğu Agulhas Burnu (Afrika'nın en güney noktası) ziyaret edildi.
Turistlerin çoğunun füniküler kullandığı Masa Dağı'na (Table Mountain), 5 ve 10 yaşındaki çocuklarla birlikte yürüyerek tırmanıldı ve iniş için füniküler tercih edildi.
Buzullarla ilişkilendirilen penguenlerin, kıyıya yerleşerek yaşamlarını sürdürdüğü bir rezerv ziyaret edildi.
Aile, yoğun turistik bölgelerde dikkatli olduklarını, karanlık sokaklardan kaçındıklarını belirterek, özellikle çocuklu ailelerin suçlular tarafından hedef alınma olasılığının daha düşük olduğunu kaydetti. Ancak halka açık bir plajda bıraktıkları ayakkabıların çalınması, temel dikkatin önemini gösterdi.
Sol şerit trafiğine rağmen yolların mükemmel olduğu ve araba kiralamanın bağımsız geziler için şart olduğu vurgulandı.
Girişimci, Güney Afrika'ya gitmeyi düşünenlere korkmamalarını, hazırlık aşamasında çevrimdışı haritalar ve çevirmen uygulamaları kullanmalarını tavsiye etti. Ayrıca, gezinin ana amacının çocuklara dünyanın "erişilebilir" ve çeşitli olduğunu göstermek olduğunu belirterek, bir sonraki hedeflerinin Şili ve hatta Antarktika olabileceğini dile getirdi.