Antalya'nın Döşemealtı ilçesi Yeniköy Mahallesinde yaşayan kepçe operatörü İbrahim Güzelçolak ile 25 yıllık eşi Nadire Güzelçolak arasında 19 Eylül saat 12.30 sıralarında tartışma çıktı. Tartışmada İbrahim Güzelçolak, av tüfeğini alıp, 2 çocuk annesi eşinin başına ateş edip, evden ayrıldı.
İbrahim Güzelçolak, aradığı damadına eşini öldürdüğünü söyleyerek polis merkezine gidip teslim oldu. Eve giden polis ekipleri, Nadire Güzelçolak'ın cenazesiyle karşılaştı. İbrahim Güzelçolak tutuklandı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyle sanık İbrahim Güzelçolak hakkında 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis talebiyle dava açıldı.
Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık İbrahim Güzelçolak katıldı. Çiftin kızları ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. İbrahim Güzelçolak, eşinin kendisini, teyzesinin kocası R.Ç. ile aldattığını ileri sürdü.
Olaydan 20 gün önce Nadire Güzelçolak'ın annesinin yanına gideceğini söylemesi üzerine, Döşemealtı'nda bir yerde onu beklediğini anlatan İbrahim Güzelçolak, "45 dakika eşimin otobüsten inmesini bekledim ama gelmedi. Aradım, 'Neredesin sen?' dedim. 'Köye gidiyorum' dedi. Ben de ona yalan söylediğini söyledim. 'Antalya'da işim var oraya gittim' dedi. 'Bana neden yalan söylüyorsun hemen eve gel' dedim. Döşemealtı'nda biraz dolandım. Eve giderken yolun karşısından arabayla geçtiğini gördüm. Eve gittim. Eşime, 'Kiminle buluştun?' diye sordum. 'Kimseyle buluşmadım. Altın bozdurmaya gittim. Güvenmiyorsan boşanalım' dedi. Ben de 'Tamam' dedim" ifadelerini kullandı.
"SİNİRLENDİM, DEDEMDEN KALMA SİLAHI ALIP ATEŞ ETTİM"
Olay günü yaşananları anlatan İbrahim Güzelçolak, morali bozuk olduğu için alkol aldığını daha sonra kayınpederini yeğeninin telefonundan arayıp kızını almasını söylediğini aktardı. Eşiyle konuşmak için iş yerine gittiğini belirten Güzelçolak, iş yerinde onu göremediğini, iş arkadaşlarının da eşi Nadire Güzelçolak'ın hastaneye gittiğini söylediğini anlattı.
İbrahim Güzelçolak, "Eşimi aradım, nerede olduğunu sordum. O da işte olduğunu söyledi. Ben yalan söylediğini, iş yerinin önünde olduğumu söyledim. Bana doktora gittiğini söyledi. 'Beni arasaydın, bana söyleseydin ben seni doktora götürmez miydim?' dedim. Eşim daha sonra iş yerinin önüne geldi, birlikte eve gittik. Lavaboda ellerini yıkadığı sırada 'Kiminle buluşmaya gittin, yine teyzemin kocasıyla mı buluştun' dedim. Bana sinirlendi. 'Evet, aldattım seni. Bundan sonra senden boşanacağım, hakkımı sonuna kadar alacağım' dedi. Aileme küfretti. Sinirlendim. Dedemden kalma silahı alıp ateş ettim" diye konuştu.
"AMACIM ÖLDÜRMEK DEĞİL, KONUŞMAKTI"
Olayda kullanılan dışında başka bir silahı olduğunu anlatan İbrahim Güzelçolak, silahı aldıktan birkaç gün sonra kaybolduğunu söyledi. Silahı daha önceden hazırlamadığını ileri süren İbrahim Güzelçolak, "Bana 'Özür dilerim, ayrılalım' dese ben şu an burada değildim. Bu saatten sonra geriye dönme durumumuz yok. Ben öldürmek isteseydim onu iş yeri önünde öldürürdüm. Sadece konuşmak için eve gitmiştik. Fiziksel temasım olmadı, amacım öldürmek değil konuşmaktı. Olaydan dolayı pişmanım" dedi.
"ALDATMA YALAN"
Duruşmada dinlenen çiftin kızları A.Ç., "Yıllardır annem ve babam kavgalıydı. Babamın söylediği her şey yalan. Aldatma olayı da yalan. Bahsettiği kişiyle bir kez annemin ismini duymadım. Babamın anlattığı her şey onun psikolojisiyle alakalı. Anneme sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uygulardı. Annemle biz bir gün konuştuğumuzda, babam 'Yüzünüz gülüyor bana mı gülüyorsunuz' dedi ve anneme vurdu. Devamlı kavga ederlerdi. Babamın bahsettiği otomatik silahı biz evden alıp götürdük. Çünkü annemi 'Seni öldüreceğim' diye tehdit etmeye başladı. Babam bir kötülük yapabilir diye silahı biz aldık" diye konuştu.
"BABAM BOŞANMAYA HİÇBİR ZAMAN YANAŞMADI"
Çiftin diğer kızı Ş.Ç. de ablası A.Ç.'nin sözlerine katıldığını söyledi. Babasının annesine sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını vurgulayan Ş.Ç., "Yaklaşık 2 senedir tehdit vardı. Babam hiçbir zaman boşanmaya yanaşmadı. Annemi hastaneye götürebileceğini söylüyor ama annemin en ufak selamını dahi almıyordu. Aldatma olayına da inanmıyorum" dedi.