Kızılırmak ilçesi Kahyalı köyünde yaşayan, iki çocuk sahibi Doğan Yurt (47) ile Zehra Yurt (42) çifti, çiftçilik ve hayvancılık yaparak geçimlerini sağlıyor. Çift, 150 küçükbaş hayvan yetiştiriyor, 60 dönüm arazide tarım faaliyeti yürütüyor.
Biçerdöver ve traktörünün tamirini kendisi yapan Doğan Yurt, saz, org, gitar, piyano, ney, zurna gibi enstrümanları çalabiliyor.
Doğan Yurt, eğitim hayatına Ankara'daki körler okulunda başladığını, 18 yaşında tekrar köyüne döndüğünü söyledi.
Müziğe küçük yaşlardan itibaren merakı bulunduğunu anlatan Yurt, "Körler okuluna gittiğimde duvar boydan boya bağlama. 'Cennete mi düştüm?' dedim. Oradan rica ettim 'Bana bir bağlama verir misiniz?' diye. Daha sonra boş zamanlarımda, fırsat buldukça çala çala öğrendim. 9-10 yaşlarımda bağlamayla tanıştım, 2-3 sene sonra da Ankara Körler Okulu müzik korosunda bağlama çalmaya başladım" dedi.
Köyüne döndükten sonra düğünlerde saz çalıp türkü söyleyerek geçimini sağladığını dile getiren Yurt, şöyle devam etti:
"1999 yılında evlendim. Tabii geçim derdi başladı, ondan sonra çocuklar oldu. Sadece düğünle olmuyordu, para kazanmamız lazımdı. Eşim, 'Bana bir keçi ya da koyun al, boş durmayayım.' dedi. Bir keçi, bir koyun aldım, eşim davarı çoğalttı. Daha sonra eski de olsa bir biçerdöver aldım. 1-2 sene içerisinde biçerdöveri inceledim, parçalarını söküp taktım. Daha sonra tablasından boğazına, patozundan eleklerine, şanzımanından motoruna her yerini öğrendim.
Bizim kabartma yazılarımız var. O yazıyı öğrenirken de çok zor gelmişti. Biçerdöver de bana öyle geldi. 'Bu kabartma yazıyı insan parmağını sürerek okuyabiliyorsa, parmağını hissederek bağlama, org çalabiliyorsa, biçerdöveri niye yapamasın ya da bir otomobili, traktörü niye yapamasın, aynı mantık.' diye düşündüm. İnsan kendini yetiştiremezse engelliymiş, engelli değilmiş fark eden bir şey olmuyor, engeli insan kendi yaratıyor."
Eşiyle zorlu yaşamlarını birlikte kolaylaştırmaya çalıştıklarını belirten Yurt, "Zorluklar içinde çocuklarımı yetiştirdim. Büyük oğlum Gazi Üniversitesi Makine Bölümü mezunu. Küçük oğlum da müzik konusunda oldukça yetenekli. Onu Ankara'ya götürdük, Hacettepe Üniversitesini birincilikle kazandı. Şu anda orada eğitimine devam ediyor, kontrbas çalıyor ama çalmadığı müzik aleti yok. Ayrıca TRT Gençlik Korosunda da bağlama çalıyor." diye konuştu.
"Birbirimizi tamamlıyoruz"
Zehra Yurt da bütün zorlukları eşiyle beraber aştıklarını söyledi. Günlerini dolu dolu geçirdiklerini anlatan Yurt, şu ifadeleri kullandı:
"Sabah kalkıyoruz, hayvanlarımızı otlatıyoruz. Ben ev işleriyle uğraşırken, o da motoruyla, biçeriyle uğraşıyor, saz çalıyor. Beraber hayvanların sütünü sağıyoruz, onlardan peynir yapıyoruz. Beraber tarlaya gidiyoruz. Orada işimizi yapıyoruz, geliyoruz. Gören insan kadar kolay olmuyor tabii ki. İki oğlumuz var, tek amacımız onları yetiştirmekti.
Tabii arkalarında durmak için de bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Buna gücümüz yetti, bunlarla çocuklarımızın arkasında durmaya çalışıyoruz. Onları yetiştirmeye çalışıyoruz. Biz birbirimizi tamamlıyoruz, onun eksikliklerini ben, benim eksikliklerimi de o tamamlıyor. O zaman hayat daha kolay oluyor, zorlukları daha kolay aşıyoruz."