Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu'nda geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmasında, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Bakanın tepki çeken konuşmasının ardından, Ordu Fen Lisesi okul müdürü Turgay Türkmen'in  Işık Cemaati'nden Hüseyin Hilmi Işık'ın "Herkese lazım olan iman", M. Sıddık Gümüş'ün "İngiliz casusunun itirafları ve İngilizlerin İslam düşmanlığı" ile Konak Vakfı'nın "Mızraklı İlmihal" kitaplarının dağıtıldığı ortaya çıktı.

Milli eğitim il ve ilçe müdürlükleri ile velilerden izin alınmadan dağıtılan kitaplara CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ile Eğitim-Sen Ordu Şubesi tepki gösterdi.

"BAKANDAN CESARET ALIYORLAR"

Işık Cemaati'ne ait kitaplar ücretsiz dağıtıldığını belirten Mustafa Adıgüzel, şunları söyledi:

"Milli Eğitim Bakanı Mecliste yaptığı konuşmada tarikat ve cemaatleri Milli Eğitim Bakanlığı'na ortak etmesi meyvelerini vermeye başladı. Ordu Fen Lisesi müdürü bir cemaatin 3 kitabını okul öğrencilerine dağıttı.

Üstelik İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlerinden izin almadan. Hatta öğrenci velilerine de sormadan. Bu cesareti ona veren Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamadır. İmam - cemaat ilişkisi üzerinden değerlendirmek gerekir.

Bu okul müdürünün şeceresini görmek için sosyal medyasına baktığımızda laik eğitim düşmanı olduğunu gördük. 'Türkiye'nin başına bela olan laik eğitimdir' diye paylaşımı var.

Kadir Mısıroğlu meczubunu bolca paylaşmış. Bunlardan biri de Nablus Savaşı'nda Atatürk'ün bir askeri deha olarak 7. Ordu’yu kurtarmasını eleştiren ve Atatürk'ten 'Aslı Yahudi olan bir komutan' şeklinde bahseden paylaşımı.

Bir diğer paylaşımı 28 Mayıs gecesi seçim sonuçları için Arapça Allah’a şükürler olsun paylaşımı. Bir okul müdürü olarak hiçbir resmi bayramı kutlamamış. 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs'ı paylaşmamış, Atatürk'ün ölüm yıl dönümünde 10 Kasım'da tek bir paylaşım yapmamış.

Ancak her türlü Cumhuriyet düşmanı paylaşımı var. Bu tür insanlar aslında her yerde var ancak ortaya çıkmıyorlardı.

Milli Eğitim Bakanı'nın mecliste açıkça cemaat ve tarikatlarla işbirliğini ifade etmesinden cesaret alıp ortaya döküldüler."

"BAKAN EĞİTİMCİ BİLE DEĞİL"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Tarikat ve cemaatlerle işbirliği yapacağım. Çünkü çocukların dağa çıkmasına engel oluyorlar" sözlerini hatırlatan Milletvekili Adıgüzel, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"15 Temmuz'da darbe yapan komutanlar dağdan mı inmişti? Vaiz kürsüsünden inmişti. Kışlalardan çıktı, senin Bakanı olduğun Milli Eğitim'den aşağıya inmişti. Milli Eğitim Bakanı şuna sebep oluyor; yavrularımızı dağdaki terör ile şehirdeki terör yuvaları, taciz ve tecavüzün yuvası haline gelmiş cemaatlerin arasına sıkıştırıyor.

Dağdaki terörden korkutup şehirdeki terörün kucağına atmaya çalışıyor. Oysa ki çağdaş, bilimsel, laik eğitim bizim olmazsa olmazımızdır.

Bu okul dahil olmak üzere velilerimizin yüzde 99'u Atatürk ve Cumhuriyeti seven velilerdir. Onların çocuklarına izinsiz kitapları dağıtmak suçtur. Öyle talihsiz bir dönemdeyiz ki bu Milli Eğitim Bakanı eğitimci bile değil siyaset bilimci.

Aynı zamanda iktisatçı ama iktisat eğitimi olduğu için söylemiyorum bakanlık maaşının yanında Tarım Kredi'den ikinci maaş alıyor. Aynı zamanda Cumhuriyet düşmanı bir tarikatçıdır"  

İDARECİLER OKUL KAPILARINI CEMAATLERE AÇTI

Eğitim-Sen Ordu Şubesi ise okul önünde eylem yaptı. Şube Başkanı Nursen Kaymaz yaptığı açıklamada Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklamasının ardından devlet okullarındaki idarecilerin, cemaatlere ve onların yayınlarına okulların kapılarını sonuna kadar açma konusunda daha cesur davrandklarını söyledi.

Eğitim biliminin en temel ilkeleri ve öğrencilerin gelişim süreçleri yok sayıldığını vurgulayan Kaymaz, "Ordu Fen Lisesi’nde Işık Cemaatine ait olduğu bilinen kitaplar, bizzat okul müdürü Turgay Türkmen’in sınıf başkanlarına verdiği talimatla ile öğrencilere dağıtılmıştır. Cumhuriyet değerlerini yok sayan, çağdaş, laik ve demokratik toplum düzenini yok etmeye çalışan bu uygulamaların takipçisi olacağız" dedi.