Ford’un resmi açıklamasında gerekçe olarak daha yüksek dayanıklılık ve performans hedefi gösterildi. Ancak şirket yetkilileri, özellikle Avrupa’da giderek sıkılaşan çevre mevzuatının bu kararı hızlandırdığını aktardı. Motorun 2026’da üretimden kaldırılacağı Avustralya, 2028 itibarıyla Euro 6 normlarını zorunlu hale getirmeye hazırlanıyor. Bu durum, mevcut dizel üniteyi birçok pazarda uyumsuz hâle getiriyor.

ISLAK KAYIŞ SİSTEMİ ELEŞTİRİLİYORDU

İptal kararında teknik unsurlar da etkili oldu. EcoBlue Twin-Turbo motor, yağ banyosu içinde çalışan “ıslak tip triger kayışı” sistemi nedeniyle uzun süredir eleştiriliyordu. Kullanıcılar güvenilirlik konusunda çeşitli şikâyetler bildirirken, bu durumun Ford yönetiminin yön değişikliğinde önemli bir rol oynadığı belirtiliyor.

TEK TURBOLU YENİ ÜNİTE GELİYOR

Ford, çift turbolu motorun yerine aynı üniteyi temel alan güncellenmiş tek turbolu bir versiyon getirecek. Yeni motorun 2026 yılında Ranger ve Everest gibi popüler modellerde kullanılması planlanıyor. Ünite; geliştirilmiş zamanlama zinciri, yeni enjeksiyon sistemi ve modernize edilmiş mekanik bileşenlerle desteklenecek.

Yeni versiyonda güç 207 beygirden 168 beygire, tork ise 500 Nm’den 405 Nm’ye düşecek olsa da, Ford bu farkı daha gelişmiş 10 ileri otomatik şanzımanla dengeleyecek. Bu şanzıman, daha önce yalnızca güçlü varyantlarda kullanılıyordu.

MOTOR SEÇENEKLERİ GENİŞLİYOR

Ford’un ticari ve SUV modellerinde motor yelpazesi yalnızca bu yeni dizel seçenekle sınırlı olmayacak. Daha yüksek performans isteyen kullanıcılar için 3.0 litrelik dizel V6 motor sunulacak. Ranger Raptor’ın sportif versiyonunda ise 3.0 litrelik çift turbolu benzinli V6 kullanılacak. Avrupa pazarı ayrıca 2.3 litrelik benzinli motora dayalı bir plug-in hibrit seçeneğine de sahip olacak.

ECOBLUE AİLESİ TARİHE KARİŞİYOR

EcoBlue ailesi 1.5 ve 2.0 litrelik versiyonlarıyla 2016’da tanıtılmış, hem binek hem ticari modellerde geniş kullanım alanı bulmuştu. Transit, Kuga, Focus, Mondeo, Puma, S-Max ve çeşitli ticari araçlarda tercih edilen bu motorlar, tanıtıldıkları dönemde TDCi motorlara göre daha ekonomik ve çevre dostu olarak konumlandırılmıştı.