İsrail ordusu, 1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik yeniden başlattığı saldırılarını sürdürüyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in devam eden saldırılarına ilişkin bilgi verdi.
Kudra, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 7 Ekim'den bu yana öldürülenlerin sayısının 15 bin 523'e yükseldiğini söyledi.
Filistinli yetkili, saldırılarda yaralananların sayısının ise 41 bin 316'ya çıktığını belirtti.
SAĞLIK MERKEZLERİ İSRAİL'İN HEDEFİNDE
İsrail'in sağlık merkezleri ve çalışanlarına yönelik saldırılarında 281 sağlık çalışanını öldürdüğünü ifade eden Kudra, saldırılarda 56 ambulans ve 56 sağlık kurumunun kullanılamaz hale geldiğini, 20 hastane ile 46 sağlık ocağının da hizmet dışı kaldığını aktardı.
Bakanlık Sözcüsü, İsrail güçlerinin bilgileri dahilinde olmasına rağmen dün yaralıların tahliyesi için Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine giden 4 ambulans görevlisini alıkoyduğunu söyledi.
İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi Genel Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye başta olmak üzere 35 sağlık personelini aç, susuz ve işkence altında sorguladığını belirten Kudra, bu kişilerin hala zor şartlarda alıkonulduğunu hatırlattı.
Kudra, Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) sağlık personellerinin derhal serbest bırakılması için İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulundu.
YARALILAR KAN KAYBINDAN ÖLÜYOR
Zorla yerinden edilmiş 1,5 milyondan fazla Filistinlinin sığınma merkezlerinde bulunduğunu belirten Kudra, bu sığınmacıların insani ve sağlık felaketiyle karşılaşmasını önlemek için acilen etkili mekanizmalar bulunması gerektiğini vurguladı.
Kudra, İsrail'in kalan hastaneleri hedef alarak hizmet dışı bırakması ve bölge sakinlerini kaçmaya zorlaması sonucunda Gazze Şeridi'nin kuzeyinde gerekli sağlık hizmetlerinin sağlanamaması nedeniyle yaralıların kan kaybından öldüğünü aktardı.
GAZZE'DE VURULMAYAN BİR SANTİM BİLE KALMADI
Bakanlık Sözcüsü, uluslararası kamuoyuna sağlık ekipmanı ve yakıt temini, sahra hastanelerinin kurulması, bölgeye sağlık ekiplerinin gönderilmesi ve yüzlerce yaralının tahliyesini sağlayacak bir insani koridoru oluşturulması için acil eylem çağrısında bulundu.
İsrail'in katliam ve tehcir politikasıyla Gazze Şeridi'ndeki Filistin varlığını sona erdirmeyi hedeflediğini belirten Kudra, "insani ara"nın bitiminden hemen sonra İsrail güçlerinin sivilleri hedef almaya devam ettiğini ve bölgede vurulmayan bir santimlik alan bile bırakmadığını ifade etti.
"İSRAİL HİÇBİR UYARIDA BULUNMADAN BOMBALIYOR"
Gazze'deki hükümete bağlı Medya Ofisinden İsrail'in devam eden saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
İsrail ordusunun, yıkım gücü yüksek patlayıcılarla hiçbir uyarıda bulunmadan, tüm kentleri aynı anda şiddetli şekilde bombaladığı vurgulanan açıklamada, bununla mümkün olan en fazla can kaybının hedeflendiği kaydedildi.
İsrail'in son 24 saatte Gazze Şeridi'nin tüm kentlerinde önceden herhangi bir uyarıda bulunmaksızın sivillerin yaşadığı evleri bombalayarak pek çok katliam gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bunlar işgal güçlerinin Filistin halkı aleyhinde soykırım savaşı kapsamında gerçekleştirildi. Bu katliamların en korkuncu 50 bina ve konutun bombalandığı, geride yüzlerce şehit ve yaralı bırakan Şucaiyye katliamıydı."
"GAZZE'DEKİ 2,4 MİLYON İNSANI KURTARIN"
Açıklamada, Gazze Şeridi'nin her düzeyde gerçek bir insani felaketle karşı karşıya olduğu vurgulanırken uluslararası toplum ile tüm kurum ve kuruluşlara da "2,4 milyon insanın kurtarılması" çağrısında bulunuldu.
Açıklamada ayrıca ABD'den İsrail ordusunun çocuklara ve kadınlara karşı sürdürdüğü soykırım savaşını derhal durdurması istendi ve bu savaşın devam etmesinin, vahşi cinayetleri onaylamak ve yeşil ışık yakmak anlamına geldiği vurgulandı.
Filistin Sivil Savunma Birimi, dün yaptığı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'ne düzenlediği saldırıda en az 300 kişinin enkaz altından ölü veya yaralı olarak çıkarıldığını bildirmişti.
HER 10 DAKİKADA BİR HAVA BOMBARDIMANI GERÇEKLEŞİYOR
İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi içinde 10 bin noktaya hava saldırısı düzenledi. İsrail'in Gazze'yi işgalinde görev alan kara birliklerinin de hava kuvvetlerinin hedef belirlemesinde koordinasyon görevi üstlendiği aktarıldı.
İsrail ordusu, 24 Kasım-1 Aralık tarihlerindeki çatışmalara bir haftalık verilen "insani ara" dışında Gazze'ye aralıksız saldırı düzenledi. AA muhabirinin, İsrail ordusunun açıkladığı rakamlardan derlediği bilgilere göre, İsrail ordusu Gazze'ye saldırdığı 51 gün boyunca günde ortalama 196, her saatte 8,1 hava saldırısı düzenledi.
İsrail ordusu, 1,7 milyon insanın yerinden edildiği, en az 10 bini kadın ve çocuk 15 bin 500'den fazla insanın öldürüldüğü Gazze Şeridi'ne her 10 dakikada 1,36 bombardıman gerçekleştirdi.
"İSRAİL HAPİSHANELERİ DİRİLER MEZARLIĞINA DÖNDÜ"
Filistin Esir İşleri Heyetinden yapılan yazılı açıklamada, Gazze saldırılarıyla eş zamanlı olarak İsrail'in, hapishanelerdeki Filistinlilere dönük baskı ve saldırılarını da artırdığı ifade edildi.
Hapishane yönetimlerinin, esirlere karşı işlenen bu baskı ve suçların açığa çıkmaması için ciddi bir karartma uyguladığı kaydedilen açıklamada, esirlerin yakınları ve avukatlarıyla görüştürülmediği ve dış dünyadan tamamen koparıldığı aktarıldı.
Hapishanelerdeki bölümlere her gün baskınlar düzenlendiği ve askerlerin Filistinlilere cop, silah, gaz ve plastik mermilerle saldırdığı ve darbettiği belirtilen açıklamada, bu saldırılarda esirlerin derin yaralar aldığı, el ve ayaklarının kırıldığı ifade edildi.
Açıklamada, İsrail askerlerinin, Filistinlileri kasıtlı olarak yaralamaya çalıştığı ve tedaviden mahrum bıraktığı, esirlerin doktor istemesi durumunda da "tedavi için hapishane dışına çıkmak isteyenler darbedilecek ve ölecek" cevabıyla karşılaştığı aktarıldı.
7 Ekim'den bu yana ağır işkence sonucu 6 esirin öldüğüne dikkati çekilen açıklamada, İsrail'in, hapishaneleri "diriler mezarlığına" çevirdiği ifade edildi.
ESİRLER CEZALANDIRILIYOR
Açıklamada ayrıca İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirlerin maruz kaldığı cezalandırmalar şöyle sıralandı:
"Esirler soğuk odalarda ince battaniyeleri kullanmak zorunda bırakıldı. Soğuk girmesin diye pencereleri kartonla kapatmaya çalıştıkları her defasında ise odaları basıldı ve darbedildiler.
Yiyecekler az ve kötü. 4 kişiye yetecek yemek 12 kişiye verildi. Esirler, sayıları son dönemde normalin 3 katı kadar arttığı ve yeterli yatak olmadığı için yerlerde uyudu.
Açık alana çıkmalarına izin verilmedi, soğuk suyla ve günde sadece 10 dakika duş alma hakkı tanındı. Tüm elektrikli aletlerine, kişisel eşyalarına ve kıyafetlerine el konuldu."
