Tunceli, Türkiye'nin eğitim ve toplumsal bilinç açısından en üst sıralarda yer alan kentlerinden biri olmasına rağmen son günlerde fuhuş, çeteleşme ve kadınlara yönelik zorlamalarla gündemde. B.T. isimli kadın, zorla fuhşa sürüklendiğini belirterek emniyete başvurdu; Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Ancak Valilik ve emniyetin sessizliği kentte tepki yaratıyor.
“BU AĞ BU KADAR BÜYÜYENE KADAR KİMLER GÖREVİNİ YAPMADI?”
Kentte kamu görevlilerinin de adının geçtiği fuhuş ağı iddiaları gündemi sarsarken, görevden alınan DEM Partili Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, “Denetim sorumluluğu taşıyan kurumlar neden harekete geçmedi?” sordu. SÖZCÜ'ye konuşan Orhan, “Dersim’de günlerdir tartışılan fuhuş ağı meselesi 21 Kasım’da yerel basına yansıyan ve onun üzerinde eve yapılan baskınlarla görünür oldu. Ardından sanal medyada dolaşıma konulan bir tutanak ile bu fuhuş ağı kentin gündeminde yer aldı. Bir kadına ait olduğu iddia edilen ifade tutanağında kentte içinde memur ve esnafların yer aldığı birçok isme yer verilmiş. Bazı isimler daha önce de taciz ve şiddet gibi konularda gündemleşen kişiler. Bir kadının ifadesi üzerine mi ya da bir başka gerekçe ile mi bu evlere baskın yapıldı net bir bilgi henüz kamuoyu ile paylaşılmadı. Ayrıca dosya üzerinde gizlilik kararı da mevcut. Ve hepimiz biliyoruz ki bu mesele o tutanakla başlamadı o baskınlarla da sınırlı değil. Asıl soru şu bu ağ bu kadar büyüyene kadar kimler görmedi, kimler duymadı, kimler görevini yapmadı? Böyle bir ağın bu kentte rahatça hareket edebilmesi ancak görmezden gelinen süreçlerle mümkündür. 21 Kasım’daki baskın başka soruları da büyüttü. Denetim sorumluluğu taşıyan kurumlar neden harekete geçmedi? Neden hala resmi bir açıklama yapılmadı? Şüpheli olarak yer alan kişi veya kişilere ilişkin bir soruşturma süreci başladı mı? Bu soruların cevabı verilmeli” diye konuştu.
“FUHUŞ AĞI KADINLARIN HAYATINI HEDEF ALMIŞTIR”
Tunceli’nin dayanışmanın ve temiz toplum talebinin güçlü olduğu bir kent olduğuna vurgu yapan Orhan, “Fuhuş ağı kadınların hayatını, gençlerin umudunu ve bu toplumun güven duygusunu hedef almıştır. Bu nedenle konu yalnızca adli değil çok net biçimde politik bir meseledir. Bu kentin geleceğini düşünen herkes, sorumluluğu sadece suç ve suçlu da değil bu düzeni görmezden gelenlerde de aramak zorundadır. Bugün herkesin konuştuğu tutanak bir son değil, başlangıçtır. Üstü kapatılacak bir skandal değil bu kentin kendi geleceğine sahip çıkması için bir eşiktir” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Aralarında kamu görevlilerinin de yer aldığı bir grubun kendisini fuhşa zorladığını ileri süren B.T., İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bürosu’na giderek ifade verdi. B.T.’nin, isimleri tek tek belirtmesi üzerine Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin soruşturma başlattı. Kentteki kadın örgütleri, soruşturmanın derinleştirilmesini ve tüm iddiaların kamuoyu önünde şeffaf şekilde araştırılmasını talep ediyor.
