Oylama, BM Genel Kurulu'nda düzenlenen acil oturumda yapıldı. Türkiye'nin yanı sıra 80'e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 143 "evet" oyuyla kabul edildi.

Tasarı 25 "çekimser" oy aldı. Aralarında ABD, Arjantin, Papua Yeni Gine, Çekya ve Macaristan'ın bulunduğu 9 ülke "hayır" oyu kullandı.

"ÜYELİK KRİTERLERİNİ YERİNE GETİRİYOR"

Kararda, "Filistin'in BM Şartı'nın 4. maddesi uyarınca BM'ye üyelik kriterlerini yerine getirdiği ve bu nedenle BM'ye üye olarak kabul edilmesi" gerektiğine dikkati çekildi.

ABD'ye atıf yapılarak 18 Nisan'da tek bir üyenin Filistin'in BM'ye tam üyeliğini veto etmesine tepki gösterilen kararda, 12 Konsey üyesinin desteğinin altı çizildi.

BMGK'ye bu çerçevede "olumlu" şekilde tekrar konuyu ele alması tavsiyesinde bulunularak, BM üyesi ülkelerin çoğunluğunun Filistin'in üyeliğine destek verdiği vurgulandı.

"İSTİSNA VE EMSAL TEŞKİL ETMEYECEK"

Filistin'in Genel Kurul oturumlarına, BM organları tarafından düzenlenen toplantılara ve BM konferanslarına katılımını sağlayacak şekilde bazı düzenlemelerin kabul edilmesi talep edilen kararda, bunun "istisnai olmak kaydıyla ve emsal teşkil etmeyecek şekilde" yapılması istendi.

Ekonomik ve Sosyal Konseye, Filistin "Konseyin üyesi olmadan" söz konusu düzenlemeleri uygulaması çağrısı yapılan kararda, bunun diğer BM organları, özel ajansları ve BM sistemindeki kuruluşlar için de geçerli olması talep edildi.

Kararda Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma hakkı bulunduğuna atıf yapılarak, BM Genel Sekreteri'ne kararın uygulanması için gerekli adımları atması çağrısı yer aldı.

Uluslararası toplumun gecikmeden 1967'de başlayan İsrail işgalini sonlandırmaya ilişkin çabalarını artırması çağrısı yapılan kararda, barışçıl ve kalıcı çözüm için uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarının uygulanması gerektiği belirtildi.

"BM GENEL KURUL OYLAMALARINA KATILAMAZ"

Karar ekinde Filistin için talep edilen düzenlemelerin bazıları şu şekilde sıralandı:

"Alfabetik sıraya göre üye ülkeler arasında oturma hakkı, Filistin ve Orta Doğu konuları dışında düzenlenen oturumlarda konuşmacı olma hakkı, grup adına açıklama yapma hakkı, teklif ve değişiklik sunma hakkı, teklifleri oylamaya açma hakkı, BM Genel Kurulunun komitelerine Filistin heyetinden üyelerin seçilmesi hakkı, BM konferansları ve uluslararası toplantılara etkin katılma hakkı."

Karar ekinde "Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına aday gösteremez." ifadesi yer aldı.

TAM ÜYELİK ANLAMINA GELMİYOR

Söz konusu karar Filistin'e tam BM üyeliği hakkı tanımamakla beraber çok sayıda BM üyesinin desteğini göstermesi açısından önem taşıyor.

"Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına kendi ülkesinden aday gösteremez." ifadesinin, kararın Filistin'e tam üyelik verilmediğini göstermek için koyulduğu düşünülüyor.

Aynı zamanda kararın, "istisnai ve emsal" teşkil etmediğinin vurgulanmasının da daha fazla destek toplamak için karara eklendiği ifade ediliyor.

"TÜM ÜYE ÜLKELER ŞARTA SAYGI DUYMAK ZORUNDA"

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Haq'a, Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin tekrar görüşülmesi ve gözlemci üyeye ilave haklar tanınması talep edilen kararın oylandığı oturumda, Erdan'ın BM Şartı'nı kağıt imha makinesinden geçirmesi soruldu.

"Büyükelçilerin sunumların bir parçası haline getirdiği tiyatral eylemleri hakkında yorum yapmıyoruz." diye konuşan Haq, BM Şartı'nın BM'nin kurucu metni olduğuna dikkati çekerek tüm üyelerin buna saygı duymak zorunda olduğunu ifade etti.

Geçmişte de çok fazla benzer eyleme tanık olduğunu kaydeden Haq, eline BM Şartı'nın bir kopyasını alarak "Bakın BM Şartı hala burada." dedi.

Haq, "Bu seviyeye inmeyeceğiz. BM bir diplomasi kurumudur ve diplomasiyi teşvik ediyoruz." dedi.

DIŞİŞLERİ: KARARI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "BM Genel Kurulu'nun, Filistin'in BM çalışmalarına daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılımına olanak sağlayacak kararını memnuniyetle karşılıyoruz." ifadesine yer verildi.

"Bu karar, uluslararası toplumun ezici çoğunluğunun, Filistin halkının kendi devletine sahip olma hakkına ve iki devletli çözüme verdiği güçlü desteği bir kere daha ortaya koymuştur." denilen açıklamada, uluslararası topluma, "İsrail'in Gazze'de uyguladığı vahşeti durdurmak için somut adımlar atma" ve "Filistin Devleti'ni tanıma" çağrısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bugün BM Genel Kurulu'nda, Filistin'in BM üyeliğinin BMGK'de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınmasına ilişkin karar tasarısının kabul edilmesini oldukça anlamlı bir destek mesajı olarak gördüklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:

"Ülkemizin yanı sıra 80'e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 143 'evet' oyu ile kabul edilmesini, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Filistin topraklarında işlediği suçlara karşı büyük bir tepki olarak nitelendiriyor, uluslararası toplumun büyük bir çoğunluğunun Filistin halkının özgürlüğünden yana olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Ülkemiz her zaman olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Filistin davasının ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir. Kalıcı barış için tek çözümün, başkenti Kudüs olan yaşanabilir, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kabul edilmesi olduğunu tekrar ederek, tüm ülkeleri Filistin Devleti'ni tanımaya çağırıyoruz. Türkiye olarak tarihte olduğu gibi bugün de adil barışın yanında ve mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz."

HAMAS'TAN AÇIKLAMA

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, “Bu kararı, Filistin halkımızın meşru haklarını elde etmesi gerekliliğinin bir kabulü ve halkımıza karşı yürütülen imha savaşına destek veren ABD iradesi karşısında, uluslararası tarafların halkımızın çevresinde kenetlenmesinin bir teyidi olarak görüyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, dünya ülkelerine çabalarını yoğunlaştırma, özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkını elde etmek isteyen Filistin halkına her türlü desteği sağlama çağrısı yapıldı.

BM Güvenlik Konseyi’ne sorumluluklarını üstlenme ve Filistin Devleti'ni BM’nin tam üyesi olarak tanıma kararı alma çağrısı da yapılan açıklamada, “Faşist işgal hükümetinin (İsrail) Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği katliamı durdurmak için ciddi bir şekilde çalışmanın” önemine vurgu yapıldı.

İSRAİL'DEN TEPKİ

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun, Filistin'e BM üyeliği ve ilave haklar talep edilen karar tasarısını kabul etmesine tepki göstererek, destek vermeyen ülkelere teşekkür etti.

Katz, sosyal medya hesabından BM Genel Kurulu'nda Filistin hakkındaki karar tasarısının kabul edilmesine ilişkin açıklama yaptı.

Dışişleri Bakanı Katz, BM Genel Kurulu'nun aldığı kararın "gerçekten uzak olduğu ve terörü teşvikten başka bir işe yaramadığı" iddiasında bulundu.

İsrailli Bakan, karara destek vermeyen ülkelere de teşekkür etti.

FİLİSTİN'İN ÜYELİK BAŞVURUSU

Filistin, 2011'de de BM'ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK'de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM'de "daimi gözlemci statüsü" almıştı.

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e mektup göndererek üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan'da BMGK'ye mektup yazarak Filistin'in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı.

BMGK ise 8 Nisan'da Filistin'in talebini Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi'ne iletmişti. BMGK'ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu.

Bunun ardından Cezayir, 18 Nisan'da Filistin'in üyeliği için BMGK'ye karar tasarısı sunmuştu. Karar tasarısı, ABD tarafından veto edilmişti.