Güney Viyana’daki Simmering bölgesinde Ekim 2024’te yapılan saha yenileme çalışmaları sırasında işçiler, beklenmedik biçimde insan kalıntılarına rastladı. Kalıntılar, yapılan kapsamlı analizlerin ardından 2 Nisan Çarşamba günü resmi olarak duyuruldu.

Mezarda yalnızca erkek iskeletlerine rastlanması ve bazılarının üzerinde zırh parçaları ile silahlar bulunması, bu kişilerin Roma askerleri olduğunu ortaya koydu. Kemikler üzerinde mızrak, hançer ve kılıç izlerine rastlandı. Yetkililer, bu kişilerin savaşta hayatını kaybettiğini doğruladı.

Keşif, mezar yerinin Roma İmparatorluğu’nun kuzey sınırında yer alan Cermen savaşçılarıyla yaşanan bir çatışmaya işaret ettiğini gösteriyor. Toplu mezar, dönemin önemli askeri noktalarından biri olan Vindobona (bugünkü Viyana şehir merkezi) yakınlarında bulunuyor. Vindobona, beşinci yüzyıldaki Cermen istilalarına kadar büyük bir Roma garnizonu olarak kullanılmıştı.

Arkeologlar bu keşfi özellikle önemli buluyor çünkü Roma'da ölüler çoğunlukla yakılarak gömülüyordu. Avrupa’daki Roma topraklarında bedenin toprağa verildiği defin uygulamaları nadiren görülüyordu. Viyana Arkeoloji Dairesi Başkanı Kristina Adler-Wölfl, “100’lü yıllarda Avrupa’daki Roma topraklarında kremasyon yaygındı. Bu nedenle beden gömüsü büyük bir istisnadır” dedi.

Yapılan analizler, mezardaki erkeklerin ortalama boyunun 1,70 metre olduğunu gösterdi. Bu, dönemin Roma lejyonerlerinden birkaç santimetre uzun ancak Cermen savaşçılarla benzer seviyede. Kalıntıların karışık şekilde gömüldüğü ve belli bir düzene göre yerleştirilmediği belirtildi. Diş ve kemik analizleri, askerlerin genel olarak sağlıklı olduklarını ancak savaşta öldüklerini ortaya koydu.

Kazıyı yürüten arkeoloji firması Novetus'tan biyolojik arkeolog Michaela Binder, “Kemiklerdeki yaralar açıkça savaş kaynaklı. Bu durumun askeri bir hastane veya salgınla ilgisi yok” dedi.

Üçüncü yüzyılda zirveye ulaşan Vindobona garnizonunda binlerce Roma askeri görev yapıyordu. Bölgedeki çatışmalara dair bazı yazılı kaynaklar bulunsa da, bu toplu mezar ilk kez fiziksel bir kanıt olarak karşımıza çıkıyor. 

Kazı alanında hançer, zırh parçaları ve ayakkabı çivileri gibi çok sayıda eser de gün yüzüne çıkarıldı. Araştırmacılar, DNA ve izotop analizleri ile askerlerin kökeni ve yaşam koşulları hakkında daha fazla bilgi edinmeyi amaçlıyor.