AKP iktidarının 2016’dan beri ısrar ettiği kalıcı yaz saati uygulamasıyla özellikle kış mevsiminde, tüm ülkeyi karanlığa mahkum ettiğini belirten Eğitim İş üyesi eğitimciler, sabah karanlığında basın açıklaması yaptı. İktidarın bilimsel dayanaktan yoksun, inatla uyguladığı kalıcı yaz saati uygulamasının eğitimi ve çocukları olumsuz etkilediğini söyleyen Eğitim-İş Aydın Şube Sekreteri Funda Deniz, “Bu plansızlık ve inat sebebiyle çocuklarımız, daha günün ağarmadığı saatlerde yollara düşmek zorunda kalıyor.

Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gitmek zorunda bırakılması velileri de zora düşürüyor. Kış mevsiminde, günün ilk ders saatlerinde çocuklar henüz uyku mahmurluğunu üzerlerinden atamadığı için verim alınamıyor. Hiçbir bilimsel temeli olmayan, milli eğitimi ve milli ekonomiyi baltalayan, ülkede koca bir güvenlik açığı oluşturan kalıcı yaz saati uygulamasından derhal vazgeçin” dedi. 

VARDİYALI EĞİTİM

Eğitimin içine atıldığı zifiri karanlığın sadece saat ayarlamasıyla olmadığını söyleyen Deniz, “Okul ve derslik sayısındaki yetersizlik nedeniyle büyükşehirlerde bile birçok okulda ikili eğitim devam ediyor. Bir okul binasında birkaç okulu dolduracak kadar çok sayıda öğrenci, adeta vardiyalı biçimde eğitim görüyor. AKP’nin 5 yıl önce bitirme sözü verdiği ikili eğitim garabeti nedeniyle bir grup öğrenci okula daha gün ağarmadan giderken, okula geç gelen grup ise ancak akşam karanlığında evine dönebiliyor.  Ailelerin sosyal ve kültürel yaşamlarını da baltalayan ikili eğitim sistemi devam ettikçe, öğrencilerin hem soyut hem de somut anlamda karanlıkta kalması kaçınılmazdır” diyerek iktidarın eğitim politikasını eleştirdi. 

“EĞİTİMİ MANEVİ KARANLIKTAN KURTARACAĞIZ”

Deniz, “Yanlış ekonomi politikalarıyla, gerici hamlelerle, adaletsizliklerle manevi olarak koyu bir karanlığın içine itilen ülkeyi, bir de somut bir karanlığa mahkûm etmeyin! Üstelik eğitimin içine atıldığı soyut karanlık daha da büyüktür. Tarikatlar, MEB desteğiyle ve protokoller aracılığıyla eğitimde cirit atıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in pişkince tarikatlarla protokolleri sürdüreceklerini açıklaması, eğitimdeki gerici kuşatmanın dozunun daha da artırılacağının emaresi olmuştur. Bu durumda Başöğretmen’in eğitim neferleri olarak bizlere düşen de eğitimi içine gömüldüğü bu manevi karanlıktan da kurtarmaktır. Kurtaracağız!" diyerek tüm yurttaşlara eğitime ve çocuklara sahip çıkma çağrısı yaptı.

EYLİMLİLİK SÜRECİ BAŞLATILDI

Eğitim-İş sekreteri Funda Deniz, şu ifadeleri kullandı;

*“Okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz!!!” sloganıyla eylemlilik sürecimizi başlatıyoruz. Tüm yurttaşlara eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz! Tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odalarını, dernekleri ve velilerimizi, bugünümüze ve yarınımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz!

*Gelin hep birlikte Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine, emanetlerine ve Cumhuriyetimize ilelebet sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan edelim!

*Tüm illerde, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyettir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir” sözlerini içeren pankartları sendika binalarımıza asacağız.  

* Bugün “Karanlıkta eğitime hayır” eylemliliğimizde “okullarda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz, okullar öğretmenlerin iş yerleridir” diyor ve eylemliliğimizi ilan ediyoruz!