money.it'in haberine göre geçen şubat ayında Berlin'de düzenlenen Bosch Connected World etkinliğinde, Elon Musk, iklim değişikliği konusunda endişelerini dile getirdi. Son yıllarda, gezegenimiz üzerinde yaratığı gözle görülür ve yıkıcı etkiler nedeniyle iklim değişikliği konusu daha da önemli hale geldi. Musk, bu küresel sorunun çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kasırgalar, sel baskınları, kutup buzullarının erimesi ve kuraklık gibi olayların giderek daha sık ve yoğun hale gelmesi, iklim krizinin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bu durum, etkili önlemler alınması gerektiğinin açık bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
"Ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor"
Ancak Elon Musk'a göre, bahsedilen kriz, enerjiyle bağlantılı farklı bir türde ve aynı derecede tehlikeli. Musk, bu enerji krizinin iklim krizi kadar önemli ve çözülmesi gereken bir sorun olduğunu vurguluyor.
Güney Afrikalı girişimci ve politikacıya göre, dünya nüfusunun aşırı enerji tüketimi nedeniyle ciddi bir tehdit altındayız. Elon Musk’un da belirttiği gibi, bu "kuraklık" dönemi, özellikle son yıllarda önemli ölçüde hızlanan teknolojik gelişmelerle bağlantılı olacak. Bu durum, toplumumuzu etkileyen yakın ve ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor.
Ana suçlular, yapay zeka (AI) ile ilgili teknolojiler olacak. Bu teknolojilerin çalışabilmesi için büyük miktarda elektrik gerekmekte ve mevcut enerji rezervlerimiz sınırlı, hatta tükenmek üzere. Bu durum, gelecekte ciddi enerji sıkıntılarına yol açabilir.
Yapay zeka tabanlı teknolojilere olan talep 20 kat arttı
Yapay zekaların gelişim hızı gerçekten hayret verici, ünlü girişimci de bunu kabul ediyor. Her yıl, yapay zeka tabanlı teknolojilere olan talebin bir önceki yıla göre 20 kat arttığı tahmin ediliyor. Bu da, tanık olduğumuz baş döndürücü büyümenin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Tesla CEO'su, bu hızlı artışın sonuçsuz kalmayacağına dikkat çekiyor. Aslında, bilgi işlem güçlerini desteklemek için gereken enerji talepleri o kadar büyük ki, 2025'te bir değişiklik yapılmazsa, kaynaklarımızın tükenme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz.
Yapay zeka kullanımının yol açtığı devasa enerji tüketimini daha iyi anlayabilmek için MIT Technology Review tarafından sunulan bir örnek oldukça dikkat çekici. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalara göre, tek bir derin öğrenme modelinin eğitilmesi, beş arabanın yaşam döngüsü boyunca ürettiği CO₂ miktarına eşdeğer bir CO₂ salınımına yol açabiliyor.
Elektrik, hayatta kalmamız ve günlük yaşamımızın temelini oluşturan vazgeçilmez bir kaynaktır; günümüzde onsuz bir yaşam düşünmek neredeyse imkansızdır. Bu basit gerçek, karşılaştığımız sorunun ciddiyetinin asla küçümsenmemesi gerektiğini anlamak için yeterli bir sebeptir.
Araştırmacılar, girişimciler ve teknoloji dünyasındaki şirketler de bu durumun ciddiyetine dikkat çekti. Uzmanlar, elektrik kıtlığının şüphesiz teknolojik yenilikleri engelleyeceğini ve bunun sonucunda yapay zekanın gelişimine yönelik ilerlemelerin ters etki yaratacağını öngörüyor.
Ancak bu son durum kabul edilemez ve bir an önce çözüm bulunması gerekmektedir. Önceki açıklamalardan kaçınmak için, hemen harekete geçilmeli ve mümkün olan en hızlı şekilde etkili çözümler benimsenmelidir.
Yenilikçi araçlar mevcut
Değişime yönelik ilk adım, mühendislik sektöründen geliyor ve bu alanda, yapay zeka tabanlı teknolojilere yönelik bazı sınırlamalar ve zayıflamalar önerilmektedir. Aslında, yapay zekanın işleyişi için gerekli enerji miktarını sınırlayabilen, voltaj düşürücü işlevi gören yenilikçi araçlar mevcut.
Ancak bu çözüm yaklaşımı kesinlikle kusursuz değil. Yapay zeka teknolojilerinin yaygın kullanımı nedeniyle, şirketlerin gerekli ürünleri yönetmekte ve enerji düzenlemeleri yapmakta zorluk çekmeleri olasıdır.
Bazı büyük şirketler, acil durumlarla başa çıkabilmek için alternatif çözümler araştırıyor. Wall Street Journal’a göre, Microsoft gibi teknoloji devleri nükleer enerji kullanımını gündeme almaya başlamış durumda.
Bu konu oldukça tartışmalı olsa da, birçok kişi bu seçimi önemli bir çözüm olarak değerlendiriyor ve belki de yaklaşan enerji kıtlığından kurtulmamız için sahip olduğumuz en değerli seçeneklerden biri olarak görüyor.