İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin görüştüğü, İnce'nin CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterileceği iddia edilmişti.

2. Kariyer ve İstihdam Fuar & Zirvesi'nin açılış törerine katılan İmamoğlu, İnce ile görüşmesinin "olağan" olduğunu belirterek, "Muharrem İnce ile saygı çerçevesinde dertleştik, sohbetimizde İzmir'in adı bile geçmedi" dedi.  

Ekrem İmamoğlu, yerel seçimde CHP'ye iş birliği teklifini reddeden İYİ Parti Genel İdare Kurulu kararıyla ilgili ise "İYİ Parti'nin GİK kararına saygı duyuyoruz. Toplumsal taban isterse İstanbul ve Türkiye için tekrar görüşmek mümkündür" değerlendirmesinde bulundu.

"YİNE BULUŞABİLİRİZ"

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan İmamoğlu “Sayın Muharrem İnce ile malumunuzdur ki biz uzun yıllara dayalı bir diyaloğa ve ilişkiye sahibiz. Karşılıklı saygı ve sevgi  kapsamı içerisinde dertleştiğimiz, sohbet ettiğimiz anlar geçmişte de oldu. Böyle bir görüşme arzusunu keyifle karşıladım. Bir araya geldik. Yoğun bir biçimde İstanbul odaklı ve İstanbul'da güçlü bir şekilde destek olma konusundaki duygusunu benimle paylaştılar. Ben de çok mutlu olduğumu kendisine ifade ettim. Bu kapsamda gerçekten geniş hatta biraz İstanbul'un başarısının yakın çevresine de yansıması noktasında görüş alışverişinde bulunduk. Yine buluşabiliriz” dedi.

“OLAĞANÜSTÜ BİR ŞEYMİŞ GİBİ ALGILANMASINA ÜZÜLÜYORUM”

İmamoğlu şöyle devam etti:

- Bizim bu buluşmalarımızın sanki olağanüstü bir şeymiş gibi falan algılanmasına üzülüyorum. Ben İstanbul Belediye Başkanıyım. Ve partimde de önemli bir geçmişim var. Bu ve buna benzer parti içi veya parti dışı gelişmelerde, görüşme imkanına sahip birisiyim. Parti kurumsalı ve kurumsal ahlakın gereği bu ve benzeri görüşmeleri elbette ki sayın Genel Başkanım Özgür Özel ile de hep istişare ederek yürütürüz, sohbet ederiz. Çok uygar,  gerçekten yeni nesil bir genel başkan ve  belediye başkanı, partili ilişkisi. Alışık olmadığı belki siyasetin...

- Hem şeffaflığıyla, hem ilişki düzeyiyle hem ilişki samimiyetiyle çok üstün, çok keyifli bir ilişki zemini yürütüyoruz. Yani hem sayın İnce'yle görüşmemiz doğal. Bundan sonraki görüşmelerimiz de mümkün. Hem de sayın Genel Başkanımızla bu süreci yönetirken hem şeffaflığımızda hem samimiyetimizle hem ilişki bütünlüğümüzle de örnek bir süreci, yeni nesil siyasetin var olduğu süreci yürüttüğümüzü yine bilmenizi isterim.

"ADAYLIK TEKLİF EDİLDİ Mİ?"

İnce’ye İzmir veya Yalova için adaylık teklifi yapıldığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine İmamoğlu “Hiç öyle bir konu yok. Hiç öyle bir konu dahi geçmedi. Ki konuşulabilirdi, bilgi paylaşımı olabilirdi. Kod adı İzmir ise eğer İzmir'in adı bile geçmedi sohbetimizde” yanıtını verdi.

AKŞENER SORUSUNA: İSTANBUL İSMİNİ DUYMADIM 

İYİ Parti’nin yerel seçimde ittifaka kapıları net şekilde kapatarak 81 ilde kendi adayları ile girme kararı ve ardından genel başkan Meral Akşener’in İstanbul ulaşımına ilişkin eleştirileri de soruldu. İmamoğlu, şunları söyledi:

- Ben İstanbul ismi duymadım konuşmasında. Ben mi kaçırdım acaba? İstanbul ismi var mıydı? Yani ben bilmiyorum. Ben üstüme alınmadım. Niye böyle bir okları çevirdiniz anlamıyorum. Belki başka bir şehri kastetmiştir, sayın Meral Akşener. Ben o sohbeti okuyunca yurt dışındaydım ve o içerik bölümünü aldım dinledim. İçinde İstanbul yok. Genelleme yaparak ‘bize şu şu şehri vaat edenler bize şu şu şehri yaşatıyorlar’ diye  bir genelleme yaparak bir tespitte bulunduğunu düşünüyorum.

- Birincisi hiç ama hiç üstüme alınmadım. Çünkü biz sayın Genel Başkan Meral Akşener'le İstanbul'un çok önemli metro hatlarını, tramvay hatlarını beraber açtık. İnşallah yine açarız. Gururla 5 yılı  bizi destekleyen, ittifakımız olan İYİ Parti'ye de, Cumhuriyet Halk Partimize de çok keyifli, gururlu bir beş yılı yaşattığımızı verilerimizle biliyorum. Hiç üstüme alınmadım.  Sayın Akşener'in de bizi kastettiğini düşünmüyorum.

“AKŞAMDAN SABAHA KESİLMEZ”

İmamoğlu, şöyle devam etti:

- Sayın Akşener'le ve İYİ Parti'yle, İYİ Parti'nin teşkilatıyla, İstanbul’daki  temsilcileriyle görüşmeleri  akşamdan sabaha kesilmez. Genel İdare Kurulu, tabii ki önemli bir kuruldur. Partinin karar alma mekanizmasıdır. Bu karara elbette hepimiz saygı duyarız. Ama toplumsal tabandaki sesleri duymak ve bu seslerin yanı sıra teşkilatlara olan, örgütlere olan yansımasını da hissederek eğer bir sorumluluk varsa, vazife varsa tekrar görüşmek de mümkündür. Sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin birçok yerinde bu görüşmelerin yapıldığını, İYİ Partili belediyelerin de yaptığını, CHP’li  belediyelerin de yaptığını, yeni talip olan insanların da yine ilişki kurarak bu dayanışmayı, bu ittifakı yaptıklarını duyuyorum. Bunun başka şehirlerde başka partilerle görüşmelere de dönüştüğünü ve dönüşebileceğini de biliyorum. Siyasetin bu anlamdaki gerçek sayfasını hiçbirimiz ihmal edemeyiz.

- Bugün bunu soruyorsunuz, belki 5-6  gün sonra bambaşka tersi bir soruyu da sorabilirsiniz. Ama dediğim gibi her zaman söylediğim gibi ben 2019’un 28 Aralığında adaylık açıklamamı yaptığımda İstanbul İttifakı dediğimde inanarak söylemiştim. İstanbul'da muazzam bir İstanbul İttifakı inşa edilmiştir. Bu inşa edilen ittifakın elbette altyapısında Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti vardır. Buna sonsuz saygı duyuyorum. Ve bunu daha da ileriye taşımak, ittifakı daha da büyütmek konusunda da kararlı bir İstanbul Belediye Başkanı ve Ekrem İmamoğlu var.

KERİMOĞLU SORUSUNA YANIT VERMEDİ

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun CHP’den kendine rakip olup İBB Başkan aday adayı olmasına ilişkin soruya “Daha gerçek sorulara cevap vereceğim” dedi.

GÖKSU’YA YANIT: İSTANBUL’UN MUHAFIZLIĞINA DEVAM

İBB Meclisi AKP Grup Başkanvekili olan ve İBB adayı olarak adı geçen Tevfik Göksu’nun “İstanbul'a odaklanacak bir adayımız olacak” açıklaması soruldu. İmamoğlu şu cevabı verdi:

- İstanbul’da neye odaklandığınız önemli. Askeri alanları açıp lüks konut mu yapıyorsunuz? Ya da parsel bazlı arazileri imara mı açıyorsunuz? Bunlara odaklananları mı arıyorlar? Ya da Boğaz’ın kıyısında bir büfeye imar veren insanların İstanbul odaklılığını mı hissetmeye çalışıyorlar?  Tam tersine bir dönem başladı. İstanbul'da 16 milyon insana odaklanan, bir parsele ya da bir kupon alana ya da bir insanın mekanını korumaya dayalı bir İstanbul odaklanmanın tam tersine bir odaklanma söz konusu. Ve bu odaklanma 16 milyon insanın her bireyine odaklı bir yönetim  kavramı var.

- Burada bugüne kadar 160 bin insana iş bulan bir mekanizmanın fuarındayız. Biz bunu anons ettiğimize sayın Cumhurbaşkanı da, sayın aday da ‘ belediyenin ne ilgisi var, iş bulmayla’ diye bizi terslediler. İkinci turda da ‘biz de 200 bin bulacağız’ diye açıklama yaptılar.. İstanbul'a odaklı bir yönetim zaten var. Onlar 5 yılda bile parsel bazlı odaklılığını hala yitirmediler. Onların ilçe belediyelerine bakın, büyükşehirde aldıkları kararlara ve bizim açtığımız davalara bakın. Göreceksiniz. İstanbul'un muhafızlığına devam.