Antalya Diplomasi Forumu’ndaki oturumda konuşan Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, “Bu alana yeni girenlere ve daha küçük ülkelerdeki oyunculara küresel ilerlemeye katkıda bulunmaları için hem ulusal hem uluslararası düzeyde adil bir rekabet ortamı sağlanması gerekiyor” dedi.

Hepsiburada’nın ana destekçisi olduğu Antalya Diplomasi Forumu’nun 2’nci gününde Round bölümünde ‘Uluslararası Ticaret, Bağlantısallık ve Karşılıklı Bağımlılık’ başlıklı oturum düzenlendi. Oturuma Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Irak Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hussein, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Cibuti Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Mahmoud Ali Youssouf, Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta, Macaristan Uluslararası Ekonomi Bakanı Marton Nagy, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan katıldı. 

Uluslararası ticaret ile ilgili konuların konuşuldu oturumda konuşan Hanzade Doğan, ticaretin dünyada birçok şeyin üstesinden gelebileceğini söyledi. Doğan, “2’nci Dünya Savaşından sonra alışık olduğumuz dünya düzeni tamamen değişti. Artık bir takım başka önlemleri düşünmemiz gerekiyor. Küresel ticaretteki yavaşlaman durgunluktan ziyade coğrafi ayrışma ve siyaset temelli. Gümrük tarifeleri ve ikili sözleşmeler artık yeni dünyada geçerliliğini yitirmiş durumunda. Geleneksel mal ve hizmet ticaretinden ziyade yazılım ve teknolojik ürünlerin ticaretinden bahsetmemiz gerekiyor. Yapay zeka gibi teknolojik gelişimler bizleri altın çağımıza tekrardan kavuşturabilir. Teknolojinin birçok problemimizi çözebileceğimizi düşünüyorum” dedi. 

‘TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YARATIMI TÜM ÜLKELERE AÇIK OLMALI’

Gelecekteki umudun teknolojide yattığını belirten Doğan, “Teknoloji geliştirme ve yaratımı tüm ülkelere açık olmalı. ‘Big Tech’ olarak da bilinen büyük teknoloji şirketleri, teknoloji odaklı küresel refahın geleceği için yapısal bir tehdit olma riski taşıyor. ‘Big Tech’, teknoloji milliyetçiliğinin aracı haline gelmiş durumda. Big Tech, hem ABD hem de Çin için teknoloji milliyetçiliğinin aracı haline geldi. Bu iki güç ülkeleri seçmek zorunda bırakıyor. Ancak çoğu ülke ABD ve Çin arasında seçim yapmaya zorlanmak istemiyor” diye konuştu. 

‘ETKİ KAPASİTELERİ ÇOK ARTIYOR’

Kuzey ülkelerinin Google’la muhatap olabilmek için diplomatlar atadığını söyleyen Doğan, “Firmaların ağ etkileri ve finansal güçleri sayesinde etki kapasiteleri çok artıyor. Bu durumda ülkelerin kendi ulusal teknoloji şirketlerini çıkarmaları oldukça güç bir hale geliyor. Bu da kapsayıcı küresel teknoloji ve dijital ticaretin geleceği için sağlıksız bir ortama işaret ediyor. Bu alana yeni girenlere ve daha küçük ülkelerdeki oyunculara küresel ilerlemeye katkıda bulunmaları için hem ulusal hem de uluslararası düzeyde adil bir rekabet ortamı sağlanması gerekiyor. Sorumlu teknoloji uygulamaları küresel ticaret, entegrasyon, verimlilik, büyüme ve barış için temel olacaktır” dedi. 

‘BÜYÜK GÜÇLERİN TEKELİNDE OLAMAZ’

Büyük teknoloji şirketlerinin birçok şeyi etkileyebileceğini söyleyen Doğan, “Gelecekte umut teknoloji de yatıyor. Yeni bir zihniyete ihtiyacımız var. Bu büyük güçlerin ya da büyük teknolojinin tekelinde olamaz. Bu, eşit şartlar altında refaha giden adil bir şekilde paylaşılan bir yol olmalıdır” diye konuştu.