Gemilere kadın ismi verilmesi geleneği, denizcilik tarihinin erken dönemlerine kadar uzanır. Antik Yunan ve Roma dönemlerinde gemilere tanrıçaların isimleri verilirdi. Bu tanrıçaların gemileri koruyacağına ve güvenli yolculuklar sağlayacağına inanılırdı. Özellikle Yunan mitolojisinde denizlerle bağlantılı tanrıçaların isimlerinin gemilere verilmesi yaygın bir uygulamaydı.
Gemilere kadın isimlerinin verilmesinin ardında yatan sembolik nedenlerden biri, kadınların koruyucu ve şefkatli figürler olarak görülmesidir. Gemiler de uzun yolculuklar sırasında mürettebatı "koruyan" bir araç olarak düşünülür. Bu nedenle, gemiye bir kadının ismini vermek onun koruyucu doğasını simgelemekteydi. Denizciler arasında gemilerine karşı derin bir bağlılık ve sevgi geliştirme düşüncesi, kadın figürleriyle özdeşleşmiştir.
Kadın isimlerinin tercih edilmesinin bir başka nedeni, gemilerin de mürettebatını "besleyen" ve "koruyan" bir araç olarak görülmesidir. Tıpkı bir annenin çocuklarına bakması gibi, gemi de denizcileri güvenli bir şekilde taşıma görevini üstlenir. Bu yüzden, kadın isimleri gemilere bir anaçlık ve şefkat imajı katar.
MERYEM ANA'NIN KORUYUCU OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜRDÜ
Gemilere kadın isimleri verilmesinin dini inançlarla da ilişkili olduğu söylenebilir. Orta Çağ’da gemilere genellikle azizelerin isimleri verilirdi. Bu azizelerin gemileri ve denizcileri tehlikelerden koruyacağına inanılırdı. Örneğin, Hristiyanlıkta denizciler Meryem Ana'ya adanan gemilerle seyahat etmeyi tercih ederlerdi. Çünkü Meryem Ana'nın koruyucu olduğu düşünülürdü.
Denizcilik tarihçileri ve uzmanlar, gemilere kadın isimlerinin verilmesinin ardındaki sebepleri açıklarken tarihsel, kültürel ve toplumsal bağlamları dikkate alırlar. Örneğin, denizcilik tarihçisi Lincoln Paine, bu gelenekte yer alan sembolizmin toplumsal cinsiyet rollerine dayandığını ifade eder. Ona göre, denizciler gemilerini canlı bir varlık olarak görürler ve bu varlığı kadın figürüyle bağdaştırarak kişiselleştirirler.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırma, gemilere kadın isimlerinin verilmesinin mürettebatın gemiye bağlılığını artırdığı ve denizciler arasında dayanışma duygusunu güçlendirdiği sonucunu ortaya koymuştur. Bu, gemilere duygusal bir anlam yükleyerek yolculukların daha güvenli ve huzurlu geçeceği inancını pekiştirir.