Greta Thunberg tarafından Gazze açıklarındaki ablukayı aşarak açlıkla boğuşan halka yiyecek ulaştırmak için kurulan Sumud Filosu, Tunus açıklarında saldırıya uğradı.
İçinde Thunberg'in de bulunduğu Family gemisine, ateş topuna dönüşmüş bir cismin havadan düşmesi sonrası gemide yangın çıktı. Bu esnada gemide oturan mürettabatın saldırıya tepkisi kameralara yansıdı.
Yangın hızla kontrol altına alındı, ancak Gazze halkı için insani yardım taşıyan gemi hasar aldı. Mürettabatın durumunun iyi olduğu belirtilirken, geminin ağır hasar aldığı belirtildi. Sumud Filosu, resmi açıklamasında düşen cismin bir İHA olduğunu doğruladı.
TUNUS SALDIRIYI YALANLADI, KAMERALAR DOĞRULADI
Tunus Ulusal Muhafızı, saldırı sonrası açıklama yaparak Sumud Filosuna bağlı hiçbir gemiye saldırı gerçekleşmediğinin ve yangının "bir sigara izmaritinden dolayı çıkmış olabileceğini" iddia etti.

Ancak Sumud Filosuna bağlı gemilerden görülen kamera kayıtları Tunus sahil güvenliğinin açıklamasını çürüttü. Gökten alevler içinde gelen bir cismin gemiye düştüğü net bir şekilde görüldü. Gemiyi hedef alan İHA'nın yanıcı bir madde taşıdığı tahmin ediliyor.
Sumud Filosu'nda bulunan aktivistler ise böyle saldırıların "şevk ve cesaretlerini kıramayacağını" söyledi ve "hedefimiz Gazze'deki kuşatmayı barışçıl bir şekilde bozmak" diye ekledi.
10 EYLÜL'DE SON DURAK, GAZZE
İspanya'dan yola çıkan gemilerin 7 Eylül'de Tunus açıklarına varmasının ardından AA muhabirine açıklamada bulunan Küresel Sumud Filosu'nun Tunus Deklarasyonu İcra Üyesi Vail Nevvar "İspanya'dan tüm teknelerin ulaşması yaklaşık iki gün sürecek. İspanya'dan gelen tekneler, Tunus'tan katılacak teknelerle beraber çarşamba günü Tunus’tan yola çıkacak. İtalya açıklarında buradan katılacak teknelerle beraber Gazze’ye yolculuğumuz devam edecek." demişti.
Tunus’tan Küresel Sumud Filosuna katılmak üzere aralarında onlarca Türkün de olduğu farklı ülkelerden ve Tunuslu 150 civarında aktivist 1 Eylül’den bu yana teknelere binmek üzere hazırlanıyor.
Arapça "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamlarına gelen Sumud, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü.
Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin'de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.