İspanya’da yapılan bir araştırmaya göre en çok tartışma yaratanların başında “başparmak ile onay” emojisi geliyor. Yıllardır ‘tamamdır’ veya ‘anladım’ demeye üşenenlerin kurtarıcısı olan emojiyi, Z kuşağının temsilcileri pasif agresif olarak kodlamış durumda. Whatsapp’da “ok” ile “tamam” yanıtları bile farklı hissettiriyor, “tamamdır” bunlardan çok daha ayrı bir yerde duruyor.
Dilbilimci Adam Aleksic şöyle açıklıyor:
“Bu emojinin artık yeni bir işlevi var ve bir konuşmayı sonlandırmak için kullanılıyor. Bu emojiyi bir mesajın sonunda tercih ettiğinizde, biraz kaba görünüyor.. Bu yüzden bazı insanlar kullanımın pasif agresif olduğunu düşünüyor. Her zaman böyle değildi çünkü insanlar onu mutlak samimiyetle kullanıyordu.”
İspanya'da yapılan bir araştırmaya göre, en çok tartışma yaratan emojilerin başında "başparmak ile onay" emojisi geliyor. Uzun yıllardır "tamamdır" veya "anladım" demeye üşenenlerin kurtarıcısı olan bu emoji, günümüzde Z kuşağının temsilcileri tarafından pasif-agresif bir ifade olarak algılanıyor. Peki, bu algı gerçekten haksız mı? Birçok kişi bu konuda Z kuşağına hak veriyor. Örneğin, WhatsApp'ta "ok" ile "tamam" yanıtları bile farklı hissettirirken, "tamamdır" ifadesi çok daha samimi bir yerde duruyor.
Başparmak emojisini ötekileştiren ne olabilir?
Bu durum, dijital iletişimde kullanılan sembollerin ve ifadelerin zaman içinde nasıl değişebileceğine ve farklı nesiller tarafından nasıl farklı algılanabileceğine dair önemli bir örnek oluşturuyor. Emojilerin kullanımındaki bu değişim, iletişimdeki küçük nüansların ve tonlamaların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Özellikle metin tabanlı iletişimde, niyetin ve duygunun doğru bir şekilde aktarılması zor olabiliyor, bu da yanlış anlaşılmalara yol açabiliyor.
Başparmak emojisi başlangıçta bir onay veya "tamamdır" anlamında kullanılırken, zamanla sosyal bağlamda "mesajı sonlandırma" ya da "daha fazla konuşmak istememe" anlamını da taşıyabilir hale geldi. Bu da, özellikle daha samimi veya detaylı yanıtlar bekleyen kişiler için soğuk ya da mesafeli gelebiliyor.
Dilbilimciler ve iletişim uzmanları, bu tür değişimlerin dijital iletişimin dinamik doğasının bir parçası olduğunu belirtiyor. Emojilerin ve diğer sembolik ifadelerin anlamları, kullanıcıların deneyimleri ve kültürel bağlamlar çerçevesinde sürekli olarak evriliyor. Bu nedenle, dijital iletişimde empati kurmak ve mesajların nasıl algılanabileceğini düşünmek her zamankinden daha önemli hale geliyor.
Ayrıca, farklı kuşaklar arasında ortaya çıkan bu tür algı farklılıkları, iş yaşamından sosyal ilişkilere kadar birçok alanda iletişim sorunlarına yol açabilir. Örneğin, bir iş arkadaşınıza gönderdiğiniz başparmak emojisi, onun tarafından pasif-agresif bir tavır olarak algılanabilir ve bu da çalışma ortamında gerginliğe neden olabilir. Bu yüzden, dijital platformlarda kullandığımız sembollerin ve ifadelerin, karşımızdaki kişi tarafından nasıl yorumlanabileceğini göz önünde bulundurmak önem taşıyor.
Sonuç olarak, başparmak ile onay emojisi gibi basit görünen bir sembol bile, iletişimde büyük etkilere sahip olabilir. Dijital iletişimin hızla evrildiği bu dönemde, kullandığımız dil ve sembollerin anlamlarını ve karşımızdaki nesiller tarafından nasıl algılandığını anlamak, sağlıklı ve etkili bir iletişim için kritik bir öneme sahip.