Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, 2025 için olumlu bir yükseliş beklentisi olmasına rağmen yatırımcılara, portföylerinde çeşitlendirilmiş bir emtia sepeti oluştururken dikkatli ve seçici olmalarını tavsiye etti. 

Hansen, 2024'teki tarihi yükselişlerin ardından altın ve gümüşün, emtia piyasasında en iyi yatırım seçeneklerinden ikisi olarak öne çıkmaya devam edeceğini belirtti. Yatırımcılar, bu değerli metallerin korunma aracı olarak güçlü bir performans sergileyebileceğini göz önünde bulundurmalı.

Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, altın fiyatlarının 2025 yılında ons başına 2.900 dolara ulaşmasını beklediğini ve bunun mevcut seviyelerden yaklaşık %7'lik bir artışa işaret ettiğini belirtti. Ancak, Hansen gümüşe olan beklentilerini daha yüksek tutuyor ve gümüş fiyatlarının ons başına 38 dolara kadar çıkacağını, bu da mevcut seviyelerden %30'luk bir kazanç sağlayacağını öngörüyor. Hansen, genel görünümün yukarı yönlü olduğunu ve gümüşün daha fazla potansiyel taşıdığını vurguladı.

Altın hakkında değerlendirme yapan Hansen, kıymetli metalin 2025 yılına kadar önemli bir güvenli liman varlığı olarak kalmaya devam edeceğini belirtti. Hansen, ekonomik belirsizlikler ve enflasyon gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, altının yatırımcılar için güvenli bir sığınak sunmaya devam edeceğini ifade etti.

Ekonomik istikrarsızlık  kıymetli metallere yöneltiyor

Hansen, yatırım metallerine olan talebin, küresel gerginliklerin ve ekonomik değişimlerin yatırımcıları daha güvenli varlıklar aramaya ittiği belirsizleşen jeopolitik ortamdan kaynaklandığını belirtti. Bu gelişmenin, yakın gelecekte azalma belirtisi göstermediğine dikkat çekti. Ayrıca, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ndeki artan küresel borç endişelerinin, yatırımcıları ekonomik istikrarsızlığa karşı korunmak amacıyla kıymetli metallere yönelttiğini vurguladı.

Hansen, yatırımcıların, Federal Rezerv'in gevşeme döngüsünü kısaltması nedeniyle sabırlı olmaları gerektiğini de belirtti. Şu anda piyasalar, bu yıl yalnızca bir faiz indirimi fiyatlıyor, bu ise birkaç ay önceki beklentilerle çelişiyor. Hansen, ABD merkez bankasının şahin duruşunun, ABD dolarını destekleyebileceğini ve bu durumun değerli metaller piyasasında bir miktar oynaklık yaratabileceğini ifade etti.

Bazı olumsuzluklara rağmen Hansen, gümüş konusunda daha iyimser bir bakış açısına sahip. Hem parasal hem de endüstriyel bir metal olarak ikili bir role sahip olmasının, gümüşün gelecekteki performansını destekleyebileceğini belirtiyor. Hansen, bu çift yönlü talebin gümüşün potansiyelini artırabileceğini ve değerli metalin daha güçlü bir büyüme gösterebileceğini ifade etti.

Bakır ve alüminyum gibi metaller de uzun vadeli iyimserliğini koruyor

Hansen, 2024'te artan endüstriyel talebin, gümüş piyasasında fiziksel sıkışıklığa yol açtığını belirtti. Elektronik ve yenilenebilir enerji sektörleri, özellikle fotovoltaik (güneş) teknolojileri, bu talep artışına önemli katkı sağladı. Hansen, sürdürülebilir endüstriyel talep beklentisinin gümüşü 2025 yılına kadar arz açığında tutmasının muhtemel olduğunu vurguladı. Bu durum, borsa yatırım fonları aracılığıyla "kağıt" talebindeki artışla daha da derinleşebilir.

Gümüşün, altından daha iyi performans göstermeye devam etmesiyle birlikte Hansen, altın-gümüş oranının mevcut 88 seviyesinden yaklaşık 75 puana düşmesini bekliyor. Hansen’in gümüşe yönelik olumlu duruşu, daha geniş emtia görünümüyle paralel ilerliyor. Küresel ekonominin elektrifikasyonu sürecinde, inşaata dayalı metallerin aksine, enerji dönüşümünü destekleyen metallerin daha fazla potansiyel taşıdığına dikkat çekiyor. Hansen, özellikle elektrik şebekesine yapılan yatırımlar ve yenilenebilir enerji projelerinin hızla büyümesiyle bakır ve alüminyum gibi endüstriyel metallerde uzun vadeli iyimserliğini koruduğunu ifade etti. Bununla birlikte, demir cevheri ve çelik gibi inşaat sektörüne bağımlı metallerde ise sınırlı bir artış bekliyor.