Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ve AKP Genel Başkanı partisinin Kızılcahamam Kampı'nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

Bugün ve yarın belirlenen konu başlıklarında genel başkan yardımcısı ve bakanların geniş bir yelpazede sunumlarını yapacaklarını belirten Erdoğan, hem partinin gündemindeki meseleleri konuşacaklarını hem de Türkiye'yi ve tüm insanlığı ilgilendiren konuları 2 gün boyunca kapsamlı şekilde değerlendireceklerini bildirdi.

Erdoğan, "14 ve 28 Mayıs ile 31 Mart seçim sonuçları arasındaki negatif ayrışmayı tüm yönleriyle, asla kolaycılığa kaçmadan ele alacağız. Bugüne kadar genel merkez kurullarımızın yanı sıra il başkanlarımızla da bir araya geldik. Kanaatlerini, ilk ağızdan dinleme fırsatı bulduk. Fikrine önem verdiğimiz dostlarımızın görüşlerine başvurduk. Her il ve ilçe bazında değerlendirmelerimizi tek tek yapıyoruz. Farklı kanallardan derlediğimiz bilgiler ışığında, fotoğrafı netleştiriyor, yol haritamızı ve atacağımız adımları tayin ve tespit ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Seçmenden "geçer not" alamayanların takdirlerine mazhar olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

-Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdığı beklentilerinin tamamının farkındayız. Mesajların gereğini vakti saati geldiğinde muhakkak yapacağız.

-Bu süreçte ince eleyip sık dokuyor, gerçekten çok titiz davranıyoruz. Milletimizle gönül köprülerimizi tekrar güçlendirirken, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın surlarında gedik açma girişimlerine fırsat vermeyeceğiz.

-Ne birilerinin suyu bulandırıp bulanık suda kişisel hesaplarını görmelerine seyirci kalacağız ne de hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz. AK Parti olarak 85 milyonun umudu olma vasfımızı koruyorsak bunun sırrı, milletin sesine kulak kabartıp, kurucu değerlerimizin rehberliğinde kendimizi güncellemeyi başarmamızdır.

Bugüne kadar meclisten bürokrasiye, teşkilatlardan belediyelere bütün bunlara uzanan zincirin her bir halkasında değişimi başarıyla gerçekleştirdik. İnşallah bundan sonra da değişim irademizi güçlü ve dinamik tutacağız.

-Sizlerden hiçbir perde koymadan, düşüncelerinizi ne kadar keskin olursa olsun, tenkit ve tespitlerinizi bizimle paylaşmanızı istirham ediyorum.

-Bir defa şunu çok iyi bilmenizi isterim, burada artılarımızı ve eksilerimizi görmek üzere bir aradayız.

-Burada yanlışlarımızı düzeltmek, doğrularımızın sayısını çoğaltmak üzere bir aradayız. Burada öz eleştirimizi açık yüreklilikle yapmak, kendimize ve partimize ayna tutmak, sorunlarımıza ortak akılla çözüm üretmek üzere bir aradayız.

-Burada kardeşliğimizi perçinlemek, ahdimizi ve kavlimizi yenilemek, yola çok daha güçlü bir şekilde yeniden revan olmak üzere bir aradayız."

Erdoğan, istişare toplantısını, bugüne kadar olduğu gibi AK Parti ve ülkenin fotoğrafını çektikleri, sorunların tespit edildiği ve bunlara ortak akılla çözümler geliştirildiği bir platforma dönüştüreceklerine inandığını söyledi.

Toplantının azami derecede faydalı olabilmesi için katılımcıları oturumlara katılmaya ve katkı vermeye davet eden Erdoğan, katılımcılara da şahsı, ülkesi, milleti ve AK Parti adına tek tek teşekkür etti.

AKP 31. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın ülke ve AK Parti için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Siyaset, ülke ve millet için verilen çetin mücadelenin adıdır. Bizim lügatimizde siyasetin tek bir amacı vardır, o da millete hizmettir. Bunun için her fırsatta 'eser ve hizmet siyaseti' diyoruz. İşte bunun için 'kardeşlik ve gönül siyaseti' diyoruz. Türkiye'yi yüceltmenin, insanımızın refah ve huzurunu temin etmenin, milletimizin bin yıllık kardeşliğini diri tutmanın gayretindeyiz." dedi.

AK Parti olarak 23 yıldır milletin huzurunda olduklarını hatırlatan Erdoğan, "Her zaman, olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi de olduk. Siyasetimizi gerilim, kutuplaşma, kamplaşma üzerine inşa etmedik. Gerektiğinde sesimizi yükselttik, gerektiğinde kızdık, öfkelendik. Bir haksızlık gördüğümüzde, bir hukuksuzluk gördüğümüzde, ciğerimizi yakan, kanayan bir yara gördüğümüzde merhum Akif'in deyimiyle 'Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım' dedik ve var gücümüzle karşısında durduk." ifadelerini kullandı.

"Kim olursa olsun biri yanağımıza tokat atmaya yeltendiğinde elbette diğer yanağımızı da dönmedik, karşılığını verdik" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

-Her zaman edep dairesinde olduk, edepten hiç taviz vermedik ama edepsizliği de karşılıksız bırakmadık.

-27 Nisan bildirisinde, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinde olduğu gibi gerektiğinde öne herkesten evvel biz atıldık. Canımız pahasına, aziz milletimizin iradesine sahip çıktık.

-Ancak kurulduğumuz andan itibaren siyasetimizi hep Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklamak şeklinde yaptık. Yunus'un deyimiyle 'Yaratılanı severiz, Yaradan'dan ötürü' dedik ve her canlıya en başta Rabb'imize itaat ve ibadetin bir gereği olarak hürmetle baktık, hürmetle muamele ettik.

Din, dil, ırk, mezhep, meşrep ayrımı yapmadık. Kimseyi dış görünüşüyle, hayat tarzıyla yargılamadık. Bakınız bu ülkede on yıllar boyunca sırf kılık kıyafetinden, başörtüsünden, sakalından, inancından dolayı milyonlarca vatandaşımız mağdur edilmişti. Gasbedilen haklarını teslim ettik.

-Yine bu ülkede Kürtler, bir dönem uygulanan yanlış politikalar neticesinde ötelenmişlerdir. Hepsiyle biz kucaklaştık. Aleviler ötekileştirilmişti, sorunlarını çözmek için samimiyetle çaba sarf ettik. Kimin sorunu varsa, kimin siyasetten meşru beklentisi varsa elimizin uzandığı, gücümüzün yettiği kadar karşılamaya çalıştık."

CHP LİDERİ ÖZEL İLE GÖRÜŞME

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, 31 Mart seçimleri sonrasında, AK Parti Genel Merkezi'nde kendisini ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, "Arayı uzatmadan Kurban Bayramı'ndan önce ben de kendisine iadeiziyarette bulunacağım. Sayın Özel'in ziyareti akabinde siyasette bir yumuşama arzuladığımızı, bunu teşhis etmeye çalıştığımızı ifade ettim. Bu yumuşamanın bir tarafı iktidarsa bir tarafı da muhalefettir. Biz bu konuda son derece rahatız, özgüvenliyiz. Tekrar ediyorum, biz kutuplaşmanın, kamplaşmanın, gerilimin tarafında hiç olmadık. Ama eğer yine de üzerimize düşen bir şey varsa hiç çekinmeden gereğini yaparız. Burada asıl olan muhalefetin kendi politikalarını gözden geçirmesidir. İktidarı gerilim yanlısı olarak yaftalamak kolaydır ancak asıl muhalefet kendisini bu noktada samimi bir özeleştiriye tabi tutmalıdır" değerlendirmelerini yaptı.

YUMAŞAMA SÜRECİ...

Erdoğan, hem AKP ve ittifak ortağı MHP'nin hem de Ana Muhalefet Partisi ve muhalefet partilerinin kırmızı çizgilerinin olduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:

-Elbette siyaset belli bir çerçevede, belli sınırlar içinde yapılır. Yumuşama adı altında kimliğimizden, ilkelerimizden, duruşumuzdan, hassasiyetlerimiz ve kırmızı çizgilerimizden taviz verecek değiliz. 

-Muhalefetten de böyle bir taviz beklemiyoruz. Ancak siyasetin özellikle de muhalefetin yıkıcı, yıpratıcı, ötekileştirici bir zemin üzerinde ilerlemesi Türkiye'ye fayda değil zarar getirir. Türkiye bu siyaset tarzının acısını geçmişte defalarca yaşadı, çok ağır bedeller ödedi. Vesayet güçleri ve oligarşik yapılar, siyasetin bu gerilimli atmosferinde kendilerine alan açtı, hatta demokrasiye müdahale imkanı buldu.

-Terör örgütlerine siyaseti dizayn fırsatı veren yine aynı kasvetli iklimdi. Türkiye düşmanları da bunu ülkemizin yumuşak karnı olarak gördü. Muhalefetin de son dönemde bu gerçeği görerek yeni üslup ve söylem geliştirme çabalarını takdirle karşılıyoruz.

EKONOMİ MESAJI

-Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 5,7 büyüdü. Ekonomimiz Kovid-19 tedbirlerinin uygulandığı 2020'nin ikinci çeyreğinden sonra üst üste 15 çeyrek büyüdü.

-Ekonomi verileri güzel gelmeye devam ediyor. Enflasyon yılın ikinci yarısında düşmeye başlayacak.