Hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı Haftası kapsamında “Şiddetsiz, güvenli ve güvenceli ortamda iyi hekimlik yapmak istiyoruz” sloganıyla 'Büyük Hekim Yürüyüşü' gerçekleştirdi.

Kadıköy Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanarak yürüyüşe geçen hekimler, “İnsanca yaşamak, yaşatmak istiyoruz”, “Hak hukuk adalet”, “Sarayın hekimi olmayacağız” sloganları attı.

Yürüyüşün ardından hekimler, Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

“SUSMUYORUZ, HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı yaptığı açıklamada sağlıkta şiddete dikkat çekerek şunları söyledi:

* "Uzun zamandır meslektaşlarımız, kamu hastanelerinde şiddetle burun buruna kalmanın ağırlığı altında eziliyorlar. 5 dakikada bir muayeneye zorlandıklarında, yetemedikleri duygusuyla artık kamudan vazgeçmek zorunda kalıyorlar. İstanbul'da özel hastane sayısı ne yazık ki kamu hastanesi sayısının üç katına çıkmış durumda. Meslektaşlarımız bu çabalar içinde, ya birkaç dakika ayırdıkları hastalarına bakamamanın yükünü omuzlarında hissedecekler. 

* Her gün şiddetle karşı karşıya kaldıklarında ölüme gitme kaygısıyla yaşayacaklar ya da kendilerini bu ülkeden gitme zorunda hissedecekler. Biz meslek örgütü olarak, onları sermayenin kollarına, onları yurtdışına göç etmek yoluna bırakmamak için mücadele ediyoruz. Hep birlikte, Türkiye'nin her yerinden, Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları, bugün bu 14 Mart'ı olmasa da önümüzdeki 14 Mart'ları hep birlikte, bayram tadında kutlama sözü vermeliyiz. Birlikte olacağız, birlikte kutlayacağız. Susmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz."

“İNSANCA YAŞAYACAĞIMIZ KOŞULLARA SAHİP OLMAK İSTİYORUZ”

İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan ise şöyle konuştu:

* "Aslında hekimlerin talepleri son derece basit. Biz şiddetsiz bir ortamda hekimlik yapmak istiyoruz. Gücümüz el ölçüsünde hasta görüp iyi hekimlik yapmak istiyoruz. İnsanca yaşayacağımız koşullara sahip olmak istiyoruz. Gelecek güvencesi yaşamaksızın ve de bütün enerjimizi, mesleğimize daha fazla yöneltmek üzere rahat koşullar istiyoruz. Vergide adalet bunlardan bir tanesi, göstergeler bir tanesi. Bulunduğumuz ortamlarda doktor odası istiyoruz. Kreş istiyoruz, kafeterya istiyoruz. Çünkü insanlara iyi hizmet verebilmek için nefes almaya ihtiyacımız var. Evet bunlar son derece basit, uygulanabilir istekler. Son derece insani istekler.

* Ama biz biliyoruz ki, bu bir tercih meselesi. Nereye ve kime yatırım yapacağınıza dair bir siyasi tercih meselesi ne yazık ki. Ve günümüzde bu tercihin nereleri nasıl yapıldığı belli. Vergi meselesinden tutun, depremdeki gördüğümüz ağır kayıplara kadar, tercihin nerelere yapıldığını hepimiz biliyoruz. Tercihi kendimizden yana döndürebilmek için, evet gücümüze ihtiyacımız var. Biz son derece güçlü bir meslek grubuyuz. Aynı anda davrandığımızda bütün taleplerimiz, insani taleplerimizin karşı karşılanacağına hiç kuşkum yok benim. Ama tabii o tarafımıza da darbe vurulmak isteniyor. 

* 1980 anayasasından bu tarafa çok çeşitli yollarla örgütlülüğümüze de darbe vurulmak isteniyor. Bunlara meydan vermemek için birlikte insanca çalışacağımız koşullara kavuşmak için hep birlikte olmanın önemini bir kez daha vurguluyorum ve o günlerin geleceğini hep birlikte bu tercihleri değiştireceğimiz karar masalarına oturacağımız günlerin geleceğine inanıyorum.”

14 MADDELİK TALEPLERİNİ AÇIKLADI

İstanbul Tabip Odası (İTO) adına basın açıklamasını İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Saffet Ercan okudu. “Hekimlere şiddetsiz, güvenli, güvenceli, demokratik çalışma koşulları sağlayan, halkımız için ulaşılabilir bir sağlık ortamı istiyoruz” diyen Ercan, hekimlerin 14 maddeden oluşan taleplerini şöyle açıkladı:

"1. TTB’nin sağlıkta şiddet yasa teklifi, şiddetsiz, güvenli çalışma ortamları için mekânsal önlem önerileri kabul edilmelidir. Güvenli çalışma ortamlarının sağlanması idarecilerin sorumluluğundadır. Şiddet olaylarında idarecilerin sorumluluğu öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.

2. Hekimlerin/sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Doktor dinlenme odaları, emzirme odaları, kreş her sağlık kurumunda yeterli sayıda sağlanmalıdır. Nöbet ertesi izin, idarecilerin insafına bırakılmamalıdır.

3. Pandemilerde, pandemiye yol açan hastalık, sağlık emekçileri için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir.

4. Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalıdır.

5. Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir.

6. Tüm sağlık emekçilerine hakları olan, hiçbir koşuldan negatif etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir.

7. Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, tüm hekimler emeklerinin hakkı ölçüsünde emekli ikramiyesi alabilmelidir.

8. Vergide adalet istiyoruz! Vergi dilimi üst sınırı yüzde 15 olmalıdır.

9. Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir.

10. Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir.

11. Sağlık ortamına dair düzenlemeler, TTB ve ilgili sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır.

12. Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır.

13. Tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır.

14. Koruyucu sağlık sisteminin öncelendiği, güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak, basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir."