Londra'nın ve dünyanın ünlü müzelerinden Tate Modern'in eski yöneticisi Vicente Todolí’nin küratörlüğünü yaptığı sergi, Fondazione Merz işbirliği ile 25 Ekim 2018 - 24 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. merz_006 Igloos sergisi, 2003 yılında hayatını kaybeden Mario Merz’in 1968’den yaşamının sonuna kadar ürettiği en ikonik eserlerden bazılarını bir araya getiriyor. Sergi, Pirelli HangarBicocca’nın 5 bin 500 metrekarelik Navate ve Cubo isimli mekanlarında düzenlenecek. Ziyaretçileri iglo şeklinde yerleştirilen 30’dan fazla büyük ölçekli eser karşılayacak. merz_011 'BİR DEFA YAKALANABİLECEK BİR FIRSAT' Pirelli HangarBicocca Sanat Yönetmeni Vicente Todolí, sergiyle "Igloos sergisi için başlangıç noktası olarak Mario Merz’in 1985 yılında Zürih’teki Kunsthaus’ta Harald Szeemann'ın küratörlüğüyle düzenlenen kişisel sergisini aldık. O sergide sanatçının o güne kadar ürettiği her türlü iglo, büyük sergi salonunda Szeemann'ın deyişiyle ‘bir köy, kasaba, gerçeküstü bir şehir’ olarak düzenlenmişti. Pirelli HangarBicocca'daki sergimiz, savaş sonrası kuşağın en önemli sanatçılarından birinin yarattığı deneyimi (bu kez sayısı 17’den 30’un üzerine çıkmış olarak) yeniden yaşamak için hayatta bir defa yakalanacak bir fırsat olacak" dedi. merz_016 MARIO MERZ KİMDİR? Mario Merz çalışmalarını 1950’li yıllardan itibaren Torino’da geliştirmeye başladı. İtalyan sanat hareketi Arte Povera akımını önemli bir figürü olan Merz, İtalya’da enstalasyon uygulamalarını kullanan ilk sanatçılardan biri oldu. Tuvallerine neon tüpler, şemsiye ve bardak gibi gündelik objeler katarak resmin iki boyutlu yapısında devrim yarattı. Merz, eserleri aracılığıyla doğanın ve insan yaşamının dönüşüm sürecini araştırırken Fibonacci dizisi gibi bilimsel ve matematiksel alandan unsurlar da kullandı. 1968'den itibaren çalışmalarını en iyi temsil eden motiflerinden biri olan ve 30 yıldan uzun bir süre üretimine hakim olan igloları tasarlamaya başladı. Görsel olarak en ilkel yaşam biçimlerine kadar uzanan bu eserler, sanatçı için yaşanan yerlerin arketipi ve aynı zamanda iç ve dış dünya, fiziksel ve kavramsal mekan, bireysellik ve topluluk arasındaki çeşitli ilişkiler için bir benzetmeyi temsil ediyordu. Merz’in igloları; metal konstrüksiyonun kil, cam, taş, çelik gibi çeşitli malzemelerle çoğu zaman dengesiz bir şekilde eğimli ya da iç içe geçmiş olarak kaplanmasıyla oluşturuluyor, neon unsurlar ve kelimeler de kullanılıyordu. Bu enstalasyonlar, bazen politik de olabilen önemli bir simgesel anlam taşıyor ve sanatçının çağdaş yaşamla ilgili düşüncelerini yansıtıyordu. Merz, bunu şöyle ifade ediyordu: “İglo bir ev, geçici bir barınaktır. Sonuç olarak bugün gayet geçici bir çağda yaşadığımızı düşünüyorum. Bu geçicilik hissi, benim için ‘iglo’ adıyla örtüşüyor.” (Mario Merz, 25 Aralık 1984’te RAI Tre televizyonunda yayınlanan, Antonia Mulas’ın “In Prima Persona. Pittori e scultori italiani: Mario Merz, Giulio Paolini, Mimmo Spadini, Alighiero Boetti” adlı programından). Sergiye eşlik eden ve Mousse Publishing tarafından yayımlanan katalogda serginin detaylı fotoğrafları, sergilenen tüm eserlerin kapsamlı açıklamaları ve Germano Celant, Lisa Le Feuvre ve Pietro Rigolo’nun yazıları yer alıyor.