Patlama sonrası uydunun itki tankı ve büyük ölçüde sağlam kalan ana gövdesi, izlenebilir enkaz parçaları arasında yer aldı. SpaceX, uydunun Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) tehlike oluşturmadığını ve parçaların önümüzdeki bir hafta içinde atmosfere girerek yanmasının beklendiğini açıkladı.
Şirket, yaptığı açıklamada, "Dünyanın en büyük uydu takımyıldızının işletmecisi olarak uzay güvenliğine derin bir bağlılık duyuyoruz. Bu tür olayları son derece ciddiye alıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ancak uzmanlara göre, olay sadece bir uydu sorunu değil; yörüngede giderek büyüyen uzay çöplüğü tehdidinin bir parçası. Uzmanlar, halihazırda uydu parçalarıyla dolu olan Dünya yörüngesinin bu tür patlamalarla daha da tehlikeli hale gelebileceğini belirtiyor.
Geçtiğimiz hafta da bir SpaceX uydusu, Çinli CAS Space şirketine ait bir uyduyla neredeyse çarpışıyordu. Bu tür olayların çoğalması, sadece yörüngedeki diğer uydular için değil, gelecekteki uzay görevleri ve hatta yeryüzündeki insanlar için de ciddi riskler taşıyor.
Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) verilerine göre Dünya yörüngesinde 10 cm’den büyük 54 binden fazla insan yapımı nesne bulunuyor. Ayrıca 1 cm ile 10 cm arasında 1,2 milyon, 1 mm ile 1 cm aralığında ise yaklaşık 130 milyon parça mikro enkaz mevcut. Bu parçaların çoğu o kadar küçük ki izlenmeleri mümkün olmuyor, ancak yüksek hızla hareket ettiklerinde büyük hasarlara yol açabiliyorlar.
Son patlama, SpaceX’in yalnızca bir hafta önce gerçekleştirdiği 27 yeni Starlink uydusu fırlatmasından kısa süre sonra yaşandı. Bu fırlatma, 2015’ten bu yana Falcon 9 roketiyle yapılan 580’inci uçuş olurken, 2025 yılı içindeki 162’nci görev olarak kayıtlara geçti.
Şu ana kadar 10 binden fazla Starlink uydusu uzaya gönderildi ve bunların yaklaşık 9 bin 300’ü halen aktif durumda. Bu yoğunluk, sadece çarpışma riskini değil, aynı zamanda gökyüzündeki ışık kirliliğini artırarak astronomik gözlemleri de zorlaştırıyor. Bu nedenle bilim insanları uzun süredir Starlink projesini eleştiriyor.
Öte yandan SpaceX, Starlink ağıyla kırsal bölgelerde internet erişimi ve acil durum haberleşmesi sağlamayı hedeflediğini dile getiriyor.
