Binlerce yıllık geçmişe sahip Doğu felsefesi Feng Shui, çevremizdeki her unsurun duygusal istikrarımızı ve ilişkilerimizi doğrudan etkilediğini öğretir.
Bu denge arayışında, rengi ve şekliyle terasları, balkonları, odaları süsleyen, ancak evde bulundurmanın enerji akışını bozarak uyumsuzluğu artırabileceği konusunda uzmanların uyardığı bir çiçek var: Ortanca (Hydrangea).
Çin geleneğinde melankoli ve kırık ilişkilerle ilişkilendirilen bu çiçek, uzmanlara göre iç mekanlardan kesinlikle uzak tutulmalı.
Feng Shui öğretilerine göre, ortancanın narin ve coşkulu çiçek salkımları, görünüşünün aksine yalnızlık ve duygusal baskıyla ilgili sembolik bir ağırlığı gizler.
Sorun çiçeğin kendisinde değil, yaydığı enerjidedir. Ortancalar, ev ortamına da yansıyabilen, kopukluk ve soğukluk duygularıyla ilişkilendirilir.
![]()
Bu nedenle, yatak odası veya oturma odası gibi duyguların paylaşıldığı alanlarda bulunması, anlaşmazlıkları yoğunlaştırabilir veya rahatsız edici bir atmosfer yaratarak aile ortamında başarısızlık hissine dönüşebilen bir durgunluk kaynağı olarak algılanır.
Feng Shui takipçileri ortancayı "lanetli" bir bitki olarak görmese de, Heraldo de Aragón'un bildirdiğine göre, temel öneri onu iç mekanlarda bulundurmaktan kaçınmaktır.
Bahçeler, balkonlar veya teraslar gibi dış mekanlarda, ortanca evin uyumunu bozmadan tüm güzelliğini sergileyebilir.
Bu bitkinin ana girişlerin yakınına yerleştirilmesinden kesinlikle kaçınılmalıdır, çünkü bu alanlar hayati enerji (chi) akışının önemli noktalarıdır.
Feng Shui, bitki seçiminde refah, huzur ve uyumu destekleyen türlerin iç mekana ayrılmasını tavsiye ediyor. Eğer sizde de ortanca varsa, Çin geleneği onu evin dışına taşıyarak ince gerilimlerden kurtulmanızı öneriyor.